NATO da yerli ve milli oldu!
Fotoğraf:NATO / POOL/AA
İsveç’in NATO’ya üyeliğinin onaylanması salı günü TBMM’de kabul edildi. AKP ve MHP’nin öncülüğünde Meclise getirilen önergeye CHP de evet oyu verdi. EMEP, TİP gibi partiler ise sadece “hayır” oyu vermediler, bir savaş örgütü olan NATO’nun dağıtılması, Türkiye’nin NATO’dan çıkması gerektiğini vurgulayan açıklamalar da yaptılar. Bu arada Akşener’in İyi Partisi gibi “NATO’ya evet, İsveç’e hayır” gibi ilkesel olmayan tutum alan partiler de oldu.
NATO ABD emperyalizminin liderliğindeki Batı emperyalizmin bir savaş ve yıkım örgütü. NATO sürekli genişleyerek, silahlanmayı artırarak, Ukrayna’da olduğu gibi savaşı kışkırtarak ve sürmesini sağlayarak dünyayı yeni bir genel savaşa doğru sürüklüyor. Ama NATO ve ABD sadece açık savaş ve işgaller yürütmüyor. Bağımlı ülkelerde yapılan darbeler, kontrgerilla örgütlenmeleri, subayların ve işkencecilerin eğitilmesi gibi işleri de organize etti ve ediyor. NATO ve ABD’nin dünya halklarına karşı bugüne kadar işlediği suçları sıralamaya kalksak ayrı bir kitap yazmamız gerekir.
1952’den beri NATO’ya üye olan Türkiye’de NATO ve ABD üsleri, bunun yanı sıra radarlar gibi onlarca askeri tesis bulunuyor. NATO’ya girildiğinden beri iktidarlar NATO ve ABD ile pek çok açık ve gizli anlaşma yaptılar. Erdoğan liderliğindeki AKP iktidarı da kitleleri kandırmak için ürettiği “millilik ve yerlilik” propagandasına karşın bütün bu anlaşmalara bağlı kaldı, üstlerine yenilerini ekledi. İsveç’in NATO üyeliğini, bu devletin “Teröre destek verdiği” gerekçesi ile geciktiren, bu arada ABD’den F-16 savaş uçakları için pazarlıklar yürüten tek adam yönetimi, şimdi bu onay ile bu uçakların gelmesini, eldeki eski uçakların modernizasyonunun başlatılmasını bekliyor. Çünkü o kadar pompalanan “yerli ve milli harp sanayi” bu tür uçakları henüz yapamıyor!
Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üye olmasından sonra Baltık Denizi, Rusya’nın kuşatılmasında ABD ve NATO’nun gölü haline geldi. ABD ve NATO’nun yeni hedefinin Karadeniz’i de bir ABD ve NATO gölü haline getirmek olduğu biliniyor. ABD emperyalizmi diğer Batılı emperyalistleri de yedekleyerek “güncel düşmanı” Rusya’yı, “stratejik düşmanı” Çin’i kuşatmak için istikrarlı bir biçimde ve sürekli tırmanan propaganda ile militaristleşmeyi kışkırtıyor, silahlanmayı artırıyor. Erdoğan iktidarı bugünkü dünya konjonktüründen kaynaklanan avantajlarla bazı konularda ağır davransa da, genel olarak ABD ve NATO’nun bu gerici ve yıkıcı politikalarına destek veriyor, onlara güç kazandırıyor.
Bu genişleme kararının onaylanmasının zamanlaması da oldukça ilginçtir. Erdoğan iktidarının ticari ilişkileri büyük bir ikiyüzlülüğü açığa çıkarmış olsa da, iktidar İsrail siyonizminin saldırılarına karşı Filistin halkını sözde desteklemektedir. Erdoğan iktidarı İsrail katliamları devam ederken, ABD ve İngiltere gibi devletler bu katliamlara tam destek verip, daha da kolaylaştırmak üzere Filistin’i destekleyen Yemen’e saldırı üstüne saldırı düzenlerken, tüm bölgeyi ateşe atmaya yönelik adımlar atarken, ABD ve Batılı saldırgan devletlere moral verecek bu genişleme kararını Meclise getirmiş ve onu kabul ettirmeyi başarmıştır.
CHP’nin NATO ve ABD karşıtı bir propagandası, millilik ve yerlilik üzerine yürüttüğü bir demagoji bulunmamasına karşın, ülkenin bağımsızlığı, emperyalizm karşıtlığı üzerine zaman zaman hararetli açıklamaları bulunuyor. Artık bunun da ikiyüzlülük olduğu açığa çıkmış durumda. Ama iktidar partileri olan AKP ve MHP’nin hem asıl karar vericiler, hem de halk arasında sözde antiemperyalist, ABD karşıtı propaganda yürütmeleri, millilik ve yerlilik üzerine rezilce bir ajitasyon yürütmelerinden dolayı halk önünde hakkıyla teşhir edilmeleri özel bir önem taşıyor. Şu veya bu ürünü üretmiş olmak sizi milli ve yerli yapmıyor. Ülkenin emperyalizme bağımlılığını hem ekonomik olarak Batılı emperyalistlere gırtlağına kadar borçlanarak, hem de bu bağımlılığı askeri, diplomatik bağımlılık olarak perçinleyerek onların ayakları altına attınız. Sizin künyenizde “yerli ve milli” değil, uşaklık ve satılmışlık yazıyor.
- Elde ne var? 01 Kasım 2024 05:05
- İktidara ve düzen partilerine güvensizlik 25 Ekim 2024 15:00
- Dışa karşı cephe, içe karşı cephedir 18 Ekim 2024 05:06
- Muhalefet sorunu 11 Ekim 2024 05:27
- ‘İç cephe’ kimlere karşı güçlendirilecek? 04 Ekim 2024 04:53
- Sorumluluk sizde 27 Eylül 2024 05:37
- Saldırıyı püskürtmek için 20 Eylül 2024 05:56
- Kılıcı asıl sallayanlar kimler? 13 Eylül 2024 05:13
- Yoksulluk bitmiş, haberiniz var mı? 30 Ağustos 2024 04:52
- Borç çok, kamçı var, yiğit kim? 23 Ağustos 2024 04:50
- Halkımız 16 Ağustos 2024 04:42
- Karpuz ve dolar: Küçük üreticinin mülksüzleşmesi 09 Ağustos 2024 05:00