09 Mart 2024 05:07

Yapay zeka ve sihirbazlar

Fotoğraf: Pedro/Flickr CC BY 2.0

Paylaş

Son yıllardaki gelişmelerle geniş dil modelleri (LLM) ve yapay zekaya dayalı araçlar kendilerine pek çok yeni kullanım alanı buldu. Söz konusu araçların kullanım alanlarının geniş olmasının sebeplerinden biri bu araçların zaman zaman bu köşede de ele aldığımız tüm kusur ve eksiklerine rağmen dikkate değer bir potansiyele sahip olması. Ancak sıklıkla atlanan ikinci bir neden daha var. Yapay zeka ve LLM uygulamaları, sahipleri şirketlerce kendi gerçekliklerinden kopuk bir şekilde becerilerinin oldukça ötesinde araçlar olarak sunuldu. Medya sıklıkla sunulanı sorgulamadan, üstüne de cila atarak yaldızlayarak pazarladı. Medyanın pazarlamasını kimi gönüllü kimi paralı bir propaganda ordusu büyüttü. LLM’lere dayalı teknolojiler kamuoyunun gözünde her şeyi mümkün kılabilecek sihirli değneklere dönüştü.

Yapay zeka araçlarının becerileri konusunda kitlelerin gözlerinin bağlanması ve araçların her derde deva olarak yutturulması şirketler açısından önemli. Çünkü yapay zeka ekosisteminin ekonomisinin motorunu çalıştıran şey tam da bu trend ve popülerlik yakıtı. Zaten asanın “sihri” de tam olarak burada başlıyor. O “sihir” 2020 başında 144 milyar dolar değerinde olan Nvidia’yı üç buçuk yılda 1 trilyon dolarlık, üzerine bir 8 ayda da 2.3 trilyon dolarlık bir şirket haline getirebiliyor. Yine o “sihir” OpenAI’nın değerini 10 ayda üç misline çıkartabiliyor. Bilgi teknolojileri sektörünün dev şirketlerinin neredeyse tümü yüksek kâr beklentisi ile o ya da bu düzeyde yapay zeka alanına bulaşmış durumda. Tepelerde durum böyle iken sektörün orta ve alt kesiminde yapay zeka şirketleri ve ürünleri yerden mantar gibi bitmeye devam ediyor. LLM destekli araçlarda ciddi bir potansiyel olduğuna şüphe yok elbette ama bu potansiyelin oldukça üzerinde bir balon da şiştikçe şişmeye devam ediyor.

Nvidia CEO’sunun çıkıp da “Kod yazmanın öldüğünü” ilan etmesi, “Çocuklara kodlama öğretmeyin” çağrısı yapması boşa değil. Şirketlerle ekonomik olarak göbekten bağlı uzmanların “Yapay genel zekaya (AGI) çok yakın olduğumuzu” ilan etmeleri de aynı sebeplerden. Sanırsın şu karşıdaki köşeyi dönebilirsek çat diye karşımızda bulacağız bir anda AGI’yı. Propagandaya bakarsak neredeyse 2010’ların ortalarından beri “AGI ha geldi ha gelecek.” Tıpkı sürücüsüz araçların laboratuvar koşullarının dışında gerçek trafiğin karmaşıklık duvarlarına toslaması gibi…

Yapay zekayı gerçekte olduğundan fazla pazarlamanın önemli bir ayağını da kendini tıklamaya endekslemiş medya oluşturuyor. Her açıklama, her kullanıcı gönderisi eğer yeterince sansasyonelleştirilebiliyorsa haber oluyor. Olgu gerçekte öyle mi yoksa bir zoka mı yutuyoruz diye soran yok çünkü. Sonrasında bir vesile ile olgunun gerçekten öyle olmadığı ortaya çıktığında ise ya sessiz bir ölüye yatış ya da utanmazca “kullanıcılar buna kanmıştı, işte o işin gerçeği” temalı ikinci haber.

Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü “sihirbaz” kelimesini “El çabukluğu ve hile ile seyredenleri olmayacak şeylere inandırmayı meslek edinen gösteri sanatçısı” olarak tarif eder. Yapay zeka alanında sihirbaz da çok sihirbaz olmak isteyen de. Bunca göz bağcının varlığına rağmen bir yandan yapay zeka şirketlerine güven düşerken diğer yandan da teknik ve ekonomik duraklama sinyalleri gelmeye başladı. Eğer bu sihirbazların şişirdiği balon biraz olsun sönümlenirse yapay zeka alanında önümüzü biraz daha net görebiliriz.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa