İzi kalır

Akdeniz Manzarası tablosu,1952 | Resim: Pablo Picasso
GÜZ
Sapır sapır toprağa dökülüyor ölüler. Düşen yapraklar gibi. Sonunda güzü gelmiş olmalı yaşamın.
KANAYAN
Ne kadar ters yüz edersen üstüne bulaşan kan lekesini çıkaramazsın. Akıtıldıkça kan. Durmadıkça. Durdurulmadıkça.
YER ALTI
Duvarlar örüyorlar. Yenisini eskisinden. Yükselen duvarlar. Gökdelenlerle. Kulelerin, minarelerin, evlerin, sokakların, ağaçların üstüne. İterek yerin altına kenti.
YENİLENME
Kesilen her ağaç filiz verir. Yıkılanın yerine yenisi gelir. Sararan yaprak yeşillenir. Kuruyan ot yeşerir. Her mevsim. Sökülmedikçe kökünden. Kopmadıkça. Koparılmadıkça.
KALEMŞOR
Kalem, silgi, kalemtıraş hep masamda. Kalem yazdıkça kabarır gönlüm. Silgim siler yanlışı. Doğrular kalır. Köreldikçe kalemim, körelttiklerinde kalemleri kalemtıraşım açar önümü.
İZİ KALIR
Yazdığın her doğruyu yanlış diyerek silerler. Ne kadar silerlerse silsinler lekesi çıkmaz. İzi kalır. Bulaşır üstlerine.
GÜNEŞ
Güneş, ışıktan bembeyaz bir boğa. Tepinerek bir ileri, bir geri dağıtır karanlığı. Maviliğini yansıtır ırmakların, göllerin, denizlerin. Işıtarak parıltısını mavi balıkların. Aynalaştırır yeryüzünü.
IŞIMA
Daracık bir sokaktayım. Yarı karanlıkta. Koşarak mı geldin arkamdan, tepeden mi indin? Karşımda durdun. Uzatarak ellerini. Tutmam, kucaklamak için seni. Işıdı sokak birden. Güneş de görmüştü seni.
SABAHLARI
Bülbüller öter. Güller açardı. Sabahları. Bülbüller ötmüyor. Güller açmıyor. Kanıyor sabahları.
Evrensel'i Takip Et