Akıl dışı, okul dışı: Resmi verilere göre 4 milyon 361 bin 181 çocuk okulda değil
Fotoğraf: Evrensel
Bu hafta eğitim istatistiklerine bakacaktım, ama yine gündemde bol bol dincilik var, akıl dışı ve okul dışı aralarında bir bağda mı var? Önce akıl dışına dincilik kısmına, sonra istatistiklere okul dışına bakalım.
MEB DİNCİLİKTE SON HIZ DEVAM EDİYOR, PARA PULCULUK DA TAM GAZ
Son seçimlerin de iktidarca kazanılmış olması, cumhuriyetin yüzüncü yılına da sembolik anlam yükleyerek dincilik adına yapılması gereken, dincilik adına emredilmesi gereken ne varsa emrediliyor, dincilik yapılmasıyla çelişecek tanzimattan, cumhuriyetten, son iki yüzyıldan geriye ne kalmışsa onlar da temizleniyor. MEB’in bu dönemi son ayıklama ve son emir dönemi gibi görünüyor. Aydınlanmadan, akıldan, bilimden rövanş alınıyor, aydınlanmaya karşı sürdürülen dinci devrimle örtüşmeyen son taşlar da ayıklanıyor.
Son üç aya bakılırsa, maneviyatı/tini ele geçirme danışmanlığı, bunu ÇEDES adında ilgisiz bir projeyle okullara sokuşturma; devlet baskısıyla maneviyat/tin baskılama kolları oluşturma (değerler kolu) son gaz devam ediyor. Öğretmen kovulacak, okul kovulacak, tarikat ve şeyh/imam onların yerine geçirilecek. Önlük altında insanlar dinci kıyafete sokulacak. Kadın-erkek ayrıştırılacak. Değerler eğitimi altında dincilik her yere sokuşturulacak.
Bu haftanın öne çıkan iki gündemi var: Okul öncesine mescit, öğretmene din dersi zorunlu kursları. Yani çocuğun başı baştan ezilecek, dini, imanı noksan öğretmen varsa onlar da dindar yapılacak, dine zorlanacak. Okulda dincilik yapmayan kimse bırakılmayacak. Bu dincilik derdinden iflah olurlar mı bilemedim ama iflah olmazlarsa ölüp gidecekler, ölürken çocuklarımızı bizi de öldürecekler; çünkü bunun anlamı insanın tinini, beynini, aklını, düşüncesini, gözünü, gönlünü dincilikle baskılamak, bizzat dincilik yapmaya zorlamak, insanın aklını, beynini öldürmekle eş değer. İnsanlık tarihi bu eğilimlerin sonunun hüsran olduğunu defalarca gösterdi, ya aşacağız ya yaşayıp o kötü sonuçları yaşayacağız, bir çıkış bulamazsak, girdapta kaybolup gidecek çocuklarımız ve memleket. Dincilik kendi girdabında kendini mahvedecek, bu kadarına belki kayıtsız kalınabilir de öyle olmuyor maalesef, kendisiyle birlikte herkese zarar verecek.
Haftanın gündeminde okul öncesinden, ana sınıfından belli bir ücret alınması da var. Çocuklar aç dedikçe açlığı bile metacılığa paracılığa ticarete dökmeye kalkıyorlar. Ana sınıfından, 3-4 yaşında çocuğa vereceği ekmekten sudan bile para istiyor, bunu resmi mevzuata bağlıyor.
Dileğim kendi ve memleketin iyiliği için acilen gittikleri yolun tam tersine dönmeleridir ama böyle bir kabiliyetleri yok maalesef. Halk olarak ne başarırsak bizlerin direnç oluşturması gerekiyor.
Salt dincilik de değil, eğitim ve okullar her açıdan dökülüyor, ne yapılırsa yapılsın, ne kadar maniple edilmeye çalışılırsa çalışılsın, bir şekilde sayılara da yansıyor.
YURTTAŞLARDAN 609 BİN ÇOCUK KAYIT DIŞI, 3.9 MİLYON OKUL DIŞINDA
Kaç çocuk okulda, kaç çocuğumuz okul dışında diye merak edersek, bunun birincil resmi kurumu olan MEB 2022-2023 eğitim istatistiklerini eylül sonunda yayımladı. Bu istatistiklerde en kritik verilerden biri net okullaşma oranları. İkincisi açık okul öğrenci sayıları, üçüncüsü, birkaç yıldır büyük teşviklerle çocukların okullardan çocuk işçiliğine sürüldüğü MESEM (mesleki eğitim merkezleri) öğrenci sayıları.
