07 Eylül 2023 04:30

Kadın farkı

Kadın futbolcular

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Endüstriyelleşmeye bağlı olarak profesyonelliğin kapsadığı alan genişledikçe spor, rekabetin kutsandığı ve tamamen maddi rantın hedeflendiği bir etkinliğe dönüştü.

Oysaki spora asıl anlamını veren, özündeki oyun ve eğlence boyutudur. Bu ise ancak, amatörlük ruhunun korunmasıyla mümkün.

Endüstrinin dizginleri ele alması ve buna bağlı olarak profesyonellik, para, rant gibi kavramların ağır basmaya başlamasıyla birlikte amatör ruh giderek kayboldu ve sporun oyun, keyif, eğlence boyutu da yok olmaya yüz tuttu. Amatörlüğün yerini profesyonellik; oyun, keyif, eğlencenin yerini ise rekabet ve rant hedefi aldı. Temel hedef pastadan en büyük dilimi kapmak olunca, bu açgözlü mücadelenin gerilim yaratması kaçınılmazdı. Nitekim şimdilerde gerilim, spor alanlarının ayrılmaz bir parçası durumunda…  

Sporun artık neredeyse sadece, rant hesaplarıyla, kazanmakla, gözleri döndüren bir rekabetle, gerilimle anılır olması, endüstriyelleşmenin spor kültürüne vurduğu en ağır darbeyi oluşturuyor.

Böyle bir spor ortamında elbette rakibe ve hakeme saygı, dürüst, adil ve onurlu mücadele gibi duyarlılıklara göstermelik biçimde sadece lafta yer veriliyor. Sahada, rakibi alt etme yolunda sergilenen aldatmacalar, sahtekarlıklar, baskılar, tehditler, vb. her türlü çirkeflik, profesyonellik çerçevesinde artık sporun doğal bir parçasıymış gibi algılanıp kabul görüyor. 

Neyse ki bu büyük yozlaşma -en azından şimdilik- bütün sporcuları etkisi altına almış değil. Örneğin bu bağlamda, erkekler ile kadınların sporu icra ediş biçimleri arasındaki dikkat çekecek kadar ciddi farklılıklar söz konusu.

Erkekler spor alanlarında mutlak kazanma anlayışına bağlı olarak sergiledikleri saygısız, kışkırtıcı tavırlar, ahlaksızca hareketler ve yarattıkları gerilimle adeta çirkefliğin temsilcisi gibiler. Buna karşılık kadınlar ise, işin eğlence ve keyif kısmını asla ıskalamadan, amatör ruhu, naif ve saygılı yaklaşımı, güler yüzlü dayanışmayı elden bırakmadan dürüstçe mücadele eden sporun gerçek temsilcisi gibiler...

Bu eğlenerek oynama farkını voleybol maçlarında çok net görüyoruz. Kadınlar yapılan bir hatanın ya da kaybedilen bir sayının ardından dahi güler yüzlü ve eğlenceli tavırlarıyla motivasyonlarını koruyup birbirlerini destekleyerek oyunun sonraki anlarına hazır olabiliyorlar.

Erkeklerin maçlarında ise gülen yüzlere rastlamak kolay değil. Onlar daha çok güç gösterisi olarak algıladıkları sportif aktiviteye gerginlik üzerinden motive olmaya çalışıyorlar. Seremonilerde tanık olduğumuz, aşırı konsantrasyon ve motivasyonla katılaşmış donuk yüz ifadeleri, bunun önde gelen göstergelerinden biri…

20 Temmuz ile 20 Ağustos arasında Avustralya ve Yeni Zelanda’da düzenlenen FIFA Kadınlar Dünya Kupası da bu anlamda kayda değer bir örnek oluşturdu.

Bu organizasyon çerçevesinde oynanan maçlarda kadınların sadece oyuna odaklanmaları, rakiplerine ve hakemlere saygılı tavırları, erkeklerin maçlarında alışık olduğumuz sahtekarlıklara, aldatmacalara, kışkırtmalara hiç başvurmadan dürüstçe mücadele etmeleri sporun şimdilerde unutulan değerlerini hatırlatması bakımından çok kıymetliydi…

Şu da bir gerçek ki, günümüzde kültürel anlamda sporu en yüksek seviyede kadınlar icra ediyor. Çünkü onlar sporun oyun, keyif, eğlence boyutunu asla göz ardı etmiyor, asla dışlamıyorlar.

Yakın zamana dek üzerlerindeki büyük baskıya ve önlerine konan türlü engellere karşın futbolda gerçekleştirdikleri gelişme ise başlı başına çok büyük bir başarı hikayesi…

Aynı hızla gelişmeyi sürdürürlerse, kültürel anlamda fersah fersah geride bıraktıkları erkekleri, teknik olarak da yakalamaları işten bile değil.

Dünyaya hakim olan sömürü temelli para düzeni, rant uğruna her güzel şeyi yozlaştırıp kirletiyor. Umarız düzenin gücü, kadınların spor alanlarındaki amatör ruhlarını, naif yaklaşımlarını, güler yüzlü dayanışmalarını, faziletli, onurlu mücadele anlayışlarını bozmaya yetmez ve kadın sporunu, erkek sporuna benzetmez…

Ve yine umut ederiz ki gençler, sportif/ahlaki değerlere hayat veren kadın sporcuları örnek alır ve sporun, bu değerlerden ödün verilmeden özüne uygun bir etkinlik olarak sergilenmesine katkı sunar…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa