22 Ekim 2023 03:58

Sevgi Cemşit’ti, Cemşit Ahmet Mekin’di, Ahmet Mekin perdede devleşen bir aktördü (1)

Sanatçı Ahmet Mekin

Fotoğraf: Evrensel

PAZAR
Paylaş

Sinemamızın beyazperdede ve seyircinin gönlünde devleşen, “baba” aktörleri vardır; unutulmaz Oyuncu Ahmet Mekin de onlardan biridir. Tüm engellemelere, yok sayma, yok etme çabalarına karşın dimdik ayakta durarak, kendini geliştirip, yenileyip dönüştürerek bir anlamda kendi kendini yaratan sevilen, başarılı bir aktör olmayı başararak bu günlere gelir Ahmet Mekin.

En çok “Selvi boylum al yazmalım filminin Cemşit’i olarak anımsansa da varlığıyla, sıcak oyunculuğuyla yer aldığı 170 civarında sinema filminde, televizyon dizilerinde canlandırdığı farklı karakterlerle de hep anımsanan, iz bırakmış, unutulmayacak bir aktör olarak büyük kentten, İstanbul’dan uzakta Erdek’in Ocaklar köyünde sürdürüyor yaşamını.

Güzel bir çocukluk yaşadığını söyleyen fakat ilk gençliğinde ilgi duyduğu, başarılı olduğu spor yaşamını yaşadığı talihsizlikler nedeniyle sürdüremeyen Ahmet Mekin’in yaşam öyküsü 6 Ağustos 1932’de Ahmet Kurtdereli olarak İstanbul Bakırköy’de başlar. Babası çok kitap okuyan, çocuklarına da okuma alışkanlığı kazandıran “sol tandanslı”, sosyalist bir devlet memurudur.

Ahmet Mekin de çocuk yaşlarda kitap okumaya başlayarak, Rus edebiyatının bütün klasiklerini okur. Babasının önerisi ve yönlendirmesiyle klasik felsefeyi, dönemin filozoflarını da okur.

Arkadaşlarının uzun boyundan dolayı “Filiz Ahmet” dediği Ahmet Mekin güreş sporu yaparken tam usta olduğu sırada kaburga kemiklerini kırıp, bırakmak zorunda kalır. Sonra kayakla ilgilenir, belini incitince, onu da bırakır. Bakırköyspor’da oynarken büyük bir futbol takımına transfer olacaktır fakat deneneceği gün ayağından sakatlanır ve böylece spor yaşantısı biter. Bir süre Bakırköy Halkevinde amatör tiyatro oyunculuğu yapar, “İttihat ve Terakki” oyununda oynar.

Ahmet Mekin’in de doğup büyüdüğü Bakırköy tiyatro, sinema, müzik alanında Adana gibi “sanatçı yetiştirme” merkezlerinden biridir. Sanat alanında çok sayıda Adanalı ve Bakırköylü sanatçı vardır. Tiyatro, sinema ve müzik alanında da Bakırköy’de yetişmiş alanlarına damga vurmuş unutulmaz sanatçılar tanıdık. Ahmet Mekin de bunlardan biridir. Sinemaya Bülent Oran’ı, Göksel Arsoy’u ve daha birçok oyuncuyu kazandıran Oyuncu-Yönetmen Sırrı Gültekin de Oyuncu Kenan Pars da Bakırköylüdür.

İş hayatına manifaturacılıkla başlayan Ahmet Mekin zaman zaman Kenan Pars’ın yanına uğruyor, arkadaşlık yapıyordur. Kenan Pars’ın sinemacı arkadaşları da gelip gidiyordur oraya. ’50’lerin başında iflas ettiği günlerde gittiği Kenan Pars’ın yanında otururken biri Kenan Pars’a bir mektup getirir. Mektup daha önce kendisini orada gören sinemacı biri yönetmen, diğeri kameraman olan Enver ve Selahattin Burçkin kardeşlerden geliyordur. Mektupta Kenan Bey’e yazılmış Ahmet Mekin’den söz edilerek “Gördüğümüz o arkadaşının çok iyi bir fiziği var, onu filmde oynamaya razı et” notunun yanında bir de beş yüz lira para vardır avans olarak.

“Bir defalık kabul ederim, sonra devam etmem nasılsa” diye düşünerek parayı da alır, kabul eder filmde oynamayı. O güne dek sinema oyunculuğu aklının ucundan geçmemiş, yerli filmleri beğenmiyor, izlemiyor olsa da Kenan Pars’ı kıramayıp “bir defalık” diye teklifi kabul etmesi 1957’de başlayıp günümüze dek süren 66 yıllık sinema yolculuğunun ilk adımı olur.

Böylece 1957 yılında Selahattin Burçkin’in yönettiği, görüntü yönetmenliğini Enver Burçkin’in yaptığı başrollerinde Belgin Doruk ve Yılmaz Duru’nun oynadığı ilk filmi olan “Mahşere Kadar”la kamera karşısına geçer Ahmet Mekin. Kenan Pars’ın da yer aldığı filmin oyuncu kadrosunda Atıf Avcı, Vedat Karaokçu, Kadir Savun, Leman Akçatepe, Sıtkı Akçatepe, Muammer Gözalan da vardır.

Aynı yıl bir sabah annesi iki kişinin onu sorduğunu ve dışarıda beklediğini söyler. Gelenler “Biz Halk Film’den geliyoruz sizi Fuat (Rutkay) Bey’le görüştürmek istiyoruz” derler. Ahmet Mekin kararlı bir biçimde “Ben sinema yapmayacağım, bir kere yaptım, bir daha yapmayacağım” der. Adamlar gider fakat kısa bir süre sonra Yönetmen Sırrı Gültekin gelir. Amacı Ahmet Mekin’i senaryosunu yazdığı, Halk Film adına yöneteceği “Kara Günlerim / Yaşayan Ölüler” filminde oynaması ve Fuat Bey’le görüşmesi için ikna etmektir; ikna da eder. Fuat Bey’le görüşmeye giderler. Ahmet Mekin o günü şöyle anlatır: “Velhasıl Fuat Bey’le görüşmeye gittik, çok da güzel karşıladı. Sonra beni arabayla Yakacık’a kaçırdılar. Baya kaçırdılar yani, ben gelmem dedim ama nafile. Gittik, orada ikinci filmi çektik. Ordan da 1000 lira aldım. O film biter bitmez bir film daha çektik, ondan da 1000 lira aldım.”

İkinci film Sırrı Gültekin’in yazıp yönettiği ve Ahmet Mekin’in başrol oynadığı 1957 yapımı “Kara Günlerim / Yaşayan Ölüler” olur böylece.

Ahmet Mekin’in filmdeki rol arkadaşları Göksel Arsoy, Gönül Bayhan, Atıf Kaptan, Birsen Kaplangı, Kadir Savun ve Gül Gülgün’dür. Aynı yıl Nişan Hançer’in yönettiği “Yosmanın Kızı”nda da oynayan Ahmet Mekin 1958 yılında 7 filmde oynar; “Bir Yudum Su”, “Bu Vatan Bizimdir”, “Karanlık Günler”, “Kır Çiçeği” “Zeynep, Ana Hasreti / Dertli Ana”, “Dikenli Yol” ve “Sevmek Günah mı”

Her filmde rolleri biraz daha büyüyerek ikinci adamlıktan başrole, jönlüğe doğru yol alır Ahmet Mekin. Kemal Film’le üç yıllık sözleşme yapar ve bir filmlerinde oynar fakat bu sözleşme uzun süre sinema yolculuğunun olumlu yönde gelişmesine engel olur. Çektikleri bir filmde yapımcı Kemal Film’le anlaşmazlığa düşer ve 1961 yılına kadar filmlerde oynatmazlar Ahmet Mekin’i.

- Haftaya devam edeceğiz

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa