26 Eylül 2023 04:59

Çin, Ortadoğu'da yol alıyor

Beşar Esad, Çin'de

Fotoğraf: SANA

Paylaş

Geçtiğimiz haftalardaki bölgesel gelişmeler Türkiye’de hükümeti endişelendirdi. İlk önce, G20 toplantısı sırasında açıklanan Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Koridoru’nun (IMEC) Türkiye ayağı olmaması tepkiyle karşılandı. Hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem Dışişleri Bakanı Fidan, hızla Türkiye’siz bir koridor olamayacağına dair açıklamalar yaptılar. Her iki açıklamada da, Türkiye’nin ‘köprü’ işlevinin vazgeçilemezliğine referans olarak Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’nin Türkiye’nin Orta Koridoru’yla uyumlulaştırılması veriliyordu. Aslında, Orta Koridor'un Kuşak ve Yol’un içine katılması on yıla yakın bir süredir gerçekleşmediği için, bu referansın doğrulanması için Ulaştırma Bakanı Uraloğlu Çin büyükelçisi Liu’yla Kuşak ve Yol’un Orta Koridor’la uyumlulaştırılması hakkında görüştü. Sonrasında, Enerji Bakanı Bayraktar Çin’le Kırklareli’ye kurulacak nükleer santral konusunda anlaşma ihtimalinden bahsetti. 

Çin’le ekonomik ilişkilerin hızlandığı izlenimini veren bu bir haftadan sonra, Çin, Suriye Cumhurbaşkanı Esad’ın Asya Olimpiyatlarının açılışı vesilesiyle Pekin’e yaptığı ziyaret sırasında Türkiye’nin Suriye politikasını eleştirdi. Elbette bu eleştiri sadece Türkiye’ye yönelik değildi, ABD ve İsrail’i de kapsıyordu ve Çin’in iç işlerine karışmama politikasını yansıtıyordu ama Çin’in Suriye’yle yakınlaşmasının Türkiye açısısından bir başka boyutu daha var: Uygurlar.

Çin, Ortadoğu’da, son zamanlardaki, Suudi Arabistan ve İran arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden kurulması, Filistin’e İsrail’le ilişkilerinde destek sözü gibi sonuç veren ara buluculuk girişimlerine Esad yönetimi altındaki Suriye’nin bölgede yeniden meşru bir aktör haline gelmesini de eklemek istiyor. Bu amaç doğrultusunda, Xi-Esad görüşmesi sırasında ikili ilişkilerin statüsü stratejik partnerliğe yükseltildi. Çin, Suriye’ye uluslararası ambargoya karşı ve nükleer izleme komitesinde destek sözü verdi. Ayrıca, savaş sonrası dönemde yeniden kalkınmayı sağlayacak ekonomik destek garantisi de, somut adımlar henüz atılmamış olsa da, verildi. Rusya’dan gelen Ukrayna savaşı sonrasında kesildiği için bu ekonomik yardımlara acilen muhtaç olan Suriye de, karşılığında, Çin’in dış politika prensiplerine destek sözü verdi.

Bu meselelerden Çin için en önemli olanı, Esad hükümetinin Uygur azınlığa karşı Çin devletinin politikalarını desteklediğini açıklamasıydı. İç savaş sırasında, Uygur militanların muhalif güçler tarafından eğitildiğini uluslarararası kuruluşların raporları belgelemişti. Çin, bu militanların Çin’e geri dönüp ayrılıkçı faaliyetlerde bulunduğunu iddia ediyor. O yüzden, Suriye hükümetinin Uygurlara karşı Çin devletini açıktan desteklemesi Çin için bir ulusal güvenlik meselesi. 

Yani, şimdilik, Çin-Suriye ilişkilerinde siyasi ve güvenlik kaygıları hakim. Çin’in Ortadoğu’daki ekonomik planları daha istikrarlı ülkeleri hedef alıyor. Ortadoğu, Çin için küresel dijital ve yeşil teknoloji pazarlarına hakim olacağı bir atlama tahtası. Bunun somut örneklerini Dışişleri Bakanı Wang’ın Ortadoğu ziyaretinde görmüştük. Bu haftaki Asya Olimpiyatları diplomatik hareketliliğinde bu zincire katılan Kuveyt oldu. Ekonomik ilişkiler anlamında henüz yalnızca cumhurbaşkanı düzeyinde sözler alan Suriye’nin aksine, Kuveyt’in ilgili bakanlıkları somut yaptırım anlaşmaları imzaladı. Bu anlaşmalar içinde, düşük karbonlu geri dönüşüm sistemi, şu arıtma istasyonlarının altyapısı, ve yenilenebilir enerjiye dayanan güç sistemleri gibi yeşil teknoloji yatırımlarının yanı sıra, liman, sanayi bölgesi ve konut hamlesi gibi altyapı sözleşmeleri de var. 

Bu haftaki Asya Olimpiyatları, ekimdeki Kuşak ve Yol Girişimi Forumu’ndaki diplomatik manevralara hazırlık olarak düşünülebilir. Çin, Türkiye’nin yakın bölgesindeki hem jeoekonomik hem jeopolitik adımlarını sıklaştırıyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa