01 Mayıs 2024 04:23

Tetiği çeken ameliyata girerse!

Kepçelerle arama çalışması

Fotoğraf: AFAD

Paylaş

Çöpler-İliç-Erzincan yıkımının nedenlerini araştırmak üzere mecliste bir komisyon kuruldu. Komisyon 16 ilimizden milletvekillerinden oluşuyor. Komisyon TBMM komisyonudur. Ancak illerden söz etme nedenim, bu illerin her birinde de oldukça büyük madencilik ve kimyasal yöntemlerle metal kazanım işletmeleri ve yıkımlarının söz konusu olması. Buna rağmen, o illerden gelen, özellikle de iktidar vekillerinin çoğunun, bu yıkımların daha da artmasını destekleyici sözler sarf ettiğini komisyonun meclis tutanaklardan okuyabilmekteyiz.

Komisyon başkanı konuşmasının bir yerinde “Bu sürecin sonunda umuyorum ki yasal olarak bazı kanunlarda değişiklik yapmak gerekebilir, bunları beraberce çalışıp Genel Kurulun gündemine getireceğiz” diyor. Acaba bu hazırlıklar nasıl olacak?

2003 yılında Ovacık-Bergama-İzmir de Altın İşletmecisi Şirketin Genel Müdürü yurtdışında bulunan şirket yetkililerine ilettiği yazının bir yerinde şöyle der:

