Gazze en kötüye hazırlanıyor!

Gazze, aylardır İsrail tarafından havadan ve karadan vuruluyor. Ölü sayısının 30 bine yaklaştığı Gazze’de 2 milyona yakın insan kuzeyden kaçarak güneye sığınmak zorunda kaldı. Çünkü İsrail kuzeyi vuracağını ve güneyin güvenli olduğunu söylüyordu. Dediğini de yaptı ve amiyane tabirle Kuzey Gazze’de taş üstünde taş bırakmadı. Güney Gazze’ye kaçmak zorunda kalan 2 milyon insan Han Yunus’a ve Refah’a yığıldı. Normalde birkaç yüz bin kişinin yaşadığı bu iki bölge yüz binlerce insanın akın etmesi ile birlikte altyapı ve üstyapı olarak çöktü. Zaten kıtlığın başladığı, ilacın bulunmadığı, doktorların anestezisiz ameliyatlar yaptığı güney Gazze’de yüz binlerce insan sokaklarda yaşıyor.

Ancak İsrail Kuzey Gazze ile sınırlı kalmadı gözünü Güney Gazze’ye dikti. İsrail şimdi de HAMAS’ın üst düzey isimlerinin ve 7 Ekim’de HAMAS’ın silahlı kanadı Kassam Tugayları tarafından kaçırılan rehinelerin Han Yunus’ta ve Refah’ta olduğunu iddia ediyor. Ayrıca İsrail’e göre HAMAS’ın Gazze’nin altına inşa ettiği tünelleri Han Yunus’a ve Refah’a kadar uzanıyor.

Velhasıl İsrail, Han Yunus’a ve Refah’a yönelik büyük bir kara operasyonu yapmaya hazırlanıyor. Filistinliler ise şimdiye kadar yaşadıklarından daha kötü bir senaryo ile yüz yüze kalacaklarından dolayı tedirginlikle bekliyor.

BM’den Amerika’ya, bölge ülkelerinden bizzat İsrail içindeki aykırı seslere kadar birçok ağızdan benzer açıklamalar geliyor; Han Yunus’a ve Refah’a yönelik bir saldırı çok büyük bir kıyım demek, yapmayın! Ancak İsrail dinleyecek gibi görünmüyor. Gerçi İsrail’in yanındaki en büyük destekçisi olan ABD bir taraftan ‘dur, yapma’ derken diğer taraftan BMGK’de Gazze’de ateşkesi öngören tasarıları veto edip İsrail’e silah sevkiyatına devam ediyor. Gerçi bu noktada tek günahkar ABD değil. Türkiye’nin de aralarında olduğu bölge ülkeleri ve Arap dünyası sert söylemlerin ötesine geçmiyor, geçemiyor. Haliyle İsrail her seferinde el yükselterek daha da sertleşerek Gazze’yi vurmaya, insanların ot ve hayvan yemi yemeye başladığı bölgeye insani yardımların girişine engel olmaya devam ediyor.

İsrail ordusunun Refah’a ve Han Yunus’a kara operasyonu yapma planının detaylarını bu hafta Netanyahu kabinesi ile paylaşması ve nihai kararın verilmesi bekleniyor.

Peki İsrail bir kara operasyonunu yapar mı? Hem de ramazan ayı kapıdayken!

Evet yapabilir. Şimdiye kadar İsrail saldırılarında çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 30 bin insan öldü, binlerce ceset enkaz altında. Peki İsrail’i durdurabilen bir ülke, lider, birlik vs. çıktı mı? Hayır.

İsrail ramazan ayında Refah’ı vurursa ne olacak? Körfez ülkeleri İsrail’e baskı yapsınlar diye Batı’ya akan petrolü mü kesecek? Bölge ülkeleri birleşip İsrail’e cephe mi açacak? Normalleşme süreçleri perde arkasından devam ederken İsrail ile ticareti, diplomatik ilişkileri mi kesecekler? Mevcut duruma bakılırsa bu soruların yanıtı kocaman bir hayır!

Bir de iyice zayıflayan ateşkes ve ondan da zayıf barış ihtimallerine dair senaryolar var.

İsrail HAMAS’ın Gazze’deki Lideri Yahya Sinvar ile Kassam Tugaylarının Komutanı Muhammed Ed Dayf’ın peşinde, Filistinliler ise yıllardır İsrail’de hapis olan Mervan Barguti’yi serbest bıraktırmaya çalışıyor. Ayrıca ateşkes için HAMAS’ın temel şartlarından biri de İsrail’in Gazze’den tamamen çekilmesi.

İsrail Gazze’den çekilmeyi kesinlikle reddettiği gibi HAMAS yok edildikten sonra Gazze’yi tamamen kontrol altına alma hesapları yapıyor.

Bu süreci Gazzeliler gibi tedirginlikle izleyen ülke ise Mısır. Çünkü Mısır, İsrail’in Gazzelileri Mısır’ın Sina bölgesine sürmek istediğini biliyor. Üstelik gidişat Mısır açısından daha da içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Mesela İsrail ramazan ayı- Kurban Bayramı dinlemeden Refah’a saldırırsa, yüz binlerce insan Mısır’a açılan Refah Sınır Kapısı’na yığılırsa ne olacak? Mısır askerleri Filistinlileri nasıl durduracak? Ateş mi açacak, İsrail’in başladığı katliama devam mı edecek, Mısır tarafına geçmeyi başaranları zorla Gazze’ye mi atacak?

Filistinliler ise kendi aralarındaki bölünmüşlüğe son vermek için arayış içindeler. Rusya’nın el attığı bu sorunun çözümü için Moskova’ya gidecek olan Filistinli grupların temsilcileri tek şemsiye altında birleşmenin mümkün olup olmadığını tartışacak. Basına sızan bilgilere bakılırsa Rusya’nın amacı iyice yıpranmış ve halk desteğini yitirmiş olan Mahmud Abbas hükümetinin yerine teknokratlardan oluşan bir hükümet kurdurmak ve Filistinli grupları Filistin Kurtuluş Örgütü şemsiyesi altında birleştirmek. Böylece dünyanın birçok ülkesi tarafından terör örgütü sayılan HAMAS ve İslami cihat hareketleri FKÖ içinde eriyecek. Ayrıca HAMAS’ın giderek artan popülaritesi dünyaca Filistin hareketinin meşru temsilcisi sayılan Filistin Yönetimine kanalize edilecek. Eğer Rusya bu konuda başarılı olursa müthiş bir sorunu çözmüş olacak ancak iş dönüp dolaşıp aynı soruda kilitleniyor: İsrail’i kim durduracak?

İsrail her ne kadar “HAMAS’ın tünelleri, Kassam Tugaylarının komutanları, terörle mücadele vs. vs.” gibi gerekçeleri öne sürse de temel amacının Filistin davasından arınmış ve mümkünse Filistinli nüfusunun seyrelmiş olduğu devlet inşası sürecini hızlandırmak. Yani krizi fırsata çevirmek. Gazze’den sonra sıra halihazırda işgal altında olan Batı Şeria’ya gelecek.