Bütçe siyasal bir belgedir
Fotoğraf: Nisa Sude Demirel/Evrensel
TBMM Genel Kurulunda 2024 yılı bütçesi görüşülüyor. Salı günü Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez’in kürsüde konuşurken fenalaşarak yere düşmesi ve perşembe günü vefat haberinin gelmesi üzerine görüşmeler 21 Aralık Perşembe gününe ertelendi.
Bütçe oturumları sırasında Meclise ziyaretçi alınmıyor, başka yasa görüşülmüyor ve partilerin grup toplantıları yapılmıyor. Bütçe kanunu teklifinin TBMM Genel Kuruluna gelmeden önce görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonunun Başkanı Mehmet Muş, komisyon aşamasında ne kadar çok çalıştıklarını ve sürecin halkın temsilcilerince nasıl “sıkı” denetlendiğini şu sözlerle anlatmıştı: “36 gün süren görüşmelerde toplam 21 birleşim ve 70 oturumda yaklaşık 218 saat mesai yaptık. Bu görüşmelerde Komisyon üyeleri dahil 265 milletvekilimizin toplam 1116 söz talebi karşılandı.”
Tüm parlatma çabalarına rağmen önümüzdeki yılın bütçe dönemi hakkında iyimser olmak için pek bir neden yok. Bir önceki yılın bütçesini dönemin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ‘2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi bilgilendirme toplantısı’nda şu sözlerle tanıtmıştı ve sonucu yıl boyunca hep birlikte yaşadık: “100’üncü yılın bütçesi; yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve büyüme odaklı bir yapıdadır. 2023 bütçe kanun teklifimizi vatandaşımızı küresel belirsizliklerden ve risklerden koruyacak, her kesimden insanımızı kollayacak şekilde adil ve sosyal bir anlayışla hazırladık.”
2023 bütçesinin sonuçları ortadayken, selefi Cevdet Yılmaz’ın önümüzdeki yılın bütçesini tanıtırken sarf ettiği şu sözlere güvenmek mümkün değil: “Bütçemiz, yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı destekleyen, bütüncül ve kapsayıcı bir kalkınma yaklaşımına sahiptir. İstikrar içinde büyümenin sağladığı imkanları insan odaklı ve sosyal refahı artırıcı bir yaklaşımla toplumun bütün kesimleri ile paylaşmak esas alınmıştır.”
* * *
Siyasal bir belge olan bütçe, bir takvim yılı içinde ülke kaynaklarının hangi harcamalar için kullanılacağını gösteren temel metindir. Bütçelerin başarısı hazırlanma, onaylanma ve uygulama aşamalarındaki uyum ve şeffaflık ile mümkün olur. Bütçe kavramının kökeninde halk iradesinin, yapılacak harcamalar konusunda yönetime yön vermesi ve sonrasında denetlemesi fikri yatar. Bütçe, devletin gelir kaynaklarını ve giderlerini gösterip, bunlar arasında denge kurma işlevi yanında, hukuki bir belgedir de. İşlevi dar kapsamlı teknik bir araç olmakla sınırlı kalmayıp, kamu kaynaklarının kullanılmasında çatışan çıkarları ve öncelik sıralarını gözler önüne serer, kamu finansmanının bütünlüklü bir resmini görme imkanı sunar.
Bütçenin kamusal hayata girişi, hükümetlerin harcamalarına koyduğu sınırlar ve içerdiği denetleme mekanizmaları ile demokrasi yolunda tarihsel bir kazanım olarak kabul edilir. Bütçe tartışmalarında her ne kadar harcamaların nasıl yapılacağını gösteren ‘harcama yönetimi’ boyutu öne çıkıyor olsa da, yıl içinde harcanacak miktarın hangi kesimden ve nasıl sağlanacağını gösteren ‘gelir yönetimi’, siyasal mücadele ile bütçe arasındaki organik bağı görünür kılar.
* * *
‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin tek merkezli ve denetleme mekanizmalarından arındırılmış düzeneğinde, bütçe yönetiminin sağlıklı işlemesi önünde pek çok engel bulunuyor. Bütçenin ‘tek adam rejimi’ni ayakta tutmak ve güçlendirmek gibi bir önceliği olduğu biliniyor. Bütçe ile finanse edilecek kamu politikalarının maliyet ve fayda hesaplarının nesnel bir biçimde yapılmadığı, uygulama sonuçlarıyla ortada.
Bütçenin en önemli gelir kaynağını oluşturan vergi konusunda oturmuş bir sistemden ve adil bir dağılımdan bahsetmek mümkün değil. Mevcut iktidarın yönetimi altında gelir düzenlemeleri bağlamında yapısal bir düzenleme yapılmadı. Bunun yerine gelir kaynağı olarak sınırsız bir özelleştirme, dolaylı vergilere yüklenme ve pahalı borçlanma tercih edildi. Özellikle dolaylı vergilerin oranı arttı, kamu finansmanında müthiş bir adaletsizlik ortaya çıktı.
Üretmeden çok kazananların adil biçimde vergilendirilmediği, ‘kayıt dışı ekonomi’nin kanıksandığı, sermayenin büyük bölümünün kaynağının şaibeli olduğu koşullarda, işçiler ve yoksullar için rasyonel bir bütçeden bahsetmek mümkün değil. Sürekli olarak bütçe harcamalarının gelirleri aştığı bir ortamda, kimin zenginleştiği sorusuna verilen yanıt, işçiler açısından bütçenin başarı notunu da gösteriyor.
Bütçenin gerçekçi ve adil olarak hazırlanıp uygulanması siyasal mücadelenin konusu. ‘Bütçe maratonu’ denilen bu ‘müsamere’yi yerli yerine oturtmak için hazırlık, onaylama ve uygulama aşamalarında sürece müdahil olmak gerekiyor. Bütçenin teknik değil halkın doğrudan katılımını gerektiren ve sınıf mücadelesi içinde şekillenen siyasal bir metin olduğunu unutmadan, kamu kaynaklarının kullanımında işçinin, yoksulun, dar gelirlinin öncelik kazanması için mücadele etmek gerekiyor.
- Ahmet Özer'in tutuklanması ve Kolombiya barış sürecinden dersler 03 Kasım 2024 04:32
- Fethullah Gülen'den sonra... 27 Ekim 2024 04:02
- ‘Çözüm’ü küçük çıkarlar için heder etmek 20 Ekim 2024 04:47
- ‘İç cephe’ çağrılarını 10 Ekim 2015’te yitirdiklerimizin fotoğraflarına bakarak düşünmek 13 Ekim 2024 04:47
- İsrail devleti terörü neleri örtüyor? 06 Ekim 2024 04:32
- Sağda birlik arayışları ve Kürtler 29 Eylül 2024 04:45
- Günay Kubilay'dan "Bir Kumpas Davasının Anatomisi" 22 Eylül 2024 04:00
- Narin… 15 Eylül 2024 04:51
- Reşit Kibar "Ne" için öldürüldü? 08 Eylül 2024 04:04
- ‘Barış’ emekçinin hayatına nasıl dokunur? 01 Eylül 2024 04:10
- ‘Kolektif Şiddet Siyaseti’ 25 Ağustos 2024 05:07
- Filistin kimin ‘dava’sı? Filistin kimin ‘dava’sı olmalı? 18 Ağustos 2024 04:50