Siyonizm ve gericiliğe karşı mücadele ve dayanışmayı büyütme zamanı!
İsrail savaş uçaklarının bombardımanı sonrası Gazze Şeridi'ndeki Er-Rimal Mahallesi | Fotoğraf: Mustafa Hassona/AA
Gazze’yi ablukaya alıp 2 milyondan fazla insanın su, gıda ve elektrik kaynaklarını kesen İsrail, günlerdir devam eden hava bombardımanlarıyla yüzlerce sivili katletmeye devam ediyor. Ancak Hamas’ın sivil katliamı ve vahşi uygulamalarına karşı ayağa kalkanlar, İsrail’in günlerdir işlemeye devam ettiği bu savaş suçları karşısında sessiz kalıyor.
Hangi gerekçeyle açıklanırsa açıklansın Hamas’ın IŞİD’vari saldırıları ve vahşetinin kabul edilebilir bir tarafı yoktur. Öte yandan Hamas saldırısının; İsrail’in BM kararlarını ihlal edip savaş suçları işlemesinin, onlarca yıldır Filistin’e yönelik aralıksız bir şekilde katliam ve işgal planlarını uygulamasının üstünü örtmenin aracı haline getirilmesi de kabul edilemez.
Üstelik bugün Hamas’ı Filistin’in halkının haklılığının ve Filistin davasını karatmanın dayanağı olarak kullanmak isteyenlere dinci Hamas’ın zamanında seküler-demokratik Filistin güçlerini zayıflatmak için MOSSAD ve CIA tarafından desteklendiğini de hatırlatmak gerekiyor.
Gazze’ye karşı “Taarruza geçiyoruz” açıklamasıyla saldırı ve katliamlarının artarak devam edeceğini mesajını veren İsrail Savunma Bakanı Gallant, “Gazze’nin artık asla eskisi gibi olmayacağı” tehdidiyle siyonist gericiliğin asıl savaşının Hamas’la değil, Filistin halkıyla olduğunu açıkça ortaya koymaktan çekinmiyor.
Erdoğan’a özenip çıkardığı ve Yüksek Mahkeme’nin hükümetin kararlarını bozma yetkisini elinden alan “yargı reformu”na karşı yüz binlerce İsraillinin haftalardır devam eden protestoları nedeniyle oldukça sıkışmış durumda olan Netanyahu, Hamas’ın saldırısına adeta bir can simidir gibi sarılıyor.
Öte taraftan Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren bitmeyen savaşların baş sorumlusu olan ABD emperyalizmi, İsrail’e koşulsuz desteğini açıklayıp Doğu Akdeniz’e yeni savaş gemilerini gönderiyor. Biden yönetimi, Hamas saldırısını ABD’nin Ortadoğu’da zayıflayan otoritesini yeniden tesis etmek amacıyla gerilim ve çatışmaları tırmandırmanın fırsatına dönüştürmek istiyor.
İsrail’in bombardımanı devam ederken bile Türkiye’deki Erdoğan yönetimi ve körfezdeki iş birlikçi Arap rejimleri “İki tarafa itidalli olma” çağrılarını yapıyor. Lafa gelince Filistin davasını savunmada şampiyonluğu kaptırmamak için yarışa giren Erdoğan iktidarı ve Arap rejimlerin bu çağrıları, emperyalizme teslimiyetin ve İsrail ile ilişkilerini bozmak istememelerinin belgeleri olarak anlam kazanıyor.
Erdoğan, Gazze’nin su ve elektriğinin kesilmesine ve ABD’nin Akdeniz’e yeni savaş gemileri göndermesine karşı çıkarken bile “Suriye’de ABD üslerinin ne işleri var?” sorusunu sorarak aslında aklının Filistin’de değil, Rojava’da olduğunu gösteriyor. Türkiye başta Ortadoğu’daki bütün iş birlikçi rejimlerde onlarca ABD üssü varken Erdoğan’ın sadece Suriye’deki üslere karşı çıkmasının nedeninin emperyalizm karşıtlığı olmadığı açıktır. Erdoğan iktidarının itirazı, ABD emperyalizminin Ortadoğu’daki varlığına değil, sadece bu varlığın bugün Suriye’de Kürtlere yönelik saldırı planları için engel teşkil etmesinden kaynaklanıyor.
