11 Şubat 2024 04:05

İşgalin itici güçleri

Filistinlilere ait cenazeler topluca defnediliyor

Fotoğraf: Mohammed Fayq/AA

Paylaş

Mumia Abu Jamal

Tüm yazıları

Gazze Şeridi ve İsrail’deki güncel olayları analiz ettiğimizde, İsrail devletinin Filistin topraklarında uyguladığı işgal rejiminin boyutunun farkına varırız. Bu bağlamda “işgal” kelimesinin, gerçekte başka bir halkın topraklarının askeri yollarla fethedilmesi ve el konulması anlamına gelen kibar bir ifade olduğu ortaya çıkar.

Kamerun doğumlu Tarihçi Achille Mbembe, dikkat çekici kitabı “Nekropolitika”da, sözde İsrail-Filistin çatışması hakkında zekice ve derinlemesine yazarak bu çatışmanın kökenleri ve gizli itici güçleri hakkında şaşırtıcı içgörüler sunuyor. Mbembe, her şeyden önce bunun bölme ile ilgili olduğunu açıklıyor. Bunu, bir yerleşim bölgesi ya da ayrı bir alanın yaratılması ve son olarak da devletin düşmanı sayılanların yok edilmesi izleyecektir. Mbembe’ye göre “ayrılma içgüdüsü”nün arkasında, diğerine hükmetme arzusu vardır, bu arzu daha sonra boyun eğdirir ve bu da yıkım arzusuna yol açar. Yazarın -ve bu bir alıntıdır- işin “her bakımdan bir tüneldeki yakın dövüş” olduğunu yazması anlamlıdır. Kitabının ilk kez 2016 yılında Fransızca olarak yayımlandığını da lütfen unutmayın.

Mbembe şöyle yazıyor: “Sadizm ve mazoşizmin bir karışımı olan ve çoğunlukla beklenmedik durumlarda geçici olarak ilerleyen sömürgecilik, bu dürtülerin önünde duran veya onların her türden sapkın zevk arayışını engellemeye çalışan tüm güçleri yok etme eğilimindeydi. Sömürgecilik altında ‘normal’ kabul edilen şeylerin sınırları sürekli olarak geri itiliyordu ve çok az arzu doğrudan reddedilmeye, utanmaya ve tiksinmeye maruz kalıyordu. Sömürge dünyası, yerli halklar da dahil olmak üzere tebaasının yok edilmesine alışma konusunda baş döndürücü bir yeteneğe sahipti.”

Pek çok Afrikalı bilim insanı, aktivist ve düşünür gibi Achille Mbembe de İsrail’in Filistin’deki yerleşimci sömürgeciliğinin koşullarını yakından inceledi ve bunu Apartheid olarak gördü. Ama bu farklı türde bir Apartheid. Güney Afrika’da sistemin zenginliğini oluşturmak için Afrikalı iş gücüne ihtiyacı vardı. İsrail’in Filistinli işçilere ihtiyacı yok. Her şeyden önce Filistin topraklarını ele geçirmeye çalışıyor. Bu, insanları gereksiz hale getirir ve onları daha kötü ve daha zayıf bir duruma sokar.

YAZARIN DİĞER YAZILARI