08 Şubat 2024 04:41

İsrail'in tek hedefi HAMAS'ı yok etmek mi?

Gazze'de yıkım ve göç

Fotoğraf: Dawoud Abo Alkas/AA

Paylaş

HAMAS’ın 7 Ekim’de İsrail yerleşim birimlerine saldırmasının ardından İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları sürüyor. Hava saldırıları bir süredir azalmış olsa da hâlâ devam ediyor ve karada da İsrail ordusu ile HAMAS’ın silahlı kanadı olan Kassam Tugayları ve örgütün birlikte hareket ettiği İslami Cihat gibi örgütler arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor.

“Peki Gazze’de durum ne? Bundan sonra ne olacak? İsrail nerede duracak?” gibi pek çok soru gündemde.

İlk sorudan başlayalım; Gazze’de durum ne?

-Sadece hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 28 bine yaklaştı. Ölenlerin yaklaşık yarısı çocuk.

-Binlerce insan kayıp ve enkazların altında sıkışıp kalmış binlerce ceset olduğu tahmin ediliyor.

-UNICEF’e göre en az 17 bin çocuk kimsesiz kaldı.

-Kuzey Gazze’de yaşayan yüz binlerce insan güney Gazze’ye göç etmek zorunda kaldı ki, güney Gazze yaklaşık 2 milyona ulaşan insan yükünü kaldıracak altyapıya, barınağa, yiyeceğe, hijyen şartlarına kesinlikle sahip değil.

-Zaten Güney Gazze’ye kaçmak zorunda kalanlar da hava ve kara saldırılarından kurtulamadı. İsrail şimdi de yönünü Güney Gazze’deki Han Yunus’a ve Mısır sınırındaki Refah’a çevirdi. Şiddetli hava ve kara saldırılarının yapıldığı bu iki bölge insan nüfusunun en yoğun olduğu yerler ancak İsrail’e dur diyen de yok, yapma diye gözdağı verebilen de…

-Kıtlığın baş gösterdiği, hastanelerin çöktüğü, üniversitelerin ve okulların yerle bir edildiği Gazze’de insanların ümit beklediği bir tek UNRWA yani BM’nin Filistinliler için 1949 yılında kurulan yardım ajansı var. Ancak İsrail UNRWA’nın 6 çalışanının 7 Ekim saldırısına katıldığını iddia ederek ajansa fon sağlayan çeşitli ülkelerin bu bağışlarını askıya almasına neden oldu. UNRWA eğer bu fonlar aktive edilmezse bu aydan itibaren çökmeye başlayacağını ve yardım faaliyetlerini durduracağını duyurdu. Kaldı ki örgüt sadece Gazze’de değil Lübnan, Suriye, Ürdün gibi ülkelerdeki toplam 6 milyon Filistinliye eğitim, sağlık, meslek edindirme gibi hizmetler veriyor. Mesela Lübnan’da hâlâ gecekondu getto mahallelere dönüşmüş olan kamplarda yaşayan Filistinlilerin UNRWA okulları dışında seçenekleri yok.

Aslında İsrail’in UNRWA ile husumeti yeni başlamadı hatta Gazze savaşını bahane ederek ajansla hesabını kapatmaya çalıştığı söylenebilir. Şöyle ki, İsrail sadece 1948’den itibaren topraklarından göç edenlere topraklarına geri dönme hakkı verilmesi gerektiğini söylüyor. UNRWA ise, ilk nesil göçmenlerin başka ülkelerde yaşayan çocuklarını, torunlarını, torunlarının torunlarını da Filistinli olarak kaydediyor. Böylece İsrail’in kesinlikle hazzetmediği sayıda geride dönüş hakkı olan Filistinli topluluk ortaya çıkıyor ki, bu insanların topraklarına geri dönmesi durumunda İsrailli-Filistinli demografik dengesi kesinlikle İsrail aleyhine değişecektir. Velhasıl İsrail’in “Bundan sonra ne olacak?” sorusuna bağlı planlarına UNRWA’nın sahadan el çektirilmesini de eklemek gerekiyor. Sadece UNRWA’nın ortadan kalkması milyonlarca Filistinliyi doğrudan etkileyeceği gibi Filistinlilerin yaşadıkları ülkelerdeki ekonomik şartlar düşünüldüğünde kitlesel sarsıntılara neden olacak gibi görünüyor.

