Fiziksel mücadeleden ötesi lazım
Fotoğraf: Tolga Ovalı/AA
İnsanın fiziksel kapasitesinin sınırlarını genişleten modern antrenman yöntemleri artık sır değil. Günümüzde herkes hemen hemen aynı antrenmanları yapıyor. Bu nedenle takımlar arasında, fizik ve mücadele gücü açısından pek bir fark kalmadı. Yani neredeyse bütün takımlar 90 dakikayı kora kor mücadele ederek tamamlayabiliyor. Kuşkusuz oyuncu bazında kondisyon farklılıkları olabiliyor ancak buradan kaynaklanan zaaf, takımdaki yüksek mücadele gücüne sahip diğer oyuncuların ekstra gayreti sayesinde tolere edilebiliyor…
Eskiden skoru belirleyen etkenler arasında takımlar arasındaki fiziksel farklılık başta gelirken, şimdi farkı daha çok, taktiksel varyasyonlar yani alanın ve zamanın en verimli şekilde kullanılmasını hedefleyen oyun planları yaratıyor… Zaman zaman bireysel yeteneği yüksek oyuncuların sıra dışı performansı ya da özel becerileri de skor üzerinde belirleyici olabiliyor...
Taktiksel açıdan daha zayıf seviyede olan ve buna bağlı olarak topa sahip olma oranı düşük takımlar bile yeterli fiziksel seviyeye ulaşmışlarsa, kağıt üzerinde favori gösterilmedikleri maçlarda, rakiplerinin oyun planlarını bozma stratejisiyle mücadele ederek istedikleri sonucu alabiliyorlar…
Hele ki takımda sıra dışı özelliklere sahip birkaç da oyuncu varsa istediklerini elde etme şansları yükselebiliyor…
Galatasaray’ın Manchester United galibiyeti tam da bu durumun bir örneğini teşkil ediyor…
Manchester United’ın -10 kişi mücadele ettiği zamanlar da dahil olmak üzere- hücumda, seri hazırlık pasları, bindirmeli kanat varyasyonları ve savunma arasına/arkasına atılan paslarla rahat bir şekilde gol pozisyonu üretmesi, buna karşılık Galatasaray’ın hücum kozları Icardi, Zaha ve Tete’nin oyunun büyük bölümünde etkisiz görünmesi aslında maçın hikayesini en genel anlamda özetliyor…
İngiliz ekibi belli bir taktiksel plan çerçevesinde oynayarak üstünlük kurmaya çalışırken Galatasaray oynamaktan çok oynatmamayı hedefleyen bir anlayışla mücadele etti. Fizik güç açısından rakibi karşısında ezilmediği için de iki kez yenik duruma düşmesine karşın maçtan kopmadı ve sonuçta sahadan üç puanla ayrılmayı başardı…
Ancak iş elbette ki mücadele etmekle bitmiyor. Sadece fiziksel mücadeleyle her maçtan istediğinizi alarak ayrılmak mümkün değil. İstikrarlı bir grafik yakalamak için, özellikle topa sahipken ve hücum ederken ortaya fiziksel mücadelenin ötesinde de bir şeyler koymak gerekiyor…
Tabii işin savunma kısmı da rakiple kora kor boğuşmaktan ibaret değil. Savunma yaparken oyuncuların alanı doğru parselleyip doğru pozisyon alarak dengeli bir hat oluşturması ve kademe zamanlamasını doğru ayarlaması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde açık vermek kaçınılmaz olur. Bu bağlamda Galatasaray’ın yediği ikinci golde Abdülkerim’in en başta yanlış pozisyon alışı gözden kaçırılmamalı…
Rakibi bozma ve oynatmama konusundaki başarılı performans, işin oynama kısmına gelince düşüyor ve oyunun hücum kısmı ağırlıklı olarak bireysel çabaya kalıyor. Takım oyunu ürünü hücum varyasyonları yetersiz. Plana dayalı ataklardan çok, doğaçlama hücum girişimleri ön plana çıkıyor ve hücumun yükü birkaç oyuncunun sırtında kalıyor hep. Planlanmış kolektif hücumların eksikliği/zayıflığı yüzünden Icardi gibi çok büyük bir koz, maçın büyük bölümünde etkisizmiş gibi görünüyor. Oysa takım, organize hücumlar yapabilse Icardi performansını çok daha yukarılara taşıyabilir.
Böyle maçlarda Icardi’nin yapabileceği en iyi iş, kendisine atılan topları kaybetmeden tekrar takım arkadaşlarına kazandırmak olabilir. Bu açıdan bakıldığında Icardi’nin maç boyunca topla çok az buluşmasına karşın aslında gayet başarılı bir performans ortaya koyduğu söylenebilir.
Özellikle Kerem ve Barış gibi zorlama paslar ya da gereksiz driplinglerle çok kolay top kaybeden oyuncular, Icardi’yi örnek alarak oyunlarını geliştirebilir ve takımlarına yaptıkları katkıyı artırabilirler…
Galatasaray bu maçtan alması gereken dersleri ıskalamazsa, kazancı 3 puandan çok daha fazlası olur…
- Yapı 12 Aralık 2024 04:32
- Herkesi kendi gibi sananlar 05 Aralık 2024 04:28
- Bize oyunu anlatın 28 Kasım 2024 06:10
- Tutuculuğun bedeli 21 Kasım 2024 04:37
- Buyrun cinnet ortamına... 14 Kasım 2024 04:14
- Komplodan komediye 07 Kasım 2024 04:12
- Seviyesiz saha dışı, kalitesiz saha içi 31 Ekim 2024 04:34
- Mourinho öğretiyor 24 Ekim 2024 03:33
- Milli takım kazandı çünkü... 17 Ekim 2024 04:04
- Hapishaneden milli takıma 10 Ekim 2024 04:45
- Ne kadar rezil olursak... 03 Ekim 2024 04:28
- Oyunu geriden kurma saplantısı 26 Eylül 2024 03:26