Depremde Hatay’da ölüm sayısı ne kadar? Hatay’a, Adıyaman’a, Malatya’ya resmen ayrımcılık mı yapılıyor?
Fotoğraf: Özcan Yaman/Evrensel
Depremin üzerinden bir yılı aşkın süre geçti, sebeplerden çok sonuçlarıyla uğraşıyoruz. Sonuçlarını bile doğru düzgün değerlendiremiyoruz, daha ölülerimizi bile doğru düzgün sayamamış bulunuyoruz.
2023 depremleri çok zorlu yönetim ve insanlık ayıplarıyla da anılır oldu. Daha ilk günden talanlar gündeme geldi, hizmet akışının her aşamasında doğru düzgün ve dahası adil yürütülmediği gündeme geldi. Bunun literatürdeki en ağır formu ayrımcılık yapılıp yapılmadığıdır.
Önce depremdeki ölümlerle ilgili, sonra da bazı illere hizmette resmi ayrımcılık yapılıp yapılmadığına dair resmi veri üzerinden hesap yapmaya çalışacağım. Burada birer resmi veriden yararlanılacak ama aslında çok fazla gösterge var, çok hesap kitap çıkar. Bunların da yapılması gerekiyor.
TÜİK VERİLERİNDEN HATAY’DA DEPREMDE ÖLÜM SAYISI İLE İLGİLİ BİR PROJEKSİYON: 40 BİN CİVARINDA OLABİLİR
Hatay’da depremde ne kadar insan öldü, birkaç sebeple bir türlü açıklık kazanmadı. Belediye başkanı yaklaşık 24 bin diyor. Hesaplamadaki güçlük her bir definin resmi işlemlerle sürdürülememesinden de kaynaklanmış olabilir. Ama sonuçta depremde toplamda kaç insan öldü, açık değil.
TÜİK 31 Aralık 2023 ADNKS verilerini açıkladı. Bu veriler arasında nüfusa kayıtlı il ve ikamet edilen il verisi de var. Bu veriler üzerinden Hatay için bir hesaplama yapmaya çalışacağım (Aynı hesaplama Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya için de yapılabilir).
Adım adım hesaplama yapmaya çalışalım:
a) 2022 yılı itibarıyla tüm Türkiye sınırlarında 1 milyon 872 bin 664 Hatay nüfusuna kayıtlı insan yaşıyor.
b) 2017-2022 yılları boyunca, pandemiye rağmen, 6 yıllık ortalamada Hatay nüfusuna kayıtlılar her yıl 30.753 nüfus artış gösteriyor.
c) 2023 yılında ise -5.202 yani bu kadar azalma olmuş.
d) O halde 2023’te Hatay nüfusuna kayıtlılar arasında diğer yıllara göre açıklanmayan 35.955 kayıp var.
e) Hatay’da ve depremde can kaybı fazla olan Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş, Osmaniye ve Gaziantep illerinde oturan Hataylılar da (45-50 bin kadar) dikkate alınırsa Hatay nüfusuna kayıtlıların yaklaşık yüzde 80’i Hatay ile birlikte bu beş ilde oturuyor. Yani bu fazladan kayıplar Hatay nüfusuna kayıtlıların yüzde 80’ine dair sayılır. Bu da yaklaşık 1.5 milyon nüfusa karşılık geliyor.
f) 35.955 açıklanmayan nüfusu 1.5 milyona oranlarsak Hatay’da depremde ölüm oranının yüzde 2.40 kadar olabileceği kestirilebilir.
g) Hatay’da diğer il nüfusuna kayıtlılarla birlikte 31 Aralık 2022 yılı itibarıyla 1 milyon 680 bin 793 nüfus oturuyordu. Hatay için yüzde 2.40 ölüm oranı hesabıyla toplam ölüm tahmini 40 bin 338 nüfusa denk düşer.
h) Hatay nüfusuna kayıtlı bir kısım nüfus azalması yurt dışına çıkıp dönmeyen kişilerden kaynaklanabilir. Bunların sayısı yine de 5 bini geçmeyecektir. Bu yurt dışında çıkıp dönmeyenler de tahmini olarak dikkate alınsa, sonuçta sadece Hatay’da depremde ölenlerin sayısı 35 bin civarında kestirilebilir.
i) Ayrıca sığınmacılar da bulunuyor. Sığınmacıların yüzde 2.40’ı da deprem sürecinde ölümlere eklenmelidir.
Böylece ölüm sayısının sadece Hatay’da 40 binler civarında olacağı kestirilebilir.
Bunlar eldeki verilerden bir kestirimdir. Resmi birimlerin bu kıyaslamaları yaparak açıklama yapması doğru olacaktır.
AYNI HESAPLAMA İLE DEPREMDE TOPLAM ÖLÜMLER KESTİRİLEBİLİR
Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Osmaniye, Gaziantep için de bu hesaplamalar yapılabilir. O zaman depremdeki ölüm sayıları yaklaşık olarak çıkarılabilir.
HATAY VE BAZI İLLER AYRIMCILIĞA UĞRUYOR MU?
Maalesef ayrımcılık da bir söylemden, bir propagandadan ibaret değil.
Çeşitli ayrımcılık türleri var ve bunlar ölçülüp değerlendirilebiliyor.
En somutu da iktisadi ayrımcılık olup olmadığını ölçmek. Devletin iktisadi ayrımcılığı ise yatırımlardan geçiyor.
Bir çocuğunuza fazla servet aktarıyor, diğer çocuğunuza daha azını veriyorsanız, aradaki fark bu ayrımcılığın miktarını gösterir.
İllerin ayrımcılığa uğrama düzeylerini çok çeşitli verilerden analiz edebilir, değerlendirebiliriz. Ben bugün sadece bir resmi veri üzerinden bir hesap yapacağım.
Deprem en çok da barınma sorunu olarak yansıyor. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı (2024) “Kahramanmaraş ve Hatay depremleri yeniden imar ve gelişme raporu” hazırlamış bulunuyor. Bu raporda illere göre inşa edilen konut ve hak sahipliği sayıları da yer alıyor (sayfa 34). Ben sadece oranı ekledim.
Gaziantep’te hak sahibinden fazla konut, Adana’da neredeyse hak sahibi kadar konut üretilmiş. Bu karşılama oranları Malatya’da yüzde 11.04’te, Adıyaman’da yüzde 10.55’te, Hatay’da yüzde 8.98’de kalıyor.
RESMEN RESMİ KURUMSAL AYRIMCILIK
Resmi veri ve belgesiyle iller arasında çok büyük farklılaşmalar bulunuyor. Maalesef Malatya, Adıyaman, Hatay çok ciddi ayrımcılığa uğruyor hem de ayrımcılığın en ağırı olan resmi ve kurumsal ayrımcılığa.
Bu ayrımcılığın sebeplerinin de araştırılması gerekiyor, ortaya kocaman acı teoriler çıkacaktır.
- MEB açık öğretim okulları istatistiklerinde bir gariplik mi var? 29 Kasım 2024 04:15
- AKP'nin eğitim ve bütçeleme anlayışı: Lime lime ayrıştırmanın, imam hatipleştirmenin, metalaştırmanın, peşkeş çekmenin binbir türü 15 Kasım 2024 04:43
- Cumhuriyetin 101. yılında rüya, yurttaşlık ve ana dillerinde eğitim meselesi 01 Kasım 2024 04:26
- Üniversite nedir? Araştırma ve bilgi nedir? Kariyer yapmaktan/ uzmanlık bilgisinden farkı nedir? 18 Ekim 2024 04:42
- Akademinin yeri ve değeri: 207 üniversite bir 'muhabir Rüya' eder mi? 11 Ekim 2024 04:43
- MEB istatistiklerinin gör dediği açlık, dayatma ve niteliksizlik 04 Ekim 2024 04:50
- Türk Psikologlar Derneğinin Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline dair görüşü: Eğitim değil eğitimi ihlal modeli 27 Eylül 2024 04:42
- AKP ve MEB’in büyük mahareti: Bağnazlığı ve emek sömürüsünü sürdürmeye diplomalı çözüm 20 Eylül 2024 04:15
- Aileler çocuklarını MEB’den kurtarmaya çalışıyor: MEB eğitime, çocuklara, topluma zararlı hale mi geldi? 13 Eylül 2024 04:42
- Eğitimin sorunlarından öğretmenler ve müdür yardımcıları da mağdur 06 Eylül 2024 04:41
- Atamaların değeri değersizleştirilmesi üzerine 30 Ağustos 2024 04:44
- Tarihleri, çağları, problemleri karıştırmak: Ahilik de işletme de amaç ve işleyiş olarak okul değil 23 Ağustos 2024 04:46