9 Kasım 2023

Yazıcı

Fotoğraf: Eda Aktaş/Evrensel

DİĞER YAZILARI
Rüyada diploma 13 Mart 2025
Kaybettiniz 6 Mart 2025
Örgüt 27 Şubat 2025
Mehmet Türkmen 20 Şubat 2025
Güç bende artık 13 Şubat 2025
Hadi yine iyiyiz 6 Şubat 2025
Sorun modelde 30 Ocak 2025
Tan ile Bulu 23 Ocak 2025
İkinci çocuk 16 Ocak 2025
Pislik 9 Ocak 2025
YAZI ARŞİVİ

Yoksulluk böyle bir şey mi? Konu üniversiteler, öğretim üyeleri, öğrenciler olunca insanın aklına “Artık ayağa kalkamazsınız” diyen rakibine, 2. Dünya Savaşı’ndan yerle bir olmuş altyapısıyla çıkan Almanya bakanının verdiği “Üniversitelerimiz sapasağlam ayakta. Birkaç senede toparlanırız” cevabı geliyor.

“Üniversitelerimiz ayakta”

Bizde durum ne?

Öğrencilerimiz ayakta. Yurtlarda perişanlık. Batılı arkadaşı devlet bursuyla tek kişilik odalarda kalırken, bizim 10 katımız hızla bilgiye ulaşırken, bilgisini nota dönüştürürken kendi dışından hiç bir baskı görmezken, hatta ufak tefek de olsa bir motosiklet veya küçücük bir ikinci el araba alabiliyorken bizim genç öğrencimiz 8-10 kişilik odalarda kişisel mahremiyeti zedelenmiş, günde bir öğün yemek ve bulamadığı bilet parası yüzünden tabana kuvvet okumaya, mühendis, doktor, sosyal bilimci, öğretmen olmaya, hem de mezun olduğunda karşısına çıkacak olan duvarları bilerek okulunu bitirmeye çalışıyor.

Öğrencide durum bu.

Biat etmemiş, özgür öğretim üyesi ne durumda? Bir uyduruk bahane ile üniversiteden uzaklaştırılmamış ise, profesör maaşı yoksulluk sınırı. Rektör, dekan, bölüm başkanı bu sınıra dahil. Bulabilen varsa fazladan birkaç saat ders verip saat başına 80-100 lira alarak durumu kurtarmaya çalışıyor. Bir de tepeden gelen keyfi baskı ile uğraşmak var. Öyle komik(?) şeyler okuyoruz ki tam mizahlık. Bir üniversitede koskoca (O öyle zannediyor) dekan öğretim üyesinin ikinci el 500 liralık “yazıcısına” takmış. Tüm idare, hukuk büroları, ardından belki mahkemeler hepsi yazıcının peşinde. Sanırsın yazıcıya el konulup, acayip bir tasarruf sağlanınca dekanın fakültesi dünya sıralamasında ilk 100’e girecek. Bir diğeri “oda” derdinde. Tıp fakültelerinde yakın profesöre daha çok yatak, uzak hocaya sedye bile çok. Araştırma görevlisini saymıyorum bile. 150 bin liralık borca evlilik desteği olmasa(?) ömür boyu bekar. Sağdan, soldan (Sol olmaz. Terörist damgası yer) biraz dünyalık kazanma, malum yerlere kayıtlı olmadığından danışmanlık, yönetim kurulu üyeliği gibi olanağı da yok; yüksek lisans, doktora mı yapsın, hocasının işlerine mi yetişsin, öğrencilerin laboratuvarlarını mı hazırlasın.

Peki kurumun görünmez mutfağında çabalayan idari personel?

O kim?

Bilmiyorum ve merak ediyorum; şu anda üniversitesinin basiretsiz, atanmış yöneticisi ile mahkemelik olan kaç öğretim elemanı, kaç idari görevli, kaç öğrenci var? Dünya sıralamasında üniversitelerimiz bu alanda kaçıncı sırada?

EVRENSEL'İNMANŞETİ

OVP masada

OVP masada

Kamu, metal ve liman başta olmak üzere toplu sözleşme ve zam sürecindeki yüz binlerce işçiye orta vadeli programda yer alan düşük zam dayatılıyor. Patron, iktidar ve sendikal bürokrasi eliyle işçilere kabulettirilmek istenen bu zehirli programa karşı işçiler, birleşmek ve insanca yaşanacak ücret talebini kazanmak için yol arıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
BİSAM: Açlık sınırı 22 bin 886 TL, yoksulluk sınırı 79 bin 165 TL.

Evrensel'i Takip Et