12 Ekim 2023 04:27

Asıl sorun(lar) ne?

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Yorumcu, çok bilmiş pozlarla televizyonda, “Ülkede hakem sorunu var” diye ahkam kesiyor. Aynı yorumcu, hakemler hakkında saçma sapan laflar eden, hatta işi hakarete vardıran yöneticilere de tutkuyla arka çıkıyor. “Ülkede hakem sorunu var” argümanıyla, bir yandan hakemleri hedef tahtasına oturturken, diğer yandan futbolun kültürel ve teknik anlamdaki sefilliğinin asıl sorumlularını kendince dikkatlerden uzaklaştırıyor…

Kulüp yöneticilerine ve taraftarlara yalakalık yapmak için yanıp tutuşan böyle kişiliksiz tiplerden o kadar çok var ki…

Tabii bu sosyal medya çağında yöneticiler hakkında olumsuz görüşler dile getirmek, lince kadar varacak birtakım tepkileri göze alabilecek cesaret kadar, özgürce yazabilme imkanına sahip olmayı da gerektiriyor.

Kulüp yöneticileriyle arasını iyi tutmaya her zaman büyük özen gösteren, yorum yaparken türlü ilişkileri göz önünde tutma zorunluluğu hisseden ve sürekli olarak “Yorumlarım acaba birilerine dokunur mu, bazı ilişkilere zarar verir mi” endişesiyle kıvrananların sözüne bir değer biçilebilir mi?

Mesela, “sahibinin sesi” yorumcular haktan, adaletten söz etmeyi pek sevseler de işçilerini kötü koşullarda çalıştıran ve sendikalaştıkları için işten atan Süper Lig ve Birinci Lig’in sponsoru Trendyol hakkında asla olumsuz laf edemezler. Çünkü bu şirket sponsor olma karşılığında futbola tam 700 milyon lira vermiştir…

Futbolun içine girmiş şirketlerle ilişkileri genellikle nemalanma, fırsatları bulma çabası üzerinden yürür…

Yönetiminden hoşnut kalmadıkları hakemlere “Ona düdüğünü astıracağız” tehdidinde bulunan kulüp yöneticilerine de laf edemezler. Bir insanı mesleğini yapmaktan mahrum bırakmaya çalışmanın ahlaki ve vicdani açıdan çok büyük bir utanç olduğunu bildikleri halde…

Ana akım medya çalışanları, patronlarının ya da üstlerinin türlü çıkar ilişkisi içinde bulunduğu kulüp yöneticileri hakkında olumsuz görüşler ortaya koyarlarsa işlerinden olma ihtimali bile doğabilir. Hem, yöneticilerin suyuna gitmek hatta gerektiğinde yalakalık yapıp her anlamda “kazançlı” olmak varken, ne diye aykırı ses çıkarıp da başlarına bela alsınlar ki?

Bunlar, yöneticilerin ve taraftarların duymak istediklerini söylemek, yazmak konusunda ustalaşmış tiplerdir ve bu anlamda “duayen” ve “üstad” gibi nitelemeleri sonuna kadar hak ederler!..

Ülkede tabii ki bir hakem sorunu yok!..

Peki ne sorunu var?

Parasıyla bu oyunda rol kapmak isteyen -oyunun kurallarını ve temel teknik ilkelerini bilmek anlamında- cahil yönetici sorunu var…

Bilgisi, düşünsel donanımı yetersiz teknik direktör sorunu var…

Saygı ve erdem kavramlarını rafa kaldırmış sahtekar futbolcu sorunu var…

Palavra ve sansasyon ile rant peşinde koşarken bir yandan da yönetici takımına yalakalık etmek adına birbiriyle yarışan medya sorunu var…

Kendisini kazanmaya şartlandıran ve kazanmak dışında hiçbir hedefi, beklentisi bulunmayan şuursuz/fanatik taraftar sorunu var…

En genel anlamda özetlersek; ülkede, her türlü yetersizliğin ve başarısızlığın sorumluluğundan hakem bahanesine sığınarak sıyrılmaya çalışmanın alışkanlık haline getirildiği pespaye bir futbol kültürü var!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa