Çöpe atılmak

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş: “Koskoca BM’nin Genel Sekreteri Guterres, Refah Sınır Kapısı’ndan içeri sokulmamıştır. Bu, BM’nin artık yırtılıp çöp tenekesine atıldığının alenen ilanıdır.” Kurtulmuş doğru söylemiş.

Ama bir başka doğru daha var. Başkanı olduğu TBMM’nin durumu. TBMM’nin durumu bence BM’nin durumundan beter. TBMM Türkiye Cumhuriyeti’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne 1954 yılında taraf olmasını onaylamış, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine bireysel başvuru hakkını 1987’de onaylamış, zorunlu yargılama yetkisini 1990’da kabul etmiş. 2004 yılında TBMM tarafından yapılan Anayasa değişikliği ile başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi olmak üzere, Türkiye’nin taraf olduğu temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelere, kanunların üzerinde bir değer atfedilmiş. 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı kabul edilmiş. Bireysel başvurunun uygulamaya geçirilmesi ile kamu gücünü kullanan kişi ve kurumların sebep olduğu hak ihlallerine karşı 23 Eylül 2012 tarihinden itibaren anayasal yargı denetimi başlatılmış. Anayasa’nın 153. maddesine “Anayasa Mahkemesi kararları Resmi Gazete’de hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar” yazılmış. Bütün bu kuralların ve metinlerin altında yasa yapıcı olarak TBMM’nin imzası var. Ama bir mahkeme ben Anayasa Mahkemesi kararını tanımıyorum ve uygulamıyorum demiş. Üstelik benim bu kararımı TBMM derhal gündeme getirmeli, okumalı ve gereğini yapmalı demiş.

Bu duruma ne diyorsunuz?

Refah Kapısı’ndan sokulmamak mı daha ağır, sizin başkanı olduğunuz TBMM tarafından yapılmış onlarca kanunun bir mahkeme tarafından tanınmaması, üstelik başkanı olduğunuz TBMM’nin azarlanarak kulağının çekilmesi mi daha ağırdır. Bir mahkeme tarafından TBMM bu şekilde “Çöpe atılmıyor mu?​” Siz Guterres’ten daha güç duruma düşürülmüyor musunuz? Sizin başkanı olduğunuz Meclisin bir üyesi hâlâ hapishanede rehin tutulmuyor mu? Başkanlık ettiği Meclisin bir üyesinin rehin tutulmasına karşı kılını kımıldatmayan birinin durumu Guterres’ten daha iyi midir?

Endonezya’da yukarıdaki cümleyi kurarken kendi durumunuzu hiç düşündünüz mü?

Yoksa Endonezya’da kimse Türkiye’de olup biteni, benim durumumu bilmez diye mi düşündünüz? Artık herkes her şeyi biliyor. Endonezya’dakiler de Türkiye’de artçı depremler gibi sürekli artçı darbeler yapıldığından haberdar. Onun için sizin Meclis başkanı olduğunuz Türkiye’yi kimse demokrasi ile yönetiliyor saymıyor. Onun için belki onlar size, sizin durumunuzu sormamıştır. Bizden oraya gidenler ise zaten size durumunuzu sormazlar. Hatta yukarıdaki sözlerinizi gazetelerinde haber yapmışlar. İmzaladığı yasalarını mahkemelerinin tanımadığı, üstelik yaptığı yasaları tanımayan mahkemelerden fırça yenilen bir Meclisin başkanı olarak BM ve Guterres’in ismini ağzınıza almaya hakkınız yok Numan Kurtulmuş. Önce kendinize, başkanlığını yaptığınız kuruma bakın, sonra böyle sözler edin.