Aralık 2022 TÜİK verilerinden çağ nüfusunu da tabloya aktardığımızda, net okullaşma oranlarının çağ nüfusu ile arasındaki farka bakınca, kayıt dışı çocukların sayısı elde edilmiş oluyor, 609 bin 817 çocuğun okulda hiç kaydı yok. Yaklaşık 2.3 milyon açık okuldaki çocuk zaten okulda değil. Mesleki eğitim adı altında haftanın en az dört günü işte çalıştırılan 1.3 milyon çocuk zaten okulda değil.
*Resmi veriler dikkate alınarak hesaplanmıştır. 2022/’23 okullaşma oranları hesaplanırken, kullanılan nüfus ve öğrenci sayılarında Türkiye’de ikamet eden T.C. vatandaşları kapsanmıştır. Türkiye’de ikamet eden yabancı uyruklu nüfus ve yabancı uyruklu öğrenci sayıları kapsam dışında tutularak, tamamlanmış olan en son takvim yılı sonu öğrenci rakamları (ocak 2023) ve tamamlanmış olan en son nüfus rakamları (31 Aralık 2022) kullanılarak hesaplama yapılmıştır. Okul öncesi okullaşma oranları hesaplamalarına yaz eğitimi öğrenci sayıları dahil edilmemiştir. Ortaokul brüt okullaşma oranları hesaplanırken açık öğretim ortaokulu öğrencileri dahil edilmiştir. Ortaöğretim de ise brüt ve net okullaşma oranları hesaplanırken mesleki eğitim merkezleri ve açık öğretim lise öğrencileri de dahil edilmiştir.
Resmi veriler, T.C. yurttaşı 3 milyon 905 bin 878 okul çağındaki çocuğun okullarda olmadığını söylüyor.
Bunlara devamsızlar dahil değildir.
Yabancılar da bunlara dahil değil. Yabancılar için ayrıca bir resmi veri var.
345 BİN YABANCI ÇOCUĞUN OKUL KAYDI YOK
MEB Hayat Boyu Öğrenme Müdürlüğü “izleme ve değerlendirme raporu 2022” verilerine göre, Türkiye’de 5-17 yaş okul çağı grubunda 1 milyon 448 bin 638 yabancı çocuktan 344 bin 593’ü okullara kayıtlı değil. Kayıtlı olanların bir kısmı da (29 bin kadarı) Hızlandırılmış Eğitim Programı (HEP) veya açık okullarda kayıtlı durumdalar, bunlar da okulda değiller. Özellikle 14-17 yaşındaki ortaöğretim çağında yabancı çocukların okullaşma oranları yüzde 47.63’e kadar düşüyor.
Kaldı ki yabancıların bir kısmı da ülkede tümden kayıt dışı yaşadığından bunlarla ilgili hiçbir bilgi bu istatistiğe yansımamış bulunuyor. Bu tabloda okul çağında kayıt dışı gruba tahminen 100-150 bin yabancı çocuk daha eklenebilir.
Kayıtlı çocukların özellikle ortaokul sona ve ortaöğretime doğru ciddi bir grubu da devamsız bulunuyor ki, devamsızlarla ilgili açık bir veri paylaşılmamış durumda.
YABANCILARLA BİRLİKTE 4 MİLYON 361 BİN 181 ÖĞRENCİ OKUL DIŞINDA
Artık ne kadar çocuğumuzun okullarda olmadığını, toplamını hesaplayabiliriz. Yukarıdaki tablolarda verildiği üzere, MEB verilerine göre 5-17 çağ nüfusunun yüzde 96.39’u okula kayıtlı bulunuyor (net okullaşma oranı). Buna göre 16 milyon 914 bin 758 çocuktan 609 bin 817’sinin açık öğretim dahil herhangi bir okulda kaydı bulunmuyor. 1 milyon 448 bin 638 yabancı çocuktan da 455 bin 302’sinin kaydı yok. Bunlara ortaöğretimde açık liselerindeki 2 milyon 9 bin 480 öğrenci ile mesleki eğitim merkezlerindeki 1 milyon 286 bin 581 öğrenci (ekim 2023 itibarıyla) de eklenince gerçekte okulda olmayan öğrenci sayısı ortaya çıkmış oluyor.
