31 Ocak 2024 04:40

Ne sağcılar ne solcu: Sağlık ideolojisi

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Bir zamanlar “Ne sağcıyım ne solcu, futbolcuyum futbolcu” derdi bir kesim. Şimdilerde bu konumlanışın yerini “Ne sağcıyım ne solcu, sağlıklıyım sağlıklı” almakta adeta.

İdeolojilerin topluma sirayet edemediği koşullarda boşluğu beden devralır. Misal sağlık bir ideolojiye dönüşür. Bu ideolojik kayış nihayetinde zihin ve bedeni “ekonomik birer kaynak” olarak ele almaya başlar.

Boşuna değil sınav kuşağı çocuklarının tarihte görülmemiş kadar sık ‘dikkat eksikliği’ tanısı ile tedavi görmesi.

Obez insan arttıkça kârlılığı yükselen özel sağlık sektörüne ne demeli? Şimdilerde obezite cerrahisi ‘sağlık turizmi’ ile anılır oldu.

Hastalık nicedir ‘iş göremezlik’ olarak ele alınmakta farkında mıyız? Artık istirahat raporu yazmıyor belgelerde: Yeni adı iş göremezlik…

Tarihsel olarak toplumla mesleği din adamlığı olanlar arasındaki mesafenin artmasıyla, bu alanı yeni meslekler doldurmaya başladı. Diyetisyenler, endokrinoloji uzmanı hekimler, ünlü yemek şefleri…

Beslenmenin kültürel değeri giderek muteberleşti. Gıda amaçlı buzdolapları ecza dolabı gibi algılanmaya başladı. Her öğün ilaç dozu misali kalori hesaplamak sıradanlaştı.

Yerelde ve dünyada mealimiz bu…

Yerel seçimler yaklaşıyor bir yandan. Belediyecilik anlayışı ile sağlığın ideolojik bir evreye dönüşümü arasında bağ kuran, yerellerde çözüm sunan adaylara ise pek rastlamıyoruz.

Oysa sağlıklı toplum için yerel yönetim, parklara spor aletleri için ihale açmakla sınırlı olmamalı. Giderek müteahhit, inşaat mühendisi, mimar, ticaret erbabı olanların belediye başkanlığı için daha fazla aday kılındığı bir süreçteyiz yeniden. 

Oysa obezite, şeker hastalığı vb. metabolik hastalıkların adeta pandemiye evrildiği bir zaman diliminde, yerel yönetimleri öncelikli olarak imar planları ile ele almak körlüktür.

Sağlıcakla kalın.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa