Yumruk, futbol ve reisin adamları
Fotoğraf: Yasin Bülbül/AA
İnşaatçı.
AKP kurucusu.
Milletvekili.
Kulüp Başkanı.
Bunların hepsi, Hakem Halil Umut Meler’e sahanın ortasında yumruk ve tekme atan Ankaragücü Başkanı Faruk Koca’nın kartvizitinde yazanlar.
Aynı zamanda da… Türkiye ekonomi politiğinde bir kavşakta kesişen anahtar kelimeler.
Hakeme yumruk ve tekme de öyle!
O feci görüntüler, Türkiye’nin iktisadi ve siyasi durumunu özetleyen bir enstantane!
Defalarca doğrulanmış bir sözü, bir kez daha vurgulama vakti: Futbol sadece futbol değildir!
***
Futbol ekonomik, siyasi, ideolojik rant alanı.
Futbol endüstrisinin dünya genelinde yarattığı rant, Türkiye ekonomisinden büyük! Ve trilyon dolarlık ranttan pay isteyenlerin oranı-para babalarından siyasete-her geçen gün artıyor.
Futbol ekonomisi büyüdükçe kirli (Şike, yasa dışı bahis, vergi kaçırma, kara para aklama vs. ) işler de büyüyor! Keza ilişkiler (siyaset, çıkar grupları, mafya vs.) de…
‘Futbolda siyaset yoktur’ dünyanın en büyük yalanlarından biri.
İktidarı elinde bulunduranlar için futbol hem hegemonya aracı, hem de akçeli işler kapısı.
***
Her ülkede iktidar futbol ilişkisi, o ülkenin sermaye birikimine uygun şekil alıyor.
Örnek, Türkiye’de mafya-devlet ilişkilerinin çok güçlü olduğu ve açıktan işlediği 90’lar...
Karagümrük Spor’da, çete lideri Nuri Ergin’in kardeşi Nejat Ergin…
Sarıyerspor’da, ‘ünlü’ mafya Dündar Kılıç, ‘arazi mafyası’ diye bilinen Metin Kaya Çağlayan…
Malatya Spor’da, Turan Çevik, Nurettin Güven, Oral Çelik…
Adanaspor’da şimdinin bile gözdesi Alaattin Çakıcı’nın kardeşi Gencay Çakıcı…
Başkan profilleri bize bir şey anlatıyor değil mi?
Ya da…
‘Kara paracı’ diyen anılan Erol Evcil’in Bursaspor yöneticiliği…
Hayali ihracatın tavan yaptığı Özal’lı yılların ürünü ‘hayali ihracatçı’ tescilli Hasbi Menteşoğlu’nun Samsun Spor başkanlığı…
Hepsi fazlasıyla döneminin iktidar-sermaye-futbol ilişkisini yansıtıyor.
İŞİN AKP’CESİ
AKP’li yıllarda da döneme uygun mekanizma işledi; futbol-siyaset ilişkisi, AKP’nin siyaset ve ekonomi politikalarına paralel ve uyumlu bir şekil aldı.
Anadolu’da MÜSİAD sermayesinin temsilcileri bir bir başkan oldu!
‘Belediyespor’ ekolü yayıldı, diğer kent kulüplerine üvey evlat muamelesi yapıldı.
Misal… Bir dönem ‘Süper Lig’i sallamış Gaziantepspor amatöre düştü. Yerine belediye kulübü Gaziantep FK parlatıldı.
Alt liglerde de örneği çok.
Ne takımların esameleri okunmuyor artık. ‘Efsane’ kulüpler ‘hülle’ yöntemiyle bölgenin belediyesinin, ‘bir anda’ pırtlayan zengininin desteklediği kulüpler için feda edildi.
***
İnşaat baronlarının kulüp başkanı olması da bu dönemin özelliklerinden.
Kamu ihalecisi, iktidarın gözdesi, inşaatçı Cengiz Holding Rize’ye stat da yaptı, başkanlık da…
Keza AKP oligarklarının sponsorluk ve başkanlık örneği de çok.
Misal, Yılport ile Samsunspor ilişkisi.
‘Hayırsever işadamı’ görüntülü, şirketin sahibi ve kulübün başkanı Yüksel Yıldırım, özelleştirmelerle, limanlarla AKP döneminde semirmiş bir profil.
