28 Eylül 2023 05:00

İsrail-Suudi Arabistan barışı!

Suudi Arabistan'ın Filistin Büyükelçisi Sudeyri, Filistin Başbakanı Iştiyye ile görüştü

Suudi Arabistan’ın Filistin Büyükelçisi Sudeyri, Filistin Başbakanı Iştiyye ile görüştü. | Fotoğraf: Filistin Başbakanlık Ofisi/AA

Paylaş

İsrail, Suudi Arabistan ile ilişkilerini normalleştirmek istiyor. Bir süredir bunu açıkça dile getiren İsrail tarafı, ABD’den destek istedi.

Suudi Arabistan ise, “Filistin’de iki devletli çözüm olmadan İsrail ile normalleşme mümkün değil” diyordu uzun süredir. Ancak ABD’nin devreye girerek yürüttüğü mekik diplomasisi ile iki ülke arasında normalleşme süreci başlamış oldu. Yine de Suudi Arabistan Filistin söyleminden tamamen vazgeçmedi. İsrail tarafına “önce Filistinlilere daha fazla hak ver, sonra normalleşme sürecini konuşalım” mesajı verdi. Böylece devreye Filistinliler girdi.

Filistin tarafı İsrail-Suudi Arabistan normalleşme süreci çerçevesinde 5 maddelik talep listesi hazırladı.

Buna göre Filistinliler;

-Batı Şeria’nın, 1990 Oslo Barış Anlaşmalarında C Bölgesi olarak tanımlanan, fakat şu anda tamamen İsrail kontrolü altında bulunan bölgelerin Filistin Yönetimi’ne devredilmesini,

-İsrail’in Batı Şeria’da yeni Yahudi yerleşimleri inşasına kesin olarak ve tamamen son verilmesini,

-Suudi Arabistan’ın Filistin yönetimine 2016 yılında azaltıp 3 yıl önce tamamen son verdiği, yılda 200 milyon dolarlık mali desteğinin yeniden başlatılmasını,

-Kudüs’te, Trump döneminde kapatılan Amerikan Konsolosluğunun yeniden açılmasını,

-İsrail ile Filistin yönetimi arasında 2014 yılında kesilen ABD ara buluculuğundaki müzakerelerin yeniden başlatılmasını istedi.

Henüz Filistinlilerin talepleri konusunda somut bir ilerleme sağlanamadı ancak Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Salman, Amerikan Fox TV ile yaptığı röportajda “Bizim için Filistin meselesi çok önemli. O kısmı çözmemiz lazım. Filistinlilerin hayatını kolaylaştırmamız gerek” dedi.

Diğer taraftan Suudi Arabistan ile İsrail arasındaki temaslar yavaş yavaş başlıyor gibi görünüyor. Geçtiğimiz haftalarda bir İsrail heyeti Riyad’da yapılan UNESCO toplantısına katıldı. İsrail, Suudi Arabistan’ın ulusal gününü kutladı ve son olarak da İsrail turizm bakanı bir heyetle Suudi Arabistan’ı ziyaret etti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu BM’de yaptığı konuşmada İsrail-Suudi Arabistan ilişkilerinin bölgeyi dönüştüreceğini söylemişti.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Bin Salman ise, iki ülke arasında ilişkilerin normalleştirilmesine çok yakın olduklarını açıklamıştı.

Peki İsrail neden Suudi Arabistan ile ilişkilerini normalleştirme konusunda bu kadar istekli? Suudi Arabistan bu işten ne kazanacak? ABD neden ara buluculuk konusunda hevesli?

Suudi Arabistan özellikle Arap Ayaklanması’ndan sonra bölgenin liderliği konumuna oynayan politikalar yürütüyor. 1948 yılında kurulan İsrail’i resmi olarak tanımayan Suudi Arabistan ile İsrail arasında ilişkilerin normalleştirilmesi İsrail’in bölgedeki konumunu oldukça güçlendirecek. Aynı zamanda iki tarafa da bölgesel siyasi, ticari, diplomasi konularında iş birliklerinin kapılarını açacak olan yeni süreç İsrail’in resmen bölge ülkesi olarak tanınmasını sağlayacak.

Suudi Arabistan ise, İsrail ile normalleşme karşılığında ABD ile oldukça kapsamlı bir güvenlik anlaşması yapmak istiyor. Bu çerçevede, ABD’den yeni teknoloji silah almak isteyen Suudi Arabistan, sivil amaçlı nükleer program konusunda da ABD’den vize talep ediyor. Nükleer programın en tartışmalı kısmı ise elbette uranyum zenginleştirme faaliyetleri. Bu arada Suudi Arabistan Veliaht Prensi Bin Salman yine Fox TV ile yaptığı röportajda, “İran’ın nükleer silah edinmesi durumunda Suudi Arabistan’ın da boş durmayacağı” mealinde konuşmuştu.

Biden yönetimi açısından İsrail-Suudi Arabistan barışının sağlanması yaklaşan seçimlerde bir diplomasi zaferi olabilir.

Her ne kadar İsrail ilk resmi heyetini Suudi Arabistan’a göndermiş olsa da normalleşme sürecinin kısa sürede rayına girmesi pek olası görünmüyor. Çünkü İsrail’in aşırı sağcı kabinesi normalleşme karşılığında Filistinlilerin taleplerini görüşmeye bile yanaşmıyor. Suudi Arabistan’da da ciddi bir kitle İsrail ile normalleşmeye hazır değil ve kamuoyu hâlâ Filistinlilere sempati duyuyor. ABD’de ise, Suudi Arabistan’ın imajı, Yemen savaşı ve Suudi Arabistan-İran yakınlaşması gibi sebeplerle Riyad’a olumsuz yaklaşan önemli bir kitle var.

Bunların dışında, olası bir İsrail-Suudi Arabistan yakınlaşması bölgedeki dengeleri oldukça sarsabilir. Suudi Arabistan’ın bir taraftan İsrail ile diğer taraftan İran ve Suriye ile yakınlaşması elbette çok dikkatli bir denge politikası gerektiriyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa