Kızamık yine yeniden
Fotoğraf: Freepik
Gazze’de İsrail hastaneleri bombalıyor. Beri yanda Pakistan’da Taliban, aşı kampanyasının güvenliğini sağlayan polislere bombalı saldırıda 5 polisi katlediyor. Her ikisinde de kökten dincilerin rolü ve meşrebi eşit olmasa da aşikar.
“Aşı çalışmalarını Batı’nın Müslümanları kısırlaştırmak için kullandığı bir araç” olarak gören Taliban, kampanyada görevli polisleri hedef aldı hafta içinde.
Önlenebilir her ölüm cinayettir. Aşı ile önlenebilecek hastalıklar bahsinde de durum farklı değil, savaş için de.
İsrail saldırılarında en çok çocuklar ölüyor. Sadece topla tüfekle değil aşısızlıktan ve hastalıklardan da kırılıyor Filistinli çocuklar. Kızamık bağlamında tüm dünya için son çeyrek yüzyılın en kırılgan olduğu bir dönem üstelik…
Din ve aşı karşıtlığı bazı İslami gruplarla sınırlı değil elbet. Ama o coğrafya daha kırılgan. Misal aşı karşıtlığının İslam üzerinden yürütüldüğü Güneydoğu Asya’da Malezya’da İslami Konseyin aşı karşıtı fetvası sonrası “Aşılama oranı yüzde 65’e inmişti” 2018 yılında. Yine “2013’te 184 olan kızamık sayısı 2018’de 2 bin 500’e çıkmıştı.”
Pakistan’da aşı karşıtlığını geçen hafta silahlı saldırılara eviren Taliban hareketiydi. Afganistan’da ise iktidara geldikten sonra 2021’de Taliban’ın onayıyla ülke çapında çocuk felci aşısı kampanyası başlatılmıştı. Hatırlamakta yarar var: Aynı Afgan Taliban’ı yeniden iktidara gelmeden önceki 20 yıl boyunca “İslam’a aykırı ve Batı destekli bir komplonun parçası olduğu” savı ile aşı kampanyalarını aynen şimdinin Pakistan Taliban’ı gibi yasaklamıştı.
İç savaş nedeniyle sağlık sistemi çöken Yemen’de kızamık çocukları öldürmeye devam ediyor. Bu ülkede de din, mezhep odaklı etnik çatışmalar savaşın ve kızamığın faili. Yakın zamanda DSÖ’nün Twitter hesabında “Yemen’de kızamık ve çocuk felci vakaları yayıldı” denmiş ve “Kızamığa yakalanan çocukların yüzde 80’inden fazlasının aşısız olduğu” vurgulanmıştı. “İran destekli Husilerin kontrolündeki bölgelerde 2021’den bu yana 227 çocuk felci vakası” saptanmış durumda ve basın haberlerine göre o bölgede aşı yapan sağlık çalışanlarının faaliyetleri sıklıkla engellenmekte.
Biraz geriye, 2016 yılına dönecek olursak UNİCEF raporunda “2000 ile 2015 yılları arasında kızamık ölümleri tüm dünyada yüzde 79 azaldığı” bilgisi ile insanlık adına umutlanmıştık o tarihte.
Kızamık Türkiye için de ciddi bir sorun haline geldi yeniden. 2023 yılının özellikle ocak ve şubat aylarında pik yapmıştı. O yüzden bu yıl da kış ayları için alarm zilleri çalıyor diyebiliriz.
“2018 yılında 23 bin kişiye kadar yükselen aşı reddi” sorunu ülkemizde giderek büyüyen bir problem haline gelmiş durumda. İslam inancı üzerinden aşı karşıtlığı ise görece az olmakla birlikte geleceğin problemli bir alanı olmaya meyilli.
Ülkemizde, yaklaşık 3.6 milyon kayıtlı Suriyeli mültecinin yanı sıra 320 bin kadar diğer uyruklardan kişi yaşamakta. Bunların aşı izlemlerinde gedikler olduğu bilinmekte. Savaşların çıktısı mültecilik başlığında aşısızlık ile küresel bir soruna evriliyor.
Yine son deprem sonrası Türkiye’de 2 milyona yakın nüfus hareketliliğinin olası olumsuz yansımalarını ise bu yıl daha net göreceğiz.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa bölgesi kızamık ve kızamıkçık raporuna göre “Türkiye nisan 2022-mayıs 2023 bildirilen 457 kızamık vakası ile Rusya ve Tacikistan’ın ardından üçüncü ülke” idi.
Risk büyük.
Savaşlar ve dinsel bağnazlık birbirini besleyerek ya da iki ayrı koldan aşısızlık hedefi ile çocukları öldürmeye devam ediyor.
Oysa insanlık tarihinin en önemli küresel iş birliği çiçek hastalığı aşısı bahsinde vücut bulmuştu geçen yüzyılda. Yeni nesil bilmez ama anne babalarının kollarındaki çiçek aşısı izine bakmalarını öneririm. O çiçek aşılı kollar yeni nesillerin çiçek hastalığına yakalanmasını engelledi. Bugün geldiğimiz noktada son çiçek vakası 1977 yılında görüldü ve bu tarihten günümüze kadar bir daha görülmedi, aşıya da gerek kalmadı.
Bir ironi olarak son çiçek hastalığı 1977’de şimdilerde Taliban kontrolünde olan bölgeden bildirilmişti.
Umut baki…
Sağlıcakla kalın.
- Barış kokusu: Ege denizi 09 Aralık 2024 04:53
- İnsandan inşaata demir eksikliği 02 Aralık 2024 04:48
- Bir davayı seyretmek: Başka bir sağlık sistemi mümkün 25 Kasım 2024 04:43
- Kırmızı kurdele: AIDS ve çocuk 18 Kasım 2024 04:04
- Hekim grevleri tüm dünyada tarihsel bir eşikte 11 Kasım 2024 04:50
- Özelleştirme yolunda aile hekimliği ya da sağlık hakkımız 04 Kasım 2024 04:11
- 2025 ya da sağlık: Yeni sağlık bütçesinin ipuçları 28 Ekim 2024 04:35
- Sağlıkta kayıp kuşak: 0-23 yaş arası ve AKP'li yıllar 21 Ekim 2024 04:53
- Hangi antidepresan bize eşitlik, özgürlük, adalet getirebilir ki! 14 Ekim 2024 04:00
- Koruyucu sağlık hizmetleri: Önlenebilir her ölüm cinayettir 07 Ekim 2024 04:55
- Koku ve hafıza 30 Eylül 2024 04:26
- Yapay zeka insan haklarından neden korkar? (1) 23 Eylül 2024 04:29