"100. yıl kutlamaları" ya da "dönüştürerek sahiplenmek"
Fotoğraf: DHA
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yıl kutlamaları, başka ülkelerdeki benzerlerinden farklı bir içerik ve coşku düzeyinde gerçekleştiriliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla 2020 yılında yayımlanan genelgeye dayanarak 26 Ağustos 2022’de başlatılan ve ‘en kapsamlı organizasyon’ olacağı üç yıl önce ilan edilen cumhuriyetin 100. yıl kutlamaları, beklenenden sönük ve farklı bir içerikle sürdürülüyor. İletişim Başkanlığı tarafından hazırlanan ve yuzuncuyil.gov.tr sayfasında yer alan videonun başlığı sürecin özeti gibi: “Yüzyılın İşini 20 Yıla Sığdırdık.”
Cumhurbaşkanlığı yemin törenine ve AK Parti’nin son büyük kongresine yabancı lider ve temsilciler davet edilmişken, 100. yıl kutlamaları programında, dünya liderlerinin katılımıyla yapılacak bir etkinlik görünmüyor. Siz bu satırları okurken, yani 29 Ekim’den bir gün önce ‘Büyük Filistin Mitingi’ Atatürk Havalimanında Erdoğan’ın katılımıyla yapılıyor olacak.
100. yıl kutlamalarının sönük olduğu yönündeki eleştirilerde, etkinliklerde Atatürk’e az yer verildiği ve cumhuriyet deneyiminin önemine yeterince vurgu yapılmadığı dillendirilirken, bu durumu rejim değişikliğinin tescili olarak yorumlayanlar hatta kutlamaların iptal edildiğini iddia edenler de az değil.
Malum ‘Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’ adını taşıyan tuhaf isimli bir ‘merkez’ var. Görevi iktidara yönelik her türden eleştiriyi ‘saldırı’ ya da ‘yanlış bilgi’ diyerek göğüslemek olan bu merkez, kutlamalarla ilgili eleştirilere karşı da pozisyon aldı: “Cumhuriyet Bayramı kutlamaları iptal edildi” iddialarına ilişkin, iddiaların asılsız olduğu, “Cumhuriyetin 100. yılının ‘Türkiye Yüzyılı’na yaraşacak şekilde coşkuyla” kutlanacağı duyuruldu.
Niceliğe bakıldığında gerçekten de kapsamlı bir etkinlik listesinin hazırlandığı görülüyor. Ancak içerikteki “Türkiye Yüzyılı” vurgusu ve AK Parti seçim programını andıran detaylar “iptal”den daha başka bir durumun varlığını işaret ediyor:
- İstanbul Taksim Meydanı’nda Atatürk Kültür Merkezi önünde kurulan “Maziden Atiye Türkiye Yüzyılı” gösterim alanı.
- Aynı meydanda Türkiye Yüzyılı resmi logosundan esinlenerek hazırlanan “Türkiye Yüzyılı Enstalasyonu”.
- Üsküdar Meydanı’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Hayallerim vardı. Bu hayalleri tek tek gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyorum.” sözlerinden yola çıkılarak hazırlanan dijital ‘Recep Tayyip Erdoğan Özel Sergisi’.
- 29 Ekim’de İstanbul Boğazı’nda hareket edecek yüzer iskelede LED ekranlarda 100. yılın önemli proje ve eserleri sergisi.
* * *
Ulusal bayram ve anmalar kolektif kimlik ve aidiyet duygusu oluşturulmasında kritik öneme sahip simgesel imkanların başında geliyor. Özellikle ellinci, yetmiş beşinci ve yüzüncü yıl dönümleri yurttaşlık bağının tazelendiği, geleceğe dönük umudun altının çizildiği fırsatlar olarak ortaya çıkıyor. Ulus devletler tarihinde yüzüncü yıl kutlamalarını büyük ve gösterişli etkinliklerle kutlamayan devlet yok gibi.
Estonya Cumhuriyeti’nin 100. yıl kutlamaları Nisan 2017’de başlamış, 2 Şubat 2020 günü yapılan büyük bir kapanış ile tamamlanmıştı.
Letonya Cumhuriyeti’nin kuruluşu 2017-2021 yılları arasında kutlanırken, her bir yılın etkinlikleri devletin bir kuruluş ilkesi etrafında örülmüştü.
Finlandiya’nın 100. kuruluş yılı etkinlikleri bir yıl sürmüş, 5 bin kutlama programı gerçekleştirilmişti. ‘Birlikte’ teması altında düzenlenen törenler tüm kıtalarda yüzden fazla ülkede yapılmıştı.
Filipinler’de 1998’de yapılacak kutlamalar için kurulan hazırlık komitesi 1991’de oluşturulmuştu.
Arnavutluk’ta yapılan yüzüncü yıl anıtı için uluslararası bir yarışma düzenlenmişti.
Cumhuriyetin 100. yılı kutlamalarının içeriğine bakıldığında, bir ‘iptal’ ya da ‘yok sayma’nın söz konusu olmadığı, ancak Erdoğan rejiminin süreci ‘Kendine mal etme’ (temellük) girişiminde bulunduğu çok açık biçimde görünüyor.
Atatürk’ün ve Erdoğan’ın masa başında gençlerle oturduğu fotoğrafların aynı karede birleştirilmesi, yüzyılın bakiyesinin son yirmi yılın proje örneklerinden toparlanması, Atatürk’ün isim ve fotoğraflarına alışılandan daha az sayıda yer verilmesi, Filistin ve 29 Ekim duyarlıklarının karşı karşıya getirilmesi iptalden çok ‘Dönüştürerek sahiplenmek - sahiplenirken dönüştürmek’ fiiline uygun düşüyor. Bu perspektiften bakıldığında, 100. yıl kutlamalarının sönüklüğünü ‘Dönüştürerek sahiplenmek’ tercihinin bir parçası, bu doğrultuda tercih edilmiş bir temkinlilik olarak okumak mümkün.
İktidarın açık tavrını gören ‘muhalifler’ ise kendi tercihleri doğrultusunda, önem verdikleri simge ve temaları öne çıkararak alternatif kutlamalar düzenliyor. Başta İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ’Demokrasi Yüzyılı’ etkinlikleri ve Ankara Büyükşehir Belediyesinin ‘Cumhuriyet Haftası’ kutlamaları olmak üzere bu hafta sonu, simgesel alanda sürdürülmekte olan politik rekabetin önemli örneklerini göreceğiz.
- İç ve dış siyasetin baskılar eşliğindeki dansı 26 Ocak 2025 04:50
- Yeni çözüm sürecinde tarihe düşülmesi gereken not 19 Ocak 2025 04:45
- Adı konulmamış süreci izlerken... 12 Ocak 2025 04:19
- 2025’te erdem, dayanışma ve örgütlülük biriktirmek 29 Aralık 2024 05:11
- Gündem dayatmasına karşı siyaset 22 Aralık 2024 04:40
- Başarısız devletin yıkılışı mı, yeni bir felaketin başlangıcı mı? 15 Aralık 2024 04:03
- Suriye’deki gelişmeler ve çözüm sürecinin akıbeti 08 Aralık 2024 05:14
- Baskıların haritası bize ne söylüyor? 01 Aralık 2024 04:56
- 150. Yazı - Üçüncü Mektup 24 Kasım 2024 03:01
- Biber gazını 40 yaşından sonra tadanların muhalefetini zenginleştirmek 17 Kasım 2024 04:25
- Demokrasi karşıtlığının kitlesel tabanı 10 Kasım 2024 05:26
- Ahmet Özer'in tutuklanması ve Kolombiya barış sürecinden dersler 03 Kasım 2024 04:32