Bu da başka bir yazının konusu, biz dönelim bir diğer soruya yani “İsrail ne planlıyor ve bundan sonra ne olacak?”

-Filistinliler ve sahadaki gelişmeler İsrail’in saldırılarını kesinlikle Gazze’nin kuzeyi ile sınırlandırmayacağını söylüyor.

-İsrail Güney Gazze’yi de aşamalı olarak insansızlaştırmaya çalışıyor ve her operasyonu 2.3 milyon Gazzeliyi Mısır ile Gazze arasındaki Refah Sınır Kapısı’na sıkıştırmaya yönelik.

-İsrail içindeki tartışmalara bakılırsa İsrail’in Gazze’de HAMAS’ı çökertip çekilmek gibi bir planı da yok. Aksine HAMAS sonrası dönemde Gazze’nin kim tarafından değil daha çok nasıl yönetileceği konuşuluyor. 7 Ekim’i takip eden günlerde “HAMAS’ı çökertip Gazze’den çıkacağız. Gazze’yi HAMAS’ın olmadığı Filistin Yönetimi’ne, Mısır’a, BM’ye ya da bölge ülkelerinin katılımı ile oluşturulacak bir kurula devredebiliriz” diyordu İsrail. Ancak günümüzde bu söylemleri çok az duymaya başladık. İsrail artık Gazze’nin insansızlaştırılmasını, zaten küçücük bir alan olan Gazze içlerine en az 1 km daha girecek şekilde güvenli bölge oluşturmayı hatta Gazze’de denize nazır villaların reklamlarının dönmeye başladığı ihtimalleri konuşuyor.

-Tam da İsrail’in Gazze’nin tamamına göz dikmesi nedeniyle ABD, Katar ve Mısır’ın başını çektiği Paris toplantısında hazırlanan ateşkes planı suya düşmek üzere. HAMAS ve Filistin tarafı “İsrail’in tamamen Gazze’den çekilmesini garanti etmeyen bir planı kabul edemeyiz” diyor. Buna karşılık Netanyahu’nun cevabı oldukça keskin; HAMAS bitmeden, Gazze tehdit olmaktan çıkmadan herhangi bir planı kabul etmeyiz.

Ateşkes planlarının konuşulduğu bugünlerde İsrail ‘Operasyonu tamamladığını’ duyurduğu Kuzey Gazze’ye yönelik yeni bir operasyon daha başlattı. HAMAS’ın Kuzey Gazze’de yeniden hakimiyet sağlamaya başladığı, idari birtakım işlerin yürütülmesi için insanları görevlendirdiği, maaş ödemelerinin bir kısmını yaptığı, karaborsacılık yapan tüccarların ve hırsızlık yaparken yakalananların cezalandırılması yönünde emirler verdiği gelen haberler arasında.

Bu gelişmelere bakıldığında tekrar 7 Ekim’in hemen ardından sorduğumuz temel sorulardan birine geri dönüyoruz; HAMAS askeri yöntemlerle çökertilebilir mi? Aslında bu soruyu son gelişmelere uyarlayabiliriz; İsrail HAMAS’ı çökertmek için mi savaşıyor?

Mevcut duruma bakılırsa İsrail

-Gazze’yi insansızlaştırmak istiyor. Bunu yapamazsa bile nüfusu seyrekleştirmeye çalışıyor.

-İki devletli çözüm gibi girişimlere, önerilere kulakları kapalı. Aksine iki devletli çözümü imkansızlaştırmak için Gazze’nin insansızlaştırılması dahil her türlü girişime açık gibi görünüyor.

-Filistinlilerin ilk günden beri dediği gibi, İsrail Gazze’yi tamamen kontrol altına alsa bile yönünü halihazırda işgal altında olan Batı Şeria’ya çevirecek muhtemelen.

Velhasıl İsrail, HAMAS ile savaş üzerinden Filistinlilerin olmadığı ya da İsrail kurallarına boyun eğdiği, Filistinliliğin tarihe karıştığı bir devlet inşasına hız vermiş gibi görünüyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa