14 Şubat 2024

Tabip odalarını ‘güvercinin ruh tedirginliği’ ile sınamak

Türkiye’de modern tıbbın kökenleri askeri tıbbiyeye dayanır. Boşuna değil hastaların hâlâ eve değil de tabura gönderilmeleri: ‘Taburcu etmek taburcu olmak’…

Eğitim ve üniversite hastanelerinde hasta başı eğitimler hâlâ askeri bir disiplin ile sürdürülür. Şef ve hocaların ekseriyeti yakın yıllara kadar ‘komutan’ kıvamında davranırdı. Adına onlar ‘vizit’ derdi siz ‘içtima’ anlayın…

Bu sağlık alanındaki dernek ve kurum adlarına da yansırdı. Sıtma Savaş Derneği, Verem Savaş Derneği, Kanser Savaş Derneği…

Dil önemlidir. Hele de meslek grubunuzun ilk siyasal aidiyeti İttihat ve Terakki Cemiyetine dayanıyorsa. Hatırlamakta yarar var, İttihak ve Terakki dönemin tıp fakültesinde kurulmuştu.

Şimdi ne zaman bir seçim olsa tabip odalarında, aday grupların dilini, İttihatçıların diline yakınlıklarını önemserim.

Osmanlı’da oyun bitmez derler, Osmanlı tüm kurum ve aidiyetleri, kumpasları ile bir miras olarak bitti mi sahiden?

Nicedir tabip odalarında seçim süreçlerinde birileri kulvar değiştirir ve “TTB ve tabip odaları  hiçbir siyasal oluşumun ve ideolojinin arka bahçesi olmadan hekim hakları, meslek sorunları  için  mücadele vermelidir” der. Bu grupların bir kısmı kendilerini bazen fısıltı ile bazen aşikar “solda” tanımlar. Yine bu kulvara geçenler bir anda diğerlerini “İnsan haklarını savunmakla” itham eder. Bu itham ister istemez İttihat ve Terakkili bazı hekimlerin 19. yüzyıl başlarında işlediği “insanlık suçlarını” hatırlatır.

Tabip odaları seçim sürecine girerken, içinde uzun yıllardır yol aldıkları grup aidiyetlerini terkedenlerin dil ve söylemleri ile kalanları, insan hakları mücadelesinden kopmayanları, yalpalamayanları, barış düşçülerini “bir güvercinin ruh tedirginliği” ile sınamalarını tarihe not düşmek gerek.

Anayasa Mahkemesinin kapatılmasını talep eden bir iktidar ortağı partinin, aynı zamanda TTB’nin de kapatılmasını talep ettiğini hatırlayacak olursak bu not daha da önem kazanıyor.

Sağlıcakla kalın.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var. Ödenmeyen işçi ücretleri madenin satış fiyatından fazla!

317.36 milyon TL: Yunus Emre Termik Enerji Santralinin son 3 ayda ürettiği elektriğin değeri

204.9 milyon TL: Aynı dönemde 1000 işçinin ortalama ücretlerden patrona 'maliyeti'

0 TL: Şirket 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemedi

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et