23 Aralık 2023 04:40

Satrancın makus yönetimi

Satranç tahtası ve hamle yapan oyuncu

Fotoğraf: Evrensel Bilgin

Paylaş

Son zamanlarda, özellikle geçen hafta GM normu kazanan 12 yaşındaki IM Yağız Kaan Erdoğmuş ve 15 yaşındaki IM Ediz Gürel’in başarıları, satranç camiasında büyük bir memnuniyet yaratıyor. Ancak, bu yetenekli sporcuların gelecekteki başarılarını garantilemek için, maddi zorlukları cesurca ele almak gerekiyor. Satranç, diğer tüm sporlar gibi, profesyonel olmak ve dünya çapında saygın bir sporcu olmak için karakter, teknik bilgi, tecrübe ve finansal destek gibi unsurların bir kombinasyonunu gerektirir.

Dünya çapında antrenman almak ve uluslararası turnuvalara katılmak için sporcuların üzerindeki maddi yükü hafifletmek, devletlerin ve ilgili federasyonların temel görevlerinden biridir. A Milli Futbol Takımındaki bir futbolcunun geçimini sağlamak için amatör lig takımlarında antrenörlük yapması ne kadar absürtse, A Milli Satranç Takımındaki bir oyuncunun da geçimini sağlayabilmek adına satranç dersi vermek zorunda kalması bir o kadar absürttür. Maalesef, A Milli satranç sporcularımızın çoğu kendilerini geliştirmek için kullanmaları gereken enerji ve zamanlarını ders vererek harcamak zorunda kalıyorlar.

Genç milli yıldızlarımızın başarılı olabilmesi için gereken maddi destek, ailelerinin üzerinde giderek artan bir yük oluşturuyor. Federasyon yöneticilerinin başarılı sporcularla poz verip basına servis etmeleri ve yurt dışı turnuvalara adeta tatil amaçlı gönderilen yöneticilerin aldıkları harcırah ücretlerinin sporculardan fazla olması, en hafif tabiriyle utanç verici bir durumdur.

Türkiye Satranç Federasyonunun milyonlarca lira bütçesi, devlet ve özel şirketlerle bağlantı kurma kapasitesine sahip olması ve Türkiye’nin her köşesinde temsilcilikleri bulunması göz önüne alındığında, sporculara bireysel sponsor bulmak konusunda aciz olamayacağına göre geriye kalan tek seçeneğin beceriksizlik ve sorumsuzluk olduğu ortaya çıkıyor.

Amerika Satranç Şampiyonası’nda toplam ödül 7.5 milyon TL ve birincilik ödülü 1 milyon 750 bin TL iken, Türkiye Satranç Şampiyonası’nda toplam ödül sadece 225 bin TL ve birinciye verilen ödül sadece 100 bin TL. Kadınlar kategorisinde durum daha da vahim; Amerika Kadınlar Şampiyonası’nda birinciye 1 milyon 200 bin TL verilirken, Türkiye Kadınlar Şampiyonası’nda toplam ödül 100 bin TL ve birinciye verilen ödül sadece 25 bin TL!

Özetle, sporcular ne kadar yetenekli ve çalışkan olursa olsun, maddi imkanları bu kadar sınırlıysa, uluslararası arenada rekabet etmek imkansız hale gelir. Toplumun geneli tarafından zeki olarak kabul edilen satranç camiasının, bu şekilde yönetilmeyi nasıl kabul ettiği ise üzerinde düşünülmesi gereken asıl sorudur ve sırf bu yüzden önümüzdeki on yıllar içinde asla bir dünya şampiyonu yetiştiremeyeceğiz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa