29 Nisan 2024 04:40

Olağan şüpheli: Üniversite

Arjantin'de eylem

Fotoğraf: Luciano Adan Gonzalez Torres/AA

Paylaş

Ulusal düzeyde sayıları bir milyonu geçen üniversite öğrencisi, öğretmen, öğretim üyesi ve eğitim çalışanı, Arjantin’in ultra-neoliberal başkanı Javier Milei’e karşı kamusal eğitimi savunmak için 23 Nisan’da sokaklara döküldüler. Her ne kadar geçtiğimiz aylardaki büyük eylemlere benzer bir biçimde kolluk kuvvetlerinin varlığı önemli bir biçimde hissedilse de öğrenci ve eğitim çalışanları olaysız bir biçimde Plaza de Mayo’yu ve çevresini ve ülkenin en önemli kentlerindeki meydanları doldurdular. Milei’in kamusal eğitim hakkındaki düşünceleri ekonominin diğer alanlarındaki düşüncelerinden farklılaşmıyor. Kamusal eğitimin beyin yıkamaktan başka bir işe yaramadığını savunan Milei, özellikle üniversiteyi bir hırsızlık merkezi ve sorun kaynağı olarak görüyor ve eğitimin bir kamu hizmeti olarak ücretsiz olmasına kesinlikle karşı.

Bu bağlamda Arjantinli öğrencilerin eylemi Milei’in önümüzdeki aylarda gerçekleştirmek istediği politikalara karşı sert bir uyarı niteliğinde. Sokaklara dökülerek kamusal eğitimi savunan yüz binler sadece öğrencilerden oluşmuyor, aynı zamanda toplumun birçok kesimini de içeriyor. Son aylarda Arjantin’de kamu harcamalarının kısılması amacıyla birçok devlet kuruluşunun kapatılması bu kuruluşlarda çalışan ve bu hizmetlerden faydalanan on binlerce insanın tepkisini çekmiş durumda. Bu açıdan öğrencilerin eylemi, toplumun birçok kesimi açısından umut verici bir gelişme olarak algılandı ve muhalefete nefes verdi.

Arjantin ekonomisinin içinde bulunduğu ateş her ne kadar sönümleniyor gibi görünse de aslında bu ateşin sönümlenmesi ekonomik faaliyetlerin çok sert bir biçimde yavaşlaması ile ilintili. Aralık ayından beri doğal gaz, elektrik ve benzin gibi maddelerin fiyatları önemli bir biçimde arttıkça bu ürünlere olan talep de büyük ölçüde düştü. Ocak ve şubat aylarında olduğu gibi mart ayında da başta et ve süt gibi temel tüketim maddelerinin satışları büyük oranda azalmış bulunuyor. Şubat ayında ekonomik faaliyetlerin yüzde 3.2 düşüş göstermesi birçok fabrikanın kapasitesinin çok altında üretim yapmaya başladığının ve on binlerce kişiyi işten çıkardığının göstergesi.

Milei ve sosyal medya destekçileri ise çökertilmiş bir ekonominin üzerinde zıplayarak kamu harcamalarındaki inanılmaz düşüşü ve enflasyonun yavaşlamasını kutluyorlar. Milei hükümetinin şok tedavisi milyonlarca kişinin tüketimden kopması, daha kötü beslenmesi ve işsiz kalması ile sonuçlansa da bu kitlesel fakirleşmeden makroekonomik bir başarı hikayesi çıkarılmaya çalışılıyor. Hangi kamu kurumu kapatılacaksa aynı strateji uygulanıyor; önce Başkan sosyal medya üzerinden kurumu hedef alıyor ve destekçilerinin uzun süre kurumu yıpratmasına ve varlığını tartışmaya açmasına yol veriyor. Kamusal televizyon kanalı Telam ve Sinema ve Görsel Sanatlar Enstitüsü gibi kamu kurumları bu süreçler sonunda kapatıldılar.

Milei ve hükümeti şimdi aynı stratejiyi kamusal eğitim ve üniversiteler için uygulamaya sokmuş durumda. Eğitimin özelleştirilmesinin ilk adımı olarak ise üniversiteler seçilmiş gibi gözüküyor. Hiç şüphesiz kamu üniversitelerine karşı açılan savaş kolay olmayacak. Ancak hükümetin ilk yapacağı iş üniversiteleri parasız bırakarak finansal olarak boğma. Milei’yi destekleyen gazeteciler, yorumcular, analistler çoktan üniversiteleri, kamu kaynaklarını çalan hırsızlar olarak tanımlaya başladılar bile. Bu açıdan üniversite öğrencilerinin eylemi daha büyük bir önem kazanıyor. Kamusal, parasız ve özerk eğitimi savunmak, dünyanın her yerinde olduğu gibi Arjantin’de de en önemli mücadele hatlarından biri olmaya devam ediyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa