12 Nisan 2024

Ekmek, barış, özgürlük ve adalet için 1 Mayıs'ın kitlesel ve yaygın örgütlenmesi zamanı

Fotoğraf: Eren Ergine/Evrensel

Günlük yaşamda kullandığımız Miladi takvime baktığımızda aylardan nisanda günlerden de henüz nisanın 12’sinde olduğunu gösterir. Ama ülkedeki ve dünyadaki gelişmeleri ve nisan ayının sonunun 1 Mayıs’a bağlandığını dikkate aldığımızda aylardan “1 Mayıs ayındayız” diyebiliriz. Çünkü 1 Mayıs; dünya işçi sınıfının Uluslararası Birlik Dayanışma ve Mücadele Günü olarak 1889’dan beri, yani 135 yıldır işçi sınıfının dünya ve ülkedeki başlıca taleplerinin kazanılması ve savulmasının mücadele günü olarak kutlanıyor. Her ülkeden her dilden, her dinden her milliyetten… işçiler her yıl 1 Mayıs’ı, 1 Mayıs’a gelen günlerden de başlayarak, işçilerin bayramı olarak kutluyor.

İşçiler 1 Mayıs’ı sadece bütün işçilerin uluslararası ortak mücadele günü (bayramı) olarak da kutlamıyor aynı sınıfın ferdi, sınıf kardeşi olmanın hissini bilince çıkarmanın simgesi olarak da kutluyorlar.

1 MAYIS’IN RUHU İŞÇİ ENTERNASYONALİZMİDİR!

1 Mayıs’ta sembolize edilen işçi sınıfının mücadelesi dört özellikle ifade edilir: Enternasyonalizm, birlik, dayanışma ve mücadele!

Birlik, dayanışma ve mücadele 1 Mayıs’tan söz edildiğinde hemen akla gelen özelliklerdir. Ama enternasyonalizm en az öteki üç özellik kadar önemli olmasına karışın biraz gölgede kalır. Oysa ki, enternasyonalizm olmadan 1 Mayıs gerçek anlamda 1 Mayıs olmaz. Çünkü enternasyonalizm, bir yandan her ulustan her dinden her dilden… işçilerin tek bir dünya işçi sınıfının üyeleri olduğunun ifadesi olduğu gibi aynı zamanda kapitalist sömürüye, emperyalizmin halkları birbirine boğazlatarak egemenliğini sürdürmesine karşı, ülkede, bölgede ve dünyada savaşa karşı aktif bir barış mücadelesini de ifade eder.

Ülkemiz; kuzeyinde Rusya-Ukrayna Savaşı, güneyinde İsrail’in Filistinlilere yönelik giriştiği ve soykırıma dönüşmüş savaşın coğrafi olarak arasında olmasının yanında ülke nüfusunun yüzde 10’u dolayına varmış olan göçmenler üstünden oluşturulan ırkçı, faşist odakların yürüttüğü kara propaganda ile de mücadele etmek zorundadır. Dahası Kürt sorununun demokratik çözümü üstünden tek adam rejimi ve ırkçı faşist odakların bölücü girişimlerinin bölge barışını tehdit eden boyutlara varmış olması, Kürt sorununun demokratik çözümü olmadan ne ülke içinde ne de bölgede barışın sağlanmasının mümkün olduğunun işçi sınıfı tarafından ortaya konması, bunun 1 Mayıs gündeminin üst sıralarından haykırılmasının önemi çok artmış bulunmaktadır.

Kısacası;

  • “Göçmen sorunu”nun işçi sınıfı enternasyonalizmi etrafında çözümü,
  • Kürt sorununun barışçı ve demokratik çözümü,
  • İsrail’in Filistinlilere karşı yürüttüğü savaş karşısında açıkça tutum alınarak ülke içinde bölgede barış için mücadelenin gerek işçiler arasında tartışılması gerekse 1 Mayıs etkinliklerinde ve alanlarda barış haykırılması, ülke içinde ve bölgede geçek bir barış mücadelesinin de ancak işçi enternasyonalizmi doğrultusunda yapılacak girişimlerle mümkün olabileceğinin haykırılması her zamankinden daha çok önem kazanmıştır.

1 Mayıs’ın ruhuna uygun tutum da bu olacaktır.

SERMAYENİN HAYALİ DEVLET BELGESİNE GİRDİ

2023 ekim ayında yayımlanan orta vadeli programda (OVP) içinde bulunulan sorunların çözümü için yapılacak düzenlemelerin başlıcaları şöyle:

  1. Esnek çalışmanın yasal olarak güvenceye alınması,
  2. Ücret ve maaşların TÜİK’in beklenen enflasyonuna endekslenmesi,
  3. Tamamlayıcı emeklilik sisteminin yenilenerek kıdem tazminatı fonunun ortadan kaldırılması için öldürücü bir adım atılması,
  4. Verginin tabana yayılması için gerekli düzenlemelerin yapılması

Bu düzenlemelerle tek adam yönetimi, yerli ve yabancı tekelci sermayenin aslında 24 Ocak 1980’den beri ama daha açık biçimde 1980’lerin sonlarından beri yani 40 yıldır öne sürüp bir türlü gerçekleştiremediği hayallerini devlet belgesi haline getirerek bunların yasallaştırılacağını açıkça ilan etmiştir.

Sermaye ve iktidarının bu saldırısı karşısında işçi sınıfının onun sendikalarının, emek örgütlerinin ve tüm emek güçlerinin bu saldırıya karşı vereceği yanıt için en anlamlı yer hiç kuşkusuz 1 Mayıs alanlarıdır.

1 MAYIS’TA ÖNE ÇIKACAK DİĞER OLMAZSA OLMAZ TALEPLER!

Tek adam rejimi, ekonomisini kurtarmak için baş ekonomistini bir adım geri çekip başına Mehmet Şimşek’in getirildiği ekonomik programın “acı reçetesi”ni devreye sokmak için sabırsızlanmaktadır. Bu da 1 Mayıs’a giden günler ve sonrasında yeni zamlar başta olmak üzere çok yönlü girişimlerin günleri olacaktır. Yani zaten büyük sorun olan işsizliğin, TÜİK’in bile üstünü örtemeyeceği bir işsizlik ve yoksulluğun hızla büyümesi demek olacaktır.

Bu yüzden de;

  • Halkın başlıca tüketim mallarına zam yapılmaması,
  • Emekliler ve asgari ücretli işçilerin maaş ve ücretlerinin onların insanca yaşayacağı bir düzeye çıkarılması için gerekli düzenlemelerin yapılması, bu çerçevede asgari ücrete ara zam yapılmaya devam edilmesi,
  • İşten atmaların yasaklanması,
  • Adil bir vergi düzeni için gerekli yasal düzenlemenin yapılması, verginin “tabana” değil “tavana” yayılarak sermaye kuruluşlarından “teşvik” ve “muafiyet” adı altında vergi almamaktan vazgeçilmesi, zenginlerden “servet vergisi” alınması,
  • İş cinayetlerinin önlenmesi için işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin titizlikle uygulanması,
  • Sendikalaşma mücadelesinin önündeki engellerin kaldırılması, bu amaçla iş kolu barajının sıfırlanması ve iş yerinde yetkili sendikanın referandumla belirlenmesi,
  • Bir afete dönüşmeye başlayan barınma sorununun çözülmesi,
  • “Okullarda öğrencilere bir öğün ücretsiz yemek” talepleri 2024 1 Mayıs’ının öne çıkarılacak talepleri olmayı hak etmektedirler.

1 MAYIS’A 18 GÜN KALA DURUM, VAZİYET VE GÖREV!

Gelen haberlere göre 2024 1 Mayıs’ı için Türk-İş Bursa’da miting kararı almış bulunuyor. Hak-İş de Kocaeli’de miting kararı almış. DİSK ise Taksim Meydanı için başvuru yaptı.

Elbette sendikalar bazı sanayi merkezlerinde güçlü mitinglerle seslerini duyurmayı amaçlamış olabilirler. Ama burada asıl olan bu mitingler için öne çıkarılacak taleplerin iş yerlerinde tartışılması ve işçilerin alana taleplerinin arkasında birleşmiş olarak çıkmış olup olmadıklarıdır.

Öte yandan ülkemizde uzun yıllardır “Her yer 1 Mayıs alanı” diyerek1 Mayıs’ın tüm ülke sathında, nisan ayı da dahil hazırlıkların yapıldığı, 1 Mayıs’ın içinde olduğu hafta yerel kutlamaların da içinde olduğu etkinliklerin düzenlendiği hazırlıkların yapıldığı bir gelenek de oluşmuştur.

Bu geleneğin sürdürülmesi, iş yerlerinde 1 Mayıs ve talepleriyle ilgili yapılacak tartışmalar, emekçi semtlerinde işçiler ve 1 Mayıs’ın değerlerini sahiplenen her emekçi çevresinin katılacağı etkinlikler ve o çevrelerin 1 Mayıs’a talepleriyle katılmalarının teşvik edilmesi… gibi etkinliklerin günümüz koşullarında daha da genişletilerek ve zenginleştirilerek yapılması önemli olacaktır.

1 Mayıs’a 18 gün kala bu köşeden görünen durum vaziyet böyledir ve 1 Mayıs’ın şanına uygun kutlanmasında hepimize düşen görev, sınıfın ve tüm emek güçlerinin taleplerini her yerde ve alanlarda haykırabilmesi için ekmek, barış, özgürlük ve adalet için 1 Mayıs'ın kitlesel ve yaygın biçimde örgütlenmesidir.

Evrensel'i Takip Et