Belediye ne işe yarar?

Soru zor. Cevap kolay.

Çöp toplar, kaldırım yapar, ara sokakları asfaltlar, kanalizasyonu boşaltır, ekmek pişirir, vesaire.

Şimdi sokaktan rastgele birini çevirip sorsak, “Ey güzel kardeşim. İşin yoksa sana bir iş vereceğiz. Şehrin çöplerini toplayacaksın, kanalizasyonu temizleyeceksin, kaldırım yapacaksın, gece uyku yok, gündüz uyku yok. Sokakta dolaşırken, çöplerini topladığın, pisliklerini temizlediğin adamlardan azar işiteceksin. Ara sıra yüzüne tüküren olacak ve yoksulluk sınırının biraz üzerinde maaş alacaksın. Hem de bu kadar işi belediyenin kıt geliriyle, bazen de borçlanarak yapacaksın. Kabul mü?​”

Bu işi, bu maaşla bir de üzerine borca batarak kabul eden olur mu bilmem.

Ama soruya ilave; “Bu pis işleri yapmak için işe alınacaksın ama 5 yıl iş garanti. Bu işlerin hiçbirini yapmasan da 5 yıl oturacaksın. Otururken, senin gibi oturmak üzere akrabadan, tarikattan, cemaatten, liseden, vakıftan canın kimi isterse işe alabileceksin. İşe aldıkların belediyenin gelirlerini Yağma Hasan’ın böreği gibi yiyecekler. İstersen bütün ağaçları kes, bütün çimenleri yol, yerlerine gökdelen dik. Gökdelen dairelerini eşe dosta dağıt. Üstelik işi bırakırken, biriken borçlarının hepsi senden sonrakine kalacak. Yargılanmak, ayıplanmak yok. ‘Aldandık, aldatıldık. Pardon’ deyip ak kaşık gibi çıkacaksın pisliğin içinden.

Bu arada bizden olursan mülkiyede, maliyede, adliyede işlerin çözülecek. Var mısın?​”

Soruyu böyle sorarsak, cevap belli; hizmet sevaptır ve hatta istemek demokratik haktır.