Baroların CMK eylemi
Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel
Bilmeyen okurlar soracaktır. Nedir bu CMK?
CMK, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun kısaltılmışı.
O zaman ikinci soru akla gelir herhalde: Avukatlar Ceza Muhakemesi Kanunu’na karşı mı eylem yapıyor?
Hayır. İşin aslı şöyle. AKP’nin ilk yıllarında, henüz ‘demokrasi treni’nden inmeden, AB’ye girmeye çalışıyormuş gibi yaptığı yıllarda bazı kanunlarda değişiklikler yapıldı. Güya AB mevzuatına uyum sağlanıyordu. AKP her zamanki şark kurnazlığı ile bu değişiklikleri özde değil sözde yaptı. Yani yapar gibi yaptı. CMUK (Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu) yerine CMK geldi.
İşte bu CMK’de diğer değişikliklerin yanı sıra zorunlu avukatlık diye bir kurum getirildi. Yani, kısaca bir ceza mahkemesinde yargılanıyorsanız, kendinize bir avukat tutamıyorsanız ya da tutmak istemiyorsanız mahkemeden size avukat verilmesini isteyebiliyorsunuz. Hakim de bulunduğu ilin barosuna bir yazı yazarak sanığa ya da şüpheliye hukuki yardım için bir avukat atamasını istiyor. Baro da bir avukat görevlendiriyor. Görevlendirilen avukatın ücretini devlet ödüyor ama parayı avukata baro veriyor. Yani, devlet parayı baroya, baro da avukata veriyor.
Bu sistem ilk andan itibaren yanlış ve sürekli sorun yaratan bir sistem. AKP bu tür uygulamaları yaparken konuyu toptan ele alıp, kökten bir değişiklik yapmadığı, hep kısmi ve makyaja yönelik düzenlemeler yaptığı için sorunlar bitmiyor. Zorunlu müdafi denilen avukatlara devlet tarafından ödenen vekalet ücreti çok düşük. Üstelik bu ücret genellikle çok geç ödeniyor. Dolayısıyla genellikle yeni ve genç avukatların yaptığı zorunlu savunmanlar sürekli isyan halinde. Bu çarkın birer parçası olan barolar da “Hamamın namusunu kurtarma” hesabına zaman zaman bu tür eylemler, açıklamalar vb. yapıyor.
Sorunun aslı adalet sisteminin demokratik ve adil olmaması. Pek çok ülkede yargı yürütmeden bağımsızdır. İllerde ya da eyaletlerde yargı sistemini yürütecek organlar seçimle belirlenir ya da seçimle belirlenmiş yerel yöneticiler tarafından atanır. Adaletin dağıtılması işini, iki seçim arası, bu seçilen ya da seçilenlerin atadığı hukukçular yönetir. İddia makamında bulunan kamu avukatı ne kadar ücret alıyorsa, savunma makamındaki zorunlu avukat da o kadar ücret alır.
Sistemi yanlış kurup, Adalet Bakanlığını baroların vesayet kurumu olarak oluşturur ve zorunlu avukatın ücretini Bakanlık belirlerse sorun çıkması kaçınılmaz olur.
Sistem yanlışken, bu sistemin değişmesi için pek bir şey yapmayan barolar, iki üç senede bir eylem tehdidi yapmak, her sene yeni ücretler açıklandığında protesto açıklamaları yapmakla yetinirse böyle devam eder gider. Bir önceki senenin açıklaması ekrana indirilir, bir iki güncelleme yapılır, basının adresleri eklenir, gönder tuşuna basılır.
Her işimiz böyle maalesef.
Kökten çözüm yok. Kökten çözüm isteyen de yok.
- Suriye'yi bekleyen 10 Aralık 2024 05:01
- Savaşa ve yoksulluğa karşı ittifak 03 Aralık 2024 06:40
- Kayyım 26 Kasım 2024 04:41
- Onların çocukları 19 Kasım 2024 04:42
- Etki ajanlığı 12 Kasım 2024 04:59
- Senaryo belli oldu 05 Kasım 2024 04:52
- Açılım senaryoları 29 Ekim 2024 04:48
- Haklar pazarlık konusu olmaz 22 Ekim 2024 04:13
- Erdoğan'ın dediklerinin meali 15 Ekim 2024 04:37
- Bilinen yalanlar 08 Ekim 2024 04:41
- Barış mücadelesi 01 Ekim 2024 04:48
- Yirmi altı sabıka 29 Eylül 2024 04:34