Öte yandan Gazze’nin su ve elektriğinin kesilmesine “Hani insan hakları?” diyerek itiraz eden Erdoğan’a Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Rojava için yaptığı “Bütün altyapı ve üstyapı tesisleri hedefimiz olacak” açıklamasını ve bu temelde TSK’nin Rojava’nın su ve elektrik tesisleri ile hastanelerini bombalamasını hatırlatmak gerekiyor. Gazze’de insan hakları savunuculuğuna soyunuyormuş gibi görünen Erdoğan iktidarı, İsrail’in Gazze’ye yaptığını Rojava’ya karşı yapmaktan da geri durmuyor.
İktidarın medyadaki borazanlarından Erem Şentürk’ün geçtiğimiz günlerde “dezenformasyonla mücadele” adına sosyal medyada yayınladığı fotoğrafta suç üstünde yakalanması, bu paylaşımı Erdoğan iktidarının gerçekliğiyle ilgili bir itirafa dönüştürmüştü. Şentürk, İsrail’in fosfor bombaları ile yaraladığı çocuk olarak paylaştığı fotoğrafın Erdoğan iktidarının 2019’da Rojava’ya yönelik bombardımanında yaralanan bir çocuğa ait olduğunu anlayınca bu paylaşımını silmişti. Fotoğraf, gerçeği söze gerek bırakmadan anlatıyordu: Filistinliler için İsrail neyse Kürtler için de Erdoğan yönetimi oydu.
Erdoğan iktidarı, ulusal hak eşitliği sorunu olan Kürt sorununu sınırların ötesindeki Kürt yerleşim yerlerini cihatçı gruplarla birlikte işgal ederek çözmeye çalışıyor.
Tıpkı İsrail’in 1947’den bu yana BM kararlarını yok sayarak Filistin topraklarını adım adım işgal edip buraya yüz binlerce Yahudi yerleşimci yerleştirmesi gibi… Bugün bu politikanın bir sonucu olarak tarihi Filistin topraklarının yüzde 85’inin İsrail işgali altında olması, Filistin-İsrail sorununun gerçek nedeni ve sorumlusunu açıkça ortaya koyuyor.
Buna rağmen sorunların çözümsüz kalmasının müsebbibi olan emperyalistler ve bölge gericilikleri bu sorunları işlerine geldiği zaman ve yerde kendi çıkarları için kullanmaktan da geri durmuyorlar.
Açıktır ki bölge halkları yüzyıldır kendilerine kader olarak dayatılan bu karanlık tabloyu ancak kendi güç ve mücadeleleri ile değiştirebilirler.
BUGÜN BÜTÜN EMEK, DEMOKRASİ VE İLERİCİ HALK GÜÇLERİ İÇİN
İsrail’le yapılan bütün anlaşmaların iptal edilmesi ve Filistin halkının desteklenmesi,
ABD ve NATO’nun ülkedeki üslerinin sökülmesi,
Erdoğan yönetiminin Rojava’ya yönelik operasyonlarına son vermesi ve Kürt sorununun eşit haklara dayalı demokratik-barışçıl çözümü için adım atılması,
İsrail’in işgal ettiği bütün topraklardan çekilip iki devletli adil bir çözümün sağlanması,
Bölgede işgalci konumunda bulunan bütün emperyalist ve gerici güçlerin askerlerini geri çekmesi ve halkların kendi geleceklerine kendilerinin karar vermesi için mücadele ve dayanışmayı büyütmek ertelenemez güncel bir görev olarak öne çıkıyor.
- Ankara'da Rojava pazarlığı 13 Aralık 2024 10:10
- Esad rejimi sonrası Suriye ve Ortadoğu’yu ne bekliyor? 10 Aralık 2024 05:30
- Adı konulmamış ‘süreç’te Rojava çıkmazı! 06 Aralık 2024 06:45
- Cihatçı saldırının yol işaretleri ve Halep'te kesişen yollar 03 Aralık 2024 06:55
- HTŞ’nin Halep saldırısının arkasındaki güçler ve hesaplar 30 Kasım 2024 06:50
- Bahçeli neden ısrarla Öcalan’ı işaret ediyor? 29 Kasım 2024 06:20
- Selefi Ebu Hanzala in, demokrasi ve laiklik out! 26 Kasım 2024 06:45
- ‘İşgalci ülke’ açıklaması ve Erdoğan iktidarının Suriye’de alarm veren politikası 19 Kasım 2024 05:00
- Trump'ın Ortadoğu'su ve Erdoğan'ın Kürt sorunu 12 Kasım 2024 04:45
- Devlet ‘yeni sürece’ kayyım atadı! 05 Kasım 2024 05:04
- Yeni ‘süreç’: Demokratik siyasete kurt kapanı 01 Kasım 2024 05:03
- Putin’e ‘Esad’ ricası ve Kürt sorununun çözümü 29 Ekim 2024 12:34