Nitekim…
Kamu ihalesi almada açık ara dünya lideri olan, 5’li çete diye anılanlar arasında yer alan bir holdingin sahibinin-Nihat Özdemir’in- bir dönem TFF Başkanını olması da süreçten bağımsız değil!
***
Liglerde futbol ve siyaset ilişkisine göre hegemonya oluşuyor; o ilişkiler puan tablosuna bile yansıyor.
Geçmişten bir örnek…
2020 yılında 1. Ligden, Süper Lig’e çıkma mücadelesinde en önde yer alan takımlar: Adanademir Spor, Yılport Samsunspor, Ümreniye Belediyespor.
Birincisinin Başkanı iktidarla ekonomik ve siyasi ilişkisi açık olan Sancak grubunun üyesi. Samsun’a değindik.
Üçüncüsü, Ümraniye de belediye takımı.
Vaziyet açık değil mi?
ADALETSİZLİK VE ‘ERKEKLİK’ DE ÜRETİLİYOR
Peki ya…
Amedspor’un başına gelenler, iktidarın değişen Kürt politikasından bağımsız mı?
Kulüp, 2015/2016 sezonundan bu yana devletin yürüttüğü askeri ‘çözüm’ siyasetinin dayağını yiyip duruyor.
Gittiği her yerde açık ırkçılığa maruz kalıyor. Taraftarlarının deplasmana gitmesi yasak.
Yöneticilerinin ve taraftarlarının saldırıya uğraması cezasız!
Kulübün altından kalkamayacağı çok ciddi para cezaları kesiliyor. Federasyon ağır cezalar veriyor.
TRT Spor canlı vereceği maçını yayınlamaktan vazgeçip, ambargo uyguluyor.
Bir önceki içişleri bakını Süleyman Soylu çıkıp açık açık hedef gösterebiliyor.
Tüm bunlar, kuralların ve yasaların güç sahiplerine göre keyfi işlediği bir ülkenin fotoğrafı da değil mi aynı zamanda.
***
Futbolun, şiddet ve güç üzerine kurulu söylemi malum. ‘Erkeklik’ güç ve şiddet üzerinden, sahada yeniden üretiliyor adeta!
AKP erkek egemen siyaseti güçlendirdikçe, bunun sahada da yansımaları net biçimde görünür oluyor. Spor adamlarının bu meşrebe uygun davranışları öne çıkıyor.
Meselâ Arda’nın uçakta bir gazeteciye saldırması, hastaneye silahla dalması… Fatih Terim’in mekân basması gibi!
‘Racon kesen’, ‘adaleti gücün kurduğu’ iklim ağırlaşıyor, halka halka yayılıyor; doktora, çocuğa, kadına, hakeme…
Sonuç yerine!
Fetullah cemaatinin futbola, şike operasyonlarına varan müdahalesi…
Hakem dövmeye varan şiddet…
Her ne görüyorsak, hepsi AKP’li yıllarda Türkiye kapitalizminin gelişim sürecinin ve onun kültürel hegemonyasının birer izdüşümüdür.
Karşımızdaki profiller de en baş başkanın adamları!..
- Et ithalatı da sürer gıda pahalılığı da 08 Kasım 2024 11:17
- Türkiye BRICS’te de kapıda bekletiliyor, kapının ardı cennet değil ki! 24 Ekim 2024 13:08
- Bütçenin özeti: Hem yakacak hem kıracak 19 Ekim 2024 07:06
- Şimşek’in haraç şovu 16 Ekim 2024 04:57
- İTO Başkanı ‘şeytan’ taşlatıyor! 09 Ekim 2024 04:39
- Patronlardan 21. yüzyılda 19. yüzyıl talepleri: Bir adım ötesi zincire vurmak 28 Eylül 2024 06:47
- Erdoğan’ın ABD temasları: Mesaj mı yoksa yalvarış ve temenni mi? 26 Eylül 2024 06:27
- Fiyatlar artarken enflasyon düşüşünün yorumu: Kağıt üstünde düşüş, kemikte hissediş 04 Eylül 2024 05:53
- Vergi listesindeki 3 çeşit yüzsüzlük 29 Ağustos 2024 05:34
- Çin istilasına yol! 27 Ağustos 2024 05:10
- 12 şirket neden Varlık Fonu’na devredildi? 22 Ağustos 2024 04:55
- Bir programın keskin bıçağı, ‘az çalışacağız’ diye pazarlanıyor 20 Ağustos 2024 05:00