Müesses nizam, İsrail ve Filistin direnişi - 2
![](https://www.evrensel.net/images/840/upload/dosya/246619.jpg)
Fotoğraf: Abed Zagout/AA
Dünyanın müesses nizamı nasıl bir düzen?
Türkiye’den bir örnekle anlatmak mümkün.
Bergama’da kurulu, ihracata yönelik üretim yapan Agrobay Seracılık işçilerini işten atıyor. Nedeni, işçilerin sendikaya üye olmaları. Şirket ise kod 46’dan atıyor işçileri. “Hırsızlık” suçuyla yani. Yıllardır hırsızlık yapmayan işçilere sendikalaşınca “hırsız” diyor! Oysa bütün kapitalist şirketlerde olduğu gibi, Agrobay’da da tüm üretimi işçiler yaparken patronların sağa-sola telefon edip gezip tozmaktan başka iş yapmadığı biliniyor. Bir hırsızlık, hatta gasptan söz edilecekse, gaspçı, tüm üretimi gerçekleştirdikleri halde işçilerine üç kuruş ücreti reva görerek işçilerin sırtından elde ettiği artı-değerin kâra dönüştürdüğü bölümünü gasbeden patrondan başkası değil.
Dünyanın kurulu düzeni, kapitalistlerin işçileri sömürmesine dayalı. Enflasyonun, yoksulluğun, gelecek güvensizliğinin, çevre katliamının… nedeni bu kapitalist düzen.
Bu kadar değil. Erken kapitalistleşip kapitalizmin tekelleştiği emperyalist devletlerin özellikle büyükleri dünyayı aralarında paylaştı. Güç ilişkileri değiştiğinde aralarında dünyayı yeniden paylaşmak için iki kez birbirlerinin boğazına sarıldı ve on milyonların kanını döküp canını aldılar. Çekişmelerini yeniden şiddetlendirerek dünyayı yeni bir savaş felaketine sürüklüyorlar. Dünyanın halkların olması gereken yer altı ve yer üstü zenginliklerini paylaşamıyorlar çünkü. Tıpkı patronlar gibi, hepsi ya da en azından büyük bölümü kendilerinin olsun istiyorlar: Para hırsı, kâr hırsı şüphesiz, her yere ve her şeye egemen olma hırsı. Kendileri el koyup talan ederek sömürmek istiyor. Kimi? Dünya halklarını tabii. Ve aralarındaki rekabet ve çatışmalarla birlikte dünya halklarına egemenliklerini dayatıyorlar. Bu amaçla BM içinde örgütlüler. Dünya halkları ve haklarından söz bile etmiyor, kendilerini kastederek “uluslararası toplum” diyorlar.
Dünyanın kurulu düzeni böyle.
İsrail’in Filistinlilerin topraklarını işgal ederek kurup dayattığı düzen nasıl bir düzen peki?
Her şeyden önce zorba bir işgal düzeni.
II. Dünya Savaşı daha başlamadan Hitler faşizmi Almanya ve işgal ettiği ülkelerde işçi ve emekçilerle komünistlerin yanı sıra “ari ırk” davası peşinde Yahudilere yapmadığını bırakmamıştı. Savaşın ardından, 1948’de, Sovyetler Birliği’nin de onayladığı BM kararıyla olmadık zulme uğramış Yahudilere, kendilerinin de ana yurtları olan Filistin topraklarının bir bölümü açıldı. Ancak zulüm görenler, Yahudi ırkçılığı olan siyonizme sarılıp Filistinlilere zulme yöneldi. İsrail devletinin kurulduğu yılki savaşın ardından 1967 savaşıyla İsrail Sina, Batı Şeria ve doğu Kudüs’ü, 1973’te Golan Tepelerini ilhak ederek işgal topraklarını genişletti. 1982’de girdiği Lübnan’da Filistin mülteci kamplarını yerle bir etti. İşgal topraklarına durmaksızın yeni yerleşimci yerleştirdi.
İsrail işgali ve egemenliği milyonlarca Filistinlinin topraklarından sürülmesi, on binlercesinin katledilmesi ve egemenlik altına alınanlara üzerinde nefes aldırmaz bir zulüm demek. Yalnızca Sabra ve Şatilla başta olmak üzere Lübnan’daki mülteci kamplarında binlerce Filistinli öldürüldü.
1948 savaşında bölgede İngiliz mandası vardı ve İngilizler Filistin topraklarının çoğunu İsrail’e verdi. ’67 ve ’73 savaşlarında başta ABD olmak üzere tüm emperyalistler İsrail’in arkasındaydı. İsrail, Ortadoğu’da emperyalizmin “koçbaşı” rolünü çoktan üstlenmişti. Kudüs’ün İsrail başkenti ilanını ilk ABD tanıdı ve hemen elçiliğini taşıdı. İsrail özellikle ABD için “özel bir ülke” ve stratejik müttefik oldu. İsrail siyonizmini Filistinlilere yönelik saldırı ve zulmünde cesaretlendiren en başta bu destek. İsrail, 1967 savaşının ardından işgali kınayıp işgal topraklarının boşaltılmasını isteyen BM’nin göstermelik 242 sayılı kararını bu desteğe dayanarak hiçe saydı.
İsrail’de kurulu düzen Filistinliler için bir kan ve ölüm düzeni.
Pazartesi gecesinden itibaren “Vites yükselten” İsrail intikam için tam kuşatmaya aldığı Gazze’yi bombalıyor. Sloganı “Elektrik yok, yiyecek yok, yakıt yok”! Ölüm yani! Ve ortak bildiri yayımlayan 5 büyük emperyalist devlet, İsrail’in ölüm kusmasına da destek açıkladı.
Sömürü, zulüm ve katliam haklı görülemez! Bu düzen yıkılmalıdır!
Evrensel'i Takip Et