Resmi istatistiklerden/ resmi verilerden hesap ortada, resmen 4 milyon 361 bin 181 öğrenci okul dışında bulunuyor.
*Bu tablodaki sayılar, a)TÜİK nüfus İstatistikleri, b) MEB eğitim İstatistikleri, c)MESEM verileri ve d) MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü Göç ve Acil Durumlarda Eğitim Daire Başkanlığı izleme ve değerlendirme raporu 2022’ye göre hazırlanmıştır. Kaydı olmayan öğrenci sayıları net okullaşma düzeyleri ile çağ nüfusu arasındaki fark alınarak hesaplanmıştır. Açık ortaokul öğrencileri net okullaşma hesabına dahil edilmediğinden tekrar edilmemiş, açık okullardan sadece ortaöğretim düzeyindeki açık öğretim öğrencileri dikkate alınmıştır.
Yabancı öğrenciler yeterince kayda girmemiş, sadece Suriyeli sığınmacılar bile bu sayılara yaklaşır. Yani sığınmacı çocukların bir kısmı istatistiklerde hiç yok. Yabancı çocuklar dışında, alandaki izlenimlerim, özellikle okul öncesinde okula devam etmediği halde bazı çocuklar kayıtlı gibi gösteriliyor, böylece bu kademede okullaşma oranı gerçekte olduğundan daha yüksek aktarılmış bulunuyor. Tüm kademelerde ama özellikle ortaöğretim düzeyinde devamsızlık da yüksek bulunuyor.
Bunları da görmezden gelsek bile, resmi istatistiğe yansıyan kısımlarıyla bile, sonuçta 4 milyon 361 bin 181 öğrenci okulda değil.
BU YOL YOL DEĞİL…
Çocuk işçiliği işçiliktir okuma değil, açıktan açıkta kalmadır öğretim değil, din telkinciliktir eğitim değil, tasavvuf mistisizmdir akıl bilim değil, tekke tekkedir mescit mescittir okul değil, şeyh/şıh/imam/müezzin/vaiz nakilcidir öğretmen değil, paracılık, nemacılıktır, metacılıktır insanlık değil, gittiğimiz bu yol yol değil.
- AKP'nin eğitim ve bütçeleme anlayışı: Lime lime ayrıştırmanın, imam hatipleştirmenin, metalaştırmanın, peşkeş çekmenin binbir türü 15 Kasım 2024 04:43
- Cumhuriyetin 101. yılında rüya, yurttaşlık ve ana dillerinde eğitim meselesi 01 Kasım 2024 04:26
- Üniversite nedir? Araştırma ve bilgi nedir? Kariyer yapmaktan/ uzmanlık bilgisinden farkı nedir? 18 Ekim 2024 04:42
- Akademinin yeri ve değeri: 207 üniversite bir 'muhabir Rüya' eder mi? 11 Ekim 2024 04:43
- MEB istatistiklerinin gör dediği açlık, dayatma ve niteliksizlik 04 Ekim 2024 04:50
- Türk Psikologlar Derneğinin Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline dair görüşü: Eğitim değil eğitimi ihlal modeli 27 Eylül 2024 04:42
- AKP ve MEB’in büyük mahareti: Bağnazlığı ve emek sömürüsünü sürdürmeye diplomalı çözüm 20 Eylül 2024 04:15
- Aileler çocuklarını MEB’den kurtarmaya çalışıyor: MEB eğitime, çocuklara, topluma zararlı hale mi geldi? 13 Eylül 2024 04:42
- Eğitimin sorunlarından öğretmenler ve müdür yardımcıları da mağdur 06 Eylül 2024 04:41
- Atamaların değeri değersizleştirilmesi üzerine 30 Ağustos 2024 04:44
- Tarihleri, çağları, problemleri karıştırmak: Ahilik de işletme de amaç ve işleyiş olarak okul değil 23 Ağustos 2024 04:46
- YKS, eğitim ve şehirler: Üniversitede resesyon, şehirde resesyon ve göç 16 Ağustos 2024 04:15