Zordur barış akademisyeni olmak
'Bu suça ortak olmayacağız' yazılı pankart | Fotoğraf: İzmir Dayanışma Akademisi
İsrail’in Gazze bombardımanı başladığından beri, savaş politikalarına bizzat İsrail’in içinden de tepkiler yükseliyor. Sesini yükseltenlerin önemli bir bölümü bilim insanları ve öğrenciler. Geçtiğimiz günlerde “barış” diyen bu öğrencilerin ve öğretim üyelerinin Netanyahu rejimi tarafından nasıl cezalandırıldığı, seslerinin “terör destekçileri” denilerek bastırılmaya çalışıldığı farklı yayın organları tarafından haberleştirildi. Sosyal medyada Filistin halkını destekleyen paylaşımlar yapan ya da sadece başkaları tarafından yapılmış paylaşımları beğenen öğretim üyeleri hakkında “Savaş zamanında düşmana destek vermek” ve “Terör örgütünü övmek” suçlamalarıyla soruşturmalar başlatıldı ve bu bilim insanları “Mesleklerine yaraşır biçimde hareket etmedikleri” gerekçesiyle açığa alındı. Bir öğretim üyesinin açığa alındığına dair tebliğ yazısında açıkça “İsrail devleti Filistinlilere karşı soykırım yapıyor demek öğretim üyeliği ile bağdaştırılamaz” satırları yer aldı. Yani, bu solcu öğretim üyeleri “Yahudilik Sözleşmesine” aykırı hareket etmişti! Tahmin edebileceğiniz üzere, “İktidarın her yerdeki gözü” olan “sorumlu(!) yurttaşların” ihbarları bu soruşturmaların temelini oluşturuyordu.
Bombalar yağarken barışa çağrı yapmak zordur. Sesin sadece silah ve bomba sesleri ile kısılmaz, aynı zamanda hükümet cebir ve gayrimeşrulaştırma söylemleriyle sesini kısmaya çalışır. Zordur “barış akademisyeni” olmak. Silahların, bombaların, akan kanın arasında güçlü bir ses çıkarmaya çalışırsın. Cebir korkusuyla en yakınındakiler bile sesini duymak istemez. “Ama…” ile başlayan cümleler kurarlar yanınızda konumlanmamalarını meşrulaştırmak için. En yakın arkadaşların seninle görülmeye, konuşmaya korkar.
Bölük pörçük ederler sizi, her birinizi cebrin başka bir boyutuyla sergilemek için. Orta Çağ cezalandırma pratiklerine adeta bir geri dönüştür bu. Cezanız seyirlik bir gösteriye dönüşür, izleyiciler alkış tutar. Cezalar ne kadar farklılaştırılmış olsa da bir süre sonra izleyiciler artık bu gösteriden sıkılır ve başka gösterilere yelken açar. Aradan yıllar geçer, “Ne oldu o sizin iş/gösteri” diye sorarlar. İzleyicisi kalmasa da cezalandırma devam eder. İnanmak istemez ex-izleyiciler. “Çok uzun sürmüş” der, yola devam ederler. Sen bitmeyen davalarla ömür tüketirsin.
Zordur barış akademisyeni olmak, adın, fotoğrafların boy boy sosyal olan ve olmayan medyada yer alır. El birliği ile hedef haline getirilirsin. Adının önüne “terörist”, “terör örgütü destekçisi” gibi sıfatlar konur. Her an her yerde saldırıya uğrayabilirim diye düşünür, güvercin tedirginliğinde yaşarsın.
Zordur barış akademisyeni olmak, yerinden yurdundan edilirsin. Bir gece bir arabanın bagajında yaşadığın yeri terk edersin. O şehre bir daha dönebilmen artık mümkün olmaz. En yakınlarının cenazesine bile gidemezsin. Savaş karşıtlığı sizi bambaşka yerlere ve sevdiklerinizden uzaklara savurur. Bir “risk terazisi” kurarlar, ne kadar risk altındasın diye tartar dururlar. Ne yedin ne içtin, nasıl barındın diye sormayanlar, bu terazide sürekli tartar seni, sürekli kontrol altında tutar. “Ama o da…” cümleleri artar. Big Brother’lar artık her yerdedir. Garip bir çelişkidir barış akademisyeni olmak, bir yandan görülmezsin, diğer yandan sürekli gözetlenirsin.
Zordur barış akademisyeni olmak, herkes üzerinde tepinir, en yakınların bile, hatta bizzat yoldaşların. Buna rağmen ayakta kalmaya çalışırsın. Hoyratlık seni intiharın eşiğine kadar getirir, hatta o eşikten adım bile attırır.
Zordur savaşa karşı BARIŞ demek, bombalara karşı barış güvercinini uçurmak, “akademinin mavi çiçekleri” olmak! Sayıları az da olsa, baskının postalları altında ezilmeye çalışılsalar da mavi çiçekler hep var, var olmaya da devam edecekler. Dün orada, bugün burada, yarın başka yerde…
- Umutla umutsuzluk arasında 2024 27 Aralık 2023 04:30
- Adabımuaşeret dersleri 20 Aralık 2023 04:42
- Zor zamanların dostu Tunç Soyer 13 Aralık 2023 04:57
- Bir mülksüzün konut krizi hatıratı 29 Kasım 2023 04:50
- Hukuk devletinde sona doğru 15 Kasım 2023 04:50
- Siyasetle ve siyaset için yaşayan kişiler 08 Kasım 2023 04:45
- Filistin halkına destek, İsrail hükümetini protesto eylemleri 25 Ekim 2023 04:50
- Gazze'deki savaş Fransa'yı da yakar 18 Ekim 2023 04:20
- Gerçek dışı bir mekan olarak üniversiteler 04 Ekim 2023 04:57
- Göçmen karşıtlığından beslenen particiler 27 Eylül 2023 05:26
- Hakikat, özgürlükler ve otosansür 20 Eylül 2023 05:00
- İklim krizi önce yoksulları vurur 13 Eylül 2023 05:05