21 Ocak 2024 05:10

Şerafettin Kaya: Ben İyi Biri Olmadan Önce

Fotoğraf: Kişisel arşiv

PAZAR
Paylaş

Bugün artık “Oyun yazarı, tiyatro, sinema oyuncusu ve yönetmen” olarak adından söz ettiren, yazıp yönettiği ve oynadığı ilk filmi “Ben İyi Biri Olmadan Önce”, Uluslararası Paris Play Film Festivali’nde ‘En İyi Sinema Filmi’ seçilen Şerafettin Kaya ile tanışıklığımız, arkadaşlığımız 24 yıl öncesinde 1990’ların sonlarına doğru başlamıştı. “Ben İyi Biri Olmadan Önce” yönettiği ilk film olsa da ilk sinema, oyunculuk deneyimi değildi. Derviş Zaim’in ‘Çamur’ ve İsmail Güneş’in “Kurban” filminde oynar. Yönetmen Olgun Özdemir’in 2015 tarihli “Vicdan Ağacı”yla, 2017 yılında çektiği “Mor Ufuklar” filmlerinde önemli rollerde oynayan Şerafettin Kaya’nın oyunculuk deneyimi aslında Leman grubunun yayımladığı Öküz dergisinde “Kötü Şair Şerafettin” imzasıyla, fotoğraflarla şiiri buluşturduğu şiirin fotoromanını yaptıklarında başlamıştı.  

1965 yılında Ordu’nun Ünye İlçesi, Gölceğiz köyünde doğan, ilk ve orta öğrenimini doğduğu köyde, lise öğrenimini askeri lisede tamamlayan Şerafettin Kaya TSK’de bir süre Astsubay olarak çalıştıktan sonra, “Bu kurumdan ayrılarak özgürlüğü ve şiiri seçtiği” yıllarda tanımıştım Şerafettin’i. 1994 yılında “Pencere Gizleri”, 1995 yılında ise “Zambaklar Gece Ölür” adlı uzun metraj filmlerin öykü yazarı olarak, Orhon Murat Arıburnu Ödülü almıştı.

ŞİİR, TİYATRO VE SİNEMA YOLCULUĞU

2000 yılının ocak ayında grafik tasarımcı arkadaşım Halil Barutçu ile birlikte çıkardığımız ve yayın yönetmenliğini yaptığım UÇ dergisinde (Daha önce daha çok şiir akşamlarında, dost sohbetlerinde okuduğu) yazdığı şiirleri ilk kez yayımlamıştım. O günlerde şair olarak tanınmaya başlayan Şerafettin Kaya, benim de yazarlarından olduğum, dönemin çok satan dergisi Öküz’de yazmaya başladıktan sonra “Kötü Şair Şerafettin” imzasıyla ünlenmişti. Bizim için kısaca “Şero” olan Şair Şerafettin Kaya Küçük İskender’in şiir akşamlarında okuduğu şiirlerle de ilgi görüyor, beğeni topluyordu.

O yıllarda Beyoğlu’da hemen her gün görüştüğümüz Şerafettin Kaya ile yaptığımız işlerin, yaşadığımız semtlerin, sonrasında kentlerin farklılaşmasıyla uzun süre görüşemedik. Ben 2010 yılında İstanbul’dan ayrılıp Kuşadası’ya yerleştim. Yıllar sonra Şerafettin film çekmek üzere Kuşadası’ya geldiğinde görüşebildik. Yönetmen Olgun Özdemir’le “Vicdan Ağacı” çekimleri için, mekan ve oyuncu seçimleri için gelmişler, sonrasında da filmi çekmişlerdi. Filmde Turgay Tanülkü ile başrolde oynayan Şerafettin’in oyunculuğu da başarılıydı.

KÖTÜLÜK İYİLİĞİN YOKLUĞUNDA VAR OLUR

Görüşemediğimiz yıllarda tiyatroyla ilgilenmiş Şerafettin. Cibali Oyuncuları Tiyatrosu adıyla bir topluluk kurmuş, oyunlar yazmış, yazdığı oyunları sahnelemişler. Yazdığı “Panik Atak Mahir Atak”, “Ben İyi biri Olmadan Önce” ve “Sıradanlar” adlı oyunlarını İstanbul Ortaköy’deki Afife Jale Sahnesi dahil birçok yerde oynamışlar.

Bir yandan da şiiri ve edebiyat yolculuğunu sürdüren Şerafettin çok sayıda kitap yayımlar; ‘Kendimleyim’, ‘Bensiz Tanrı’, ‘Katilim Yalnızlığımı Öldürdüm’, ‘Yetişin Komşular Terk Edildim’, ‘İtibarsız Adam’ ‘Sınıfsızlar’, adında kitapları var.

“Tiyatro hayatın kendisidir. Tiyatro farkındalık yaratır ve dönüştürerek geliştirir, özgürleştirir, fark ettirir” diyen ve yazıp yönettiği “Toplum içinde travmalarıyla yaşayan antikahramanların davranışlarını ve ilişkilerini anlattığı kara komedi oyunlarda yer verdiği karakterler genelde sıradan ve psikolojileri bozuk karakterler.

Önce oyun olarak yazdığı “Ben İyi biri Olmadan Önce” oyunu “Altı kişilik ve tek perdeden oluşuyor. Oyun, kendini yalnızlaştırmış insanların psikolojik travma hallerini, iyilik ve kötülük kavramları üzerinden trajikomik bir dille anlatıyor. İyi bir insan olmayı öğütler, iyiliği yeniden yorumlar ve tanımlar. Karakterler ‘iyilik’ kavramını acımasızca sorgularlar. İlişkilerde insan ve vicdan, iyi ve kötü olmanın ruhumuzda ve gerçek hayatımızda yarattığı tahribatı dengesizliği, uyumsuzluğu ‘kara komedi’ ye dönüşen yaşamlarıyla izleyiciye aktarırlar.”

Oyun olarak yazdığı ve sahnelediği “Ben İyi Biri Olmadan Önce” metnini senaryolaştırarak 2019 yılında çektiği bu ‘ilk filmle’ önemli bir ödül almayı da başarır Şerafettin Kaya. Başrolünde oynadığı filmin oyuncu kadrosunda Pelin Batu, Mehmet Çağçağ, Murat Muslu, Ayhan Taş, Mustafa Uzunyılmaz, Yaşar Kurt, Nejat Yavaşoğulları gibi tanıdık isimler de yer alıyor.

Filmde anlatmaya çalıştığı ‘iyilik ve kötülük kavramları’ üzerine “Kötülük iyiliğin yokluğunda var olur, asıl olan iyi kalabilme mücadelesidir. Bu, aynı zamanda bir karşı çıkışı ve başkaldırıyı gerektirir. İnsanlar iyi doğar fakat herkes iyi kalmayı başaramaz. Mesele süreçte iyi kalabilmek” cümlelerini kuruyor Şerafettin.

Sıradan, ‘küçük insanların’ seçimlerinin arayışlarının sözcüsü gibi dolaşan filmin baş karakteri (Şerafettin Kaya) hayatta her şeyini kaybetmiştir. Zor durumda kalan ve sokaklarda yaşamaya başlayan kahramanın önünde artık zorlu bir hayat vardır. Türlü olaylarla karşılaşan karakter bir süre sonra kendisini iyilik kavramının içerisinde sıkışmış bulur. Bir yandan karşılaştığı zorlukların üstesinden gelmeye çabalarken bir yandan da iyi biri olarak kalmaya çalışan bir insanın mücadelesini izleriz film boyunca.

YENİ FİLM, YENİ ÇALIŞMALAR

2017 yılında yayımladığı “Hoşçakal Hiçbir Şey” adlı kitabını da oyunlaştırarak sahnelemeyi sürdüren Şerafettin Kaya, “Sıradanlar” adlı oyunu da senaryolaştırarak yeni filmini çekme hazırlıklarını sürdürüyor.

Lale Müldür “Onda en alakasız şeyleri bir araya getirme yeteneği var. Yani bir tür absürt drama onun yaptığı. Bir böceğin pörtlek gözünden varoluşsal sorunlara geçmek gibi” demişti. Tüm bu absürtlükler içinde yaşamın dramasında var olma mücadelesini sürdürüyor Şerafettin Kaya.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa