Sendika.org dosyası üzerine bazı notlar-2

Dosyanın önemli bir bölümünü, ittifak-birlik üzerine söylenenler oluşturuyor. Yapılan değerlendirmelerle çözüm olarak gösterilenlerin belirgin bir özelliği, devrimci sosyalist hareketin (Onun farklı partileri-gruplarının her biri açısından söylenecekler olsa bile) dünü ve bugünüyle içinde bulunduğu durumun ülke ve uluslararası gelişmelerle, sınıf güç ilişkileriyle bağının atlanmış olmasıdır. Sosyalizmin inşa edilmekte olduğu ülkedeki değişimin, uluslararası işçi ve komünist hareketin saflarındaki dalgalanma ve bozuşmaların, hareketin moral-manevi üstünlüğünü olumsuz yönde etkileyen 1980 sonrası karşı devrimci saldırıların Türkiye işçi ve emekçi hareketi ve mücadelesi üzerindeki etkisiyle bunların devrim “cephesi” üzerine oluşturduğu baskı hepten işlevsizmiş gibi, sorunların merkezine salt iradi etkenler alınmakta; liberalleşme, reformculuk, aktüel olana boğulmak, ekonomizm kavramları etrafında örülen bir “militan söylem”le sebepler ve özneler kendi(leri)ne dışsal bir alandan tarif edilmeye çalışılmaktadır.

Yapılması gerekenlere dair söylenenlere bakıldığında da gösterilmek istenenin aksine, bugüne dek tespit edilmemiş, uygulanması için çalışılmamış yeni bir şey söylenmiş değildir. Sosyalist bir parti, örgüt, kişi için işçi sınıfı ve emekçi kitlelerle yaygın ve derinlemesine örgütlü bağlar kurmak, sınıf içinde karşı devrimin söküp atamayacağı kalıcı örgütlenmeler gerçekleştirmek, halkın diğer kesimleriyle proletaryanın aktüel acil talepler etrafındaki güç birliğini sağlamaya çalışmak mücadelede ileriye yürümenin koşuludur. İş bu bahiste devrimci sosyalist hareketin ciddi yetersizliklerinin olduğu yeni bir tespit değildir ve kimi parti ve örgütlerin yıllar yılıdır “öncelikli görev” olarak belirlemekle kalmayıp güçlerini buna göre mevzilendirdikleri biliniyor.

İttifak sorununun kısa ve uzun vadeli, kalıcı ve geçici tarafları/bileşenleri vardır ve olacaktır. Sömürü ilişkilerinin son bulması için mücadele temelinde proletaryanın devrimci örgütlenmesi örneğin bir sosyalistin başta gelen görevi olurken, doğanın ve yaşam alanlarının tahribine karşı çıkanlar farklı toplumsal kesimlerden geliyor olabilirler ve bunların bir kısmı belirli koşullarda dayanışma ve ittifak dışı kalabilirler. Aynı şey, demokratik siyasal özgürlükler için mücadele eden çeşitli toplumsal kesimler açısından da geçerlidir. Sermaye ve burjuva devlet saldırılarına karşı mümkün en geniş güç birliği/ittifakı gerekli kılan bu mücadelenin kimi katılımcılarının, iş kapitalist toplumsal ilişkilere son vermeye geldiğinde, geri adım atması ve hatta karşı cepheye geçmesi dahi pekala mümkündür. Bütün bunlara rağmen devrimin güçlerinin ileri mevzilere yürümesi için, sömürülen sınıf ve baskı altında tutulan-ezilen toplumsal kesimlerin mücadele birliğini sağlamak için çaba göstermek, sosyalistlerin başlıca en önemli görevlerinden biridir.

Birlik ise evet mücadelenin farklı aşamalarında acil talepler etrafında gerçekleşen/gerçekleştirilmesi gereken eylem-mücadele birlikleri; programatik birlikler temeli üzerinde sağlanabilecek örgüt birliği gibi farklı biçim ve nitelikte olabilmektedir. Bunun için, sömürülen ve ezilenlerin ekonomik-sosyal koşullarının iyileştirilmesi mücadelesi küçümsenmeksizin ve ihmal edilmeksizin/demokratik siyasal haklar için mücadele buna dahildir- kapitalist üretim ilişkileri dolayısıyla bölünmüş ve çıkarları da farklılaşan emekçi kesimlerinin işçi sınıfıyla ‘ittifakı’; güç ve eylem birliği esas alınmalıdır. Devrimci, ‘sol-sosyalist güçler’in örgütsel ya da eylemsel birliklerinin asıl zemini de bu sosyal sınıf güçleri ve onların hareketidir. Gerçekleştiğinde ilerletici ve başarıya götürücü olanın da bu olduğu pratik tarafından kanıtlanmıştır.

Tartışmak, değiştirici devrimci pratikle bağlı olduğunda, onu geliştirici işlev gördüğünde yararlıdır. Sendika.org dosyasına görüş veren onlarca arkadaşın devrimci mücadelede daha ileri mevzilere gidebilmek için geçmişten ders çıkarma kapsamında ileri sürdükleri iddia, yaptıkları belirlemelerle getirdikleri çözüm önerileri içinde de elbette doğru olanlar vardır. Ancak yukarıda da işaret edildiği üzere bu dosya kapsamında ileri sürülenlerin önemli bir özelliği yüzeysel görüş açısıyla, olgu ve gelişmelerin bütünsel bağlamı doğru şekilde kurulmaksızın, ileri sürülmüş olmasıdır. Daha da önemlisi, “Birleştirici olma” adına söylenenlerin, doğruluğu-yanlışlığından öte, birleştirmek bir yana, anlayış farklılıklarını derinleştirici işlev görmesi daha güçlü bir olasılıktır.

Dosya yazılarının genel toplamından çıkarılacak sonuçlardan biri de devrimcilerin kendi-burada genel bir ortak devrimci değer olarak sözü ediliyor- tarihleri karşısında hakikate bağlılık göstermelerinin büyük önemidir. Tartışma konusu edilen yakın tarihimizdir ve sorun, dosya sorularının kapsadığı alandan söylenirse nasıl daha ileriye ve daha güçlü şekilde gidilebileceğidir! Bu bile, devrimci kazanımların ve elbette kayıpların da gerçekte olduğu üzere, inkardan ve temelsiz övgüden kaçınılarak tespitini gerekli kılar. Dosyaya görüş bildirenlerin önemli bir çoğunluğunun bu konuda özenli davranmadığı, 1960’lardan bu yana yaşananları bilen ve unutmamış olan her okuyucunun dikkatini çekmiş olmalıdır.