Takımı gençleştirmek…

Marvel çizgi roman serisinin özel karakterlerinden birisi olan Captain Marvel’in neden sinema evreninde olmadığına dair tartışmalar 2019 yılında son bulmuştu. Çünkü Iron Man, Thor, Hulk, Spider Man, Kaptan Amerika, Doktor Strange, Ant-Man gibi adamların hepsinin dizi dizi filmleri olmasına rağmen bu kadın süper kahraman ucundan kıyısından hikayelere bile dahil olamıyordu. Zaten Yenilmezler’in esas kadrosunda “Kara Dul” lakaplı Natasha Romanoff dışında kadın da bulunmuyordu. Ki onun bağımsız bir filmi için 2021 yılını beklemek gerekecekti.

Yenilmezler serisinin son filmi “End Game”de oyunu değiştiren karakter olarak hikayeye dahil olmadan hemen önce kendi başına arzı endam etmişti “Captain Marvel”. Kree sakinlerinin yaşadığı çok çok uzak bir galakside yer alan bir gezegende açılıyordu yapım. Burada ustasından bir tür Jedi eğitimi alan ve bedenindeki enerjiyi kontrol etmeyi öğrenen Carol Danvers’la tanışmıştık. Carol, dünyaları istila eden ve baktıkları canlılara dönüşebilme yeteneği olan Skrull’lara karşı yürütülen bir operasyonun ardından kendisini dünyada buluyordu. Geçmişine dair anlar hatırlamaya başlayan Carol, yakın arkadaşı Maria ve onun kızı Monica ile olan ilişkisinin kıymetini kavrıyordu bir yandan.

İşte o küçük çocuk Monica artık yetişkin bir kadın süper olarak Marvel evreninin yan ürünlerinden “VandaVision” adlı dizide yer almaya başladı bile! Ve tabii ki bu filmde Carol teyzesinin yanında yer alıyor. Yine benzer biçimde, 2022 tarihinde yayımlanmaya başlanan “Mr. Marvel” adlı dizide ilk Müslüman (ve kadın) süper kahraman olarak boy gösteren Kamala da bugün gösterime giren “The Marvels”in merkezindeki karakterlerden.

Hayat olağan seyrinde akıp gidiyorken, evrenin ayarları yine bozulmaya başlar. Tahmin edileceği üzere içi kontrol edilemez bir öfkeyle dolu olan biri, Dar-Benn adlı bir Kree sakini Carol’dan intikam almak derdindedir. Kamala’nın gücünü aldığı bileziğin eşini uzayda bir yerlerde bulur. Bu sayede uzayda çeşitli geçitler açmayı başaracak ve ölmekte olan gezegenini kurtarabilecektir. Ancak ikinci bileziğin enerjisi bir biçimde Carol, Monica ve Kamala’yı birbirine bağlar. Güçlerini her kullandıklarında yer değiştirirler. Karşılarında ise giderek güçlenen ve tabii ki finalde dünyayı tehdit edecek olan Dar-Benn vardır. Bu üç uyumsuz kadın mecburen birlikte hareket etmeyi öğreneceklerdir. Öte yandan da Carol ve Monica geçmişin yaralarını sarmaya çalışırlar.

105 dakika gibi, bir Marvel filmi için oldukça makul sayılabilecek bir süreye sahip olan “The Marvels” için “eğlenceli” diyebiliriz. Ama orijinal ve yeni bir hikaye yok açıkçası. Artık bir ezber haline gelen Marvel tehditlerinin bir kez daha boy gösterdiği ve kahramanların dünyayı son anda kurtardığı kim bilir kaçıncı anlatı bu. Ama özellikle Kamala’nın ‘itici olmayan’ ergenliği, Carol ile Monica arasındaki gerilimin sahiciliği ve tabii ki bolca kedinin varlığıyla film kendisini izlenilir hale getiriyor.

“Küçük Orman” (Little Woods) ve “Şeker Adam’ın Laneti” (Candyman) filmleriyle tanıdığımız Nia DaCosta’nın yönettiği filmin bir önceki “Captain Marvel”e göre daha oyuncaklı olduğunu söylemeden geçmeyelim. “Captain Marvel”de çok daha az dijital efekt kullanılmış ve hikayenin ‘insani’ taraflarına özel olarak vurgu yapılmıştı.

“The Marvels” bu haliyle eğlenceli bir ara film gibi duruyor. Ki zaten finalde böyle olduğu da ilan ediliyor. Yeni bir yapının ve belli ki ‘süper kadınlar’dan kurulu bir oluşumun temelleri atılıyor. “Avengers: End Game” ile bir halkayı kapatan Marvel sinema evreninin yeni dünyalarında daha fazla ve daha çeşitli kadın karakterler olacak belli ki.