‘Bizde ırkçılık olmaz’ mı demiştiniz?
Fotoğraf: DHA
2024 Avrupa Futbol Şampiyonası eleme grubunda Türkiye-Ermenistan maçı…
Eskişehir’de oynanan karşılaşmanın başlangıcından önce çalınan Ermenistan milli marşı tribünlerdeki binlerce kişinin ıslıkla ve yuhalamalarla yaptığı şamata yüzünden hiç duyulmuyor… Maçı anlatacak olan spiker, Ermenistan milli marşının duyulamaz hale getirilmesinden son derece memnun. Memnuniyetini, marş bittikten hemen sonra gülerek dile getirdiği, “Marş hiç duyulmadı” ifadesiyle belli ediyor. Hemen ardından, Ermenistan’daki maçta da Ermeni taraftarların İstiklal Marşı’nı ıslıkladığını hatırlatıyor. “Taraftarlarımızın yaptığı, ilk maçta bizim marşımıza yapılanın misillemesiydi” demeye getiriyor…
Kin, misilleme, intikam, kan davası gibi konular bizden sorulur. Bunlar aynı zamanda, nefretimizi ve ırkçılığımızı kusmak için bize ihtiyaç duyduğumuz elverişli alanlar sunuyor…
Bir başka güruh ise maçtan önce stat çevresinde Ermenileri aşağılayan ifadelerin yazılı olduğu ırkçı pankartlarla fotoğraf çektiriyor. İnsan olanın okurken bile utanacağı ifadeler belli ki onlar için büyük bir gurur kaynağı…
Ana akım medyada bütün bu ırkçı pespayelikler eleştirilmek bir yana konu bile edilmezken, yetkililerden de ne özür, ne özeleştiri, ne de yaptırım sözü duyuldu.
Zaten yetkililerin, ırkçılığa güçlü ve kararlı bir şekilde tepki vermemesi ve faillere sert yaptırımlar uygulamaktan kaçınması bu tarz rezillikleri onayladıkları anlamına geliyor...
Peki maçta ne oldu?
Türkiye berbat bir oyunla 1 puanı zor kurtardı…
Medya puan yitirilen her maçtan sonra yaptığı gibi, “Şu oyuncu niye oynatılmadı”, “Şu oyuncu niye kadroda yok” türünden dehşetengiz(!) sorularla Stefan Kuntz’u köşeye sıkıştırma çabasına girişti…
Bu sorularla cahilliklerini sergilediklerinin farkında bile değiller. Çapları; sorunun kişilerden değil; sistemsizlikten/ekolsüzlükten kaynaklandığını ve altyapılarda kapsamlı bir çalışma yürütülmeden de asla çözülemeyeceğini anlamaya yetmiyor. Teknik direktör ve oyuncu bağlamında kişilerle sınırlı kaldıkları daracık çerçevede boş laflarla bilgiçlik taslamaktan öte ortaya koydukları bir şey yok…
Ermenistan maçından dört gün sonra Belçika’da Japonya ile hazırlık maçı…
Tribünler ağırlıklı olarak coşkulu Türkiyeli taraftarlarla dolu. O kadar coşkulular ki, “Ayağa kalkmayan Ermeni olsun” şeklinde tezahürat yapıyorlar. Belli ki Ermenistan’a puan kaybetmeyi hâlâ sindirememişler…
Japonya ilk yarıda skoru 3-0 yapınca, Türkiyeli taraftarlar bu kez yüksek kalitelerini(!) kendi oyuncularını ıslıklayıp yuhalayarak gösteriyor...
Bir; Japonya’nın karşılaşmayı, skordan bağımsız şekilde şarkılar söyleyip eğlenerek keyifle izleyen güler yüzlü taraftarlarına bakıyorsun, bir de bizim sadece kazanmaya odaklanmış, nefreti, ırkçılığı, düşmanlığı spor alanlarına sokmaya ve skora göre kendi oyuncusunu harcamaya hevesli, rakip takımların sergilediği güzellikleri takdir etmeyi ve bu güzelliklerden keyif almayı bilmeyen güruha… Hem acıma, hem de tiksinme duygusu kaplıyor insanın içini…
Ülkemizde ise ırkçıların baş hedefi olan ve her gittiği deplasmanda provokasyonlara ve saldırılara maruz kalan Amedspor’a bu kez de, 17 Eylül Pazar günü oynayacağı 68 Aksaray Belediyespor maçı öncesinde 68 Ergenekon isimli taraftar grubundan tehdit mesajı geldi…
Ku Klux Klan özentisi bu ırkçı güruh mesajında, maç günü Aksaray’da Amedspor taraftarı, forması ve atkısı görmek istemediklerini, görmeleri halinde müdahale etmekten asla çekinmeyeceklerini dile getirmiş…
Nasıl müdahale etmeyi düşünüyorlar acaba? Gerçi ülkenin yakın geçmişi, ırkçıların müdahale biçimleri hakkında yeterince fikir verebilecek örneklerle dolu.
Varlıklarını ancak nefretle, düşmanlıkla duyumsatabilen insanlığın irini ırkçıların, pervasızca boy gösterebildiği bir futbol ortamımız var.
Tribünlerde, medyada, sahada hep aynı manzara. Düşmanlık, nefret, ırkçılık, kışkırtma ve cehalet kol kola. Yıllar geçiyor, zerrece bir gelişme olmuyor…
Saygı, erdem, onur gibi her anlamda iyileştirici, geliştirici insani değerlerden alabildiğine uzak; nefretle, düşmanlıkla, ırkçılıkla hemhal bir zihniyetin egemenliğindeki ortamdan çıkabilecek futbolun seviyesi ise ortada…
- Yapı 12 Aralık 2024 04:32
- Herkesi kendi gibi sananlar 05 Aralık 2024 04:28
- Bize oyunu anlatın 28 Kasım 2024 06:10
- Tutuculuğun bedeli 21 Kasım 2024 04:37
- Buyrun cinnet ortamına... 14 Kasım 2024 04:14
- Komplodan komediye 07 Kasım 2024 04:12
- Seviyesiz saha dışı, kalitesiz saha içi 31 Ekim 2024 04:34
- Mourinho öğretiyor 24 Ekim 2024 03:33
- Milli takım kazandı çünkü... 17 Ekim 2024 04:04
- Hapishaneden milli takıma 10 Ekim 2024 04:45
- Ne kadar rezil olursak... 03 Ekim 2024 04:28
- Oyunu geriden kurma saplantısı 26 Eylül 2024 03:26