Sessizlik biter

Fotoğraf: Pixabay
BUZLUKTA
Kışın ortasında yazdan kalma bir gün, yeter belki karanlığı aydınlatmaya. Isınamayanları ısıtmaya. Yetmez ama açları doyurmaya. Buzlar çözülmedikçe.
GEÇMİŞ ZAMAN
Gök mavi, deniz mavi. Ak martıların uçuştuğu yaz. Yeşil çamların resimlendiği. Adada. Geçmiş bir zamanda. Unutulan.
ŞİMDİKİ ZAMAN
Kara bir perdeyle örtülü güneş. Ne bir ışık, ne bir ses. Karanlıkta. Gün göstermeden yüzünü. Şimdiki zamanda. Sürüyor. Unutulmadan.
KENDİMLEYİM
Geçiyor zaman. Bulutlarla üstümden. Odamdayım bir başıma. Yalnız değilim ama. Kendi kendimle.
SESSİZLİK BİTER
Sessizlerin sesi oldukça susturacaklardır seni de. Mırıltılar yükselecektir sesini kestiklerinde. Bir rüzgar gibi estiğinde bitecektir sessizlik de.
KOCA BİR GEMİ
İstanbul, yarımada büyüklüğünde koca bir gemi. Denizde. Kuşlar havalanıyor üstünde.
ESKİDEN
Eskiden apartmanlar dört beş katlıydı. Gökyüzünü örtmezdi. En dar sokaklar bile caddeye açılırdı. Caddeler iki yanlıydı. Ortası ağaçlıklı. Altında yol boyunca çiçek açardı. İnsanlar aydınlık taşırdı.
ŞAFAK VAKTİ
Uyan. Ayağa kalkıp yürü. Karanlığı arkanda bırakarak. Güneş doğmaktadır inan. Sabahtır kapını çalan. Göğün mavisiyle kuşları uyandıran.
ANIT KENT
İstanbul büyük bir anıt kent. Bütün güzellikleriyle zenginliklerini eşitçe paylaşabiliyorsak/paylaştırabiliyorsak eğer.
Evrensel'i Takip Et