23 Eylül 2023 04:35

Piyasa denetleyicilerinin tekel karşıtlığı neye yarar?

Kırmızı bir bilgisayar oyunu kolu

Fotoğraf: Florian Bollmann/Pixabay

Paylaş

Bireşik Krallık Rekabet ve Piyasalar Kurumu’nun (CMA) ön onay vermesi ile bile birlikte Microsoft’un, Activision Blizzard’ı 69 milyar dolara satın almasının önündeki son büyük engel de kalkmış oldu. Söz konusu satın almayı Avrupa Birliği bazı taahhütlerin sağlanması koşuluyla onaylamış, ABD Federal Ticaret Kurumu (FTC) konsol pazarında haksız rekabet oluşturacağı gerekçesi ile, CMA ise bulut oyun alanında tekelleşmeye yol açacağı gerekçesi itiraz etmişti. FTC, itirazlarının mahkemede kabul görmemesinin ardından davayı geri çekmişti. Microsoft’un Activision Blizzard’ın bulut oyun haklarını 15 yıllığına Ubisoft’a satacağını açıklamasının ardından CMA’nın tekel itirazları büyük ölçekte boşa düştü. Satın almayı yeniden ele alan CMA, oyun endüstrisinin bugüne kadarki en büyük satın almasına ön onay verdi. CMA’nın kalan bazı ufak kaygılarının giderilmesinin ardından satın almanın 18 Ekim’de tamamlanması bekleniyor.

Avrupa, ABD ve Avustralya başta olmak üzere son yıllarda piyasa düzenleyici kurumlar arasında “tekel karşıtlığı” yükselişte. Ancak bu karşıtlık çoğunlukla kapitalist sisteme ufak rot balans ayarlarından daha öteye geçemiyor. Pek çok ülkede “tekel” soruşturmaları ya teknik detaylara takılarak işlevsizleşiyor ya da göstermelik cezalar ve düzenlemelerle yetiniliyor. Bu trendi takip edenler için FTC’nin sonuç alamaması da CMA’nın anlaşmanın son şeklini onaylaması da şaşırtıcı değildi.

FTC’nin itirazları Microsoft’un oyunları sadece kendi platformu Xbox için yayınlayarak haksız bir rekabet sağlayacağına odaklanıyordu. Ancak bu üç dev şirket arasında paylaşılan konsol pazarının yıllardır zaten rutini haline gelmiş bir uygulamaydı. FTC hali hazırda Microsoft, Sony ve Nintendo tarafından uygulanan ve temel olarak her platformdan oyuncuların aleyhine olan bu yöntemin kendisine itiraz etmiyor. Sadece Activision Blizzard satın alması ile birlikte bunun özellikle Sony aleyhine haksız rekabet oluşturacağını iddia ediyor. Bu iddiaya iyimser yaklaşacak olursak bir konsol şirketinin bazı oyunların rakip platforma gelmemesi için bir oyun yapımcısı ile anlaşma yaptığı, bu anlaşmadan kurtulmak için rakip platformun söz konusu oyun yapımcısı şirketi satın aldığı vahşi konsol pazarı için oldukça naif bir itiraz. Ya da daha şüpheci bir şekilde yaklaşacak olursak göstermelik “anti-tekel” tiyatrosunun parçası olduğunu iddia edebiliriz.

Konsola değil de bulut oyun oynamaya odaklansa da CMA’nın itirazları ve boşa düşüşü de oldukça benzer. CMA’nın itirazlarının kilit noktası olan bulut oyun pazarı, oyun pazarının çok küçük bir kısmı. 2022’deki toplam dijital oyun hasılatlarının sadece binde 8’i bulut tabanlı oyun sistemlerinden. İyimser tahminlere göre bile bulut oyun pazarı 2027’de ancak yüzde 4’lük paya ulaşabilecek. Buna karşılık olarak konsol ve PC oyun pazarı hali hazırda yaklaşık yüzde 49’luk paya sahip. Yani CMA’nın bütün tezini üzerine kurduğu bulut pazarı Microsoft için çok üzerine düşünmeden terk edilebilecek bir alandı. Microsoft öngörülebilir bir şekilde bulut oyun pazarı haklarını devrederek CMA’nın itirazlarını anlamsızlaştırdı.

Teknoloji alanında son 20 yılın tekel davalarına baktığınızda ezici çoğunluğunda ya Activision Blizzard satın almasında yaşananların benzeri yaşandı ya da göstermelik, daha da önemlisi sonucu değiştirmeyen cezalar ile yetinildi. Activision Blizzard satın alması ile ilgili kararlar mevcut gidişatta bir değişiklik olmadığını ve denetleyici kurumlar arasında yükselen “anti tekel” eğilimlerinin pek bir işlevi olmadığını yeniden gösterdi.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa