02 Mart 2024 04:00

Mucize değil, bilimsel düşünce

Satranç tahtası ve hamle yapan oyuncu

Fotoğraf: Evrensel Bilgin

Paylaş

Acemilerin tahtada sadece şahlar kaldığında sıklıkla “Pat oldu” demesi bende bir tebessüme yol açar. Berabere olan her konumu pat olarak adlandırmak patın ne olduğunun tam olarak kavranılmaması nedeniyle gerçekleşir. Pat, en basit tanımıyla hamle yokluğudur. Şah tehdit altında değilse ve yapacak hamle yoksa pat olur. Tahtada sadece taşların kalması ise materyal yetersizliği nedeniyle beraberliğe yol açar. Ya hocam hepsinin sonu beraberlik ise niye bu kadar önemli? Çünkü pat temalarını öğrenmek hayat kurtarıcı olabilir. Kaybetmek üzere olan oyuncunun son umududur pat. Acemiler genellikle rakibin veziri ve şahı karşısında şahla kaldıklarında rakibin pat yapmasını umarak oynamaya devam ederken, ustalar bu tip konumları terk ederler. Çünkü bilirler ki kendilerini yenecek kadar iyi satranç oynayan biri kazanmak üzereyken pat yapmaz. Diğer yandan ustalar patı böylesine basit konumlarda değil daha komplike konumlarda bir kurtarıcı olarak ararlar.

Pat neden var? Pat, kaybetmek üzere olan oyuncuya satrançta umutsuzluğun olmadığını vurgularken, kazanmak üzere olan oyuncunun da son ana kadar titiz davranması, şımarmaması gerektiğini hatırlatması açısından son derece önemlidir. Belki de bu yüzden tasarlanarak gerçekleştirilen kurtarıcı bir pat kombinezonu dahiyane görünürken, istenilmedik bir pat yaratmak satrançta aptallığın zirvesi olarak adlandırılır.

Her acemi kazanç konumdayken mutlaka en az bir defa pat yaparak rakibin ekmeğine yağ sürmüştür ama bizi ilgilendiren dahiyane pat kombinezonlarıdır.  Pat yaratabilmek için tümevarım yöntemi ile hamle hamle geleceği tasarlamak yerine tümdengelim ile yani son konumdan ilk hamleye doğru düşünebilmek gerekir. Geçen haftaki yazımda belirttiğim gibi satrancın sihirli kelimesi “eğer” ile başladığımızda bütün kilitlerin açıldığını görebiliriz. Aşağıdaki diyagramdaki konumda siyahın a4 piyonunun vezire dönüşümü durdurulamaz. Bu yüzden oyun kaybedilmek üzeredir ve beyazın mucizeye değil! hayal gücüne ve analitik düşünmeye ihtiyacı vardır. O zaman başlayalım.

Yukarıdaki diyagramda 1. eğer Fil olmasaydı, 2. eğer h6 piyonu olmasa ya da hareketsiz olsa idi ve 3. eğer şah hamle yapamaz durumda olsaydı oyun pat olacak, beyaz beraberlikle kurtulacaktı. Önce şah nerede iken pat olabilir bunu hayal etmemiz gerekir. Eğer rakip, piyonu vezire terfi ettirdiğinde şah e2 karesinde olursa şah hareket edemez. Çünkü 1’nci yatayı vezir kontrol ederken diğer kareler siyah piyonların kontrolü altındadır. O zaman yapmamız gereken önce filimizden ve h6 piyonumuzdan kurtulmak ve sonra şahla e2 karesine gitmek olmalı. 1. Fg8!! Şxg8 (Siyahlar fili almak zorundadır aksi takdirde fil c4 piyonunu alıp a2 karesini kontrol eder ve a piyonunu durdurur ve beyaz kazanç konuma geçer ki bu siyahın asla istemeyeceği şeydir). Diyagram.

Yarattığımız tehdit sayesinde Filden kurtulduk, şimdi sıra h piyonunda 2.h7+ Şh8 (zorunlu, Şf8 oynanırsa beyaz piyonu h8’e sürerek vezir yapar ve oyunu kazanır. Şh8 sonrası beyazın tüm piyonları hareketsiz kalmıştır. Şimdi sırada planın 3’ncü aşaması olan şahın e2’ye gitmesini gerçekleştireceğiz.  Diyagram.

3. Şg2 a3 4. Şf1 a2 5. Şe2 a1V ve beyaz hedefine ulaşarak pat konumuna gelmiş ve neredeyse kayıp olan oyunu berabere yaparak gerçek bir zafer kazanmıştır. Siyahın vezir yerine kale çıkmış olması durumu değiştirmeyecektir. Piyon file terfi ederse beyaz karelerdeki f3 ve c2 piyonlarına dokunamayacağı için sonsuza kadar tahtada dolaşabilir ama asla geçer piyon elde edemez ve kazanamazdı. Eğer siyah piyonu ata terfi ederse 5…a1A 6. Şd1 Ab3 (6…Axc2 Şxc2 pat) 7.cxb3 cxb3 8.Şc1 ve siyah piyonlar durdurulmuş olurdu. Unutmayın, terk etmekle hiçbir oyun kazanılmamıştır!..

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa