Sosyalistlerin seçim çalışması nasıl olmalıdır?

Fotoğraf: Cem Genco
Seçimler öncesi solcuların yerel yönetimler seçimlerindeki çalışmaları üzerine iki yazı yazmıştım. Çeşitli sol gruplarla polemik yapmamak ve seçim çalışmaları yerine birbirimizle mücadele etmemek düşüncesi ile söylemek istediklerimi isim vermeden ve dolaylı olarak anlatmaya çalıştım. Tabii, anlayan anladı.
Birinci olarak sosyalistlerin seçimlerdeki en önemli hedefi oylarını arttırmak olamaz. Oy sayılarını arttırmak için burjuva partilerinin yaptığı gibi tanınmış, ünlü, popüler, hatta siyasi hattı sosyalistlerle zıt kişileri adaylaştıramaz. Tam tersine mahalle meclisleri, iş yeri meclisleri, okul ve hizmet birimleri meclisleri, semt meclisleri, ilçe meclisleri, il meclisleri vb. yerel örgütlenmeleri önerip adayların bu meclislerden çıkmasını, bu meclisler tarafından belirlenmesini savunur. Ama zaten sizin daha önce yerel bir çalışmanız yoksa, siyasi çalışmanız burjuva partiler gibi popülist liderler aracılığıyla yukarıdan yapılan muhalefet ve propagandaya dayanıyorsa seçim çalışması da ona paralel, yukarıdan, tanınmış kişiler, liderler, popülist adaylar eliyle yürütülür. Böyle bir çalışmanın sonunda belki bir miktar oyunuz artar, burjuva medyada yer bulursunuz ama adaylarınızdan biri yanlış çıkar, çok ünlü bir adayınız az oy alır, seçilmiş adaylarınızdan biri bir süre sonra saf değiştirir vs. o seçimde kazandığınız oylar sizin örgütünüz üyesi ya da taraftarı kalmaz. Her seçimde aynı şeyleri tekrarlar, aynı sonuçlara ulaşırsınız.
İkincisi, diyelim ki, bütün kadrolarınızı bir ilçeye yığdınız, o ilçede gece gündüz çalıştınız, ev ev dolaştınız ve belediyeyi aldınız. Eğer orada daha önce uzun süren bir çalışmanın üzerine oturmuyorsa çalışmanız, halkın yerel örgütleri oluşmamışsa, halk yönetmeye hazır ve istekli değilse sizi kurtarıcı olarak görüp, bunlar iyi çocuklar bir kere de bunlara oy verelim diye size oy vermişse, bir süre sonra sıkıntılar ortaya çıkmaya başlar. Belediyenin parası yoktur, üstelik iki, üç yıllık gelirini de borçlanmıştır, para olmayınca halkın katkısı ve emeğine dayanmak istersiniz, halbuki onlar sizi kurtarıcı olarak seçmiştir, siz çalışacak onlar da rahata erecektir. Olmaz. Bir süre sonra halk sizden memnuniyetsizliğini ifade etmeye başlar.
Yukarıda yazdıklarımın örneklerini gördük. Tek tek örnek vermek gerekmiyor. Bilen biliyor.
Sosyalistler o zaman ne yapacak? Devrim olsun da ondan sonra belediyeleri de çözeriz mi diyecek? Elbette hayır.
Her şeyden önce halka gerçekleri anlatacak. Şu ya da bu kişinin belediye başkanı olması ya da meclis üyesi olmasıyla sorunların çözülemeyeceğini, sorunları halkın kendi kendini yönetmesi, kendi çıkarları için yönetmesi ile mümkün olacağını; sadece seçimlerden seçimlere değil daimi olarak en alt birimlerden en üste kadar örgütlenmek gerektiğini, kendi kendilerini yönetmek için icra organlarını da kendi içlerinden oluşturmaları gerektiğini, iş yerinin, okulunun, mahallesinin, kadınların, gençlerin sorunlarını en iyi kendilerinin bileceğini, çözümlerin de kendi örgütleri ile mümkün olacağını; yereldeki güçleri oranında bu seçimde ne hedeflediklerini; örneğin sadece üç muhtar ya da ilçe meclisine iki üye ya da il meclisine bir üye göndermek olabileceği, o zaman o hedefe ulaşmak için çalışmalarının örgütlenmesi gerektiğini; ittifak politikalarının ne olması gerektiğini, bir burjuva parti ile ittifak yapmak ya da bir burjuva adayı desteklemeleri gerekiyorsa bunun nedenleri ve sonuçlarını açıkça konuşup tartışmak gerekir. Halktan gizli pazarlıklar, ittifaklar, hesaplar yapılmamalıdır.
Seçim sonrası başarı ölçütü alınan oy değil, işçi sınıfının iktidar mücadelesine kaç emekçinin örgütlü olarak katıldığı olmalıdır. O alanda kaç örgütün kurulduğu, var olan örgütlere kaç emekçinin daha katıldığıdır.
Esasen sosyalistlerin seçim çalışmaları günlük çalışmalarından çok farklı bir çalışma değildir. Seçim dönemi onlara yeni ve daha geniş çalışma alanları sağlar, önceden hazırlanılması ve planlanması gereken bir süreçtir.
Seçim sonrası da, her zaman yapıldığı gibi, yorgunluğun da etkisiyle, uzunca bir süre çalışmalara ara vermek değil, bütün seçim sürecini yine yerel örgütlerde ve çalışma yapılan alanda çalışma yapılan kişilerle ve seçim sırasında görüştüğümüz herkesle değerlendirmek gerekir. İyi yaptıklarımız kötü yaptıklarımız, bundan sonra yapabileceklerimiz vs.
Belki bu konuyu daha sonra somut örnekleri ile de tartışmak gerekir.
Evrensel'i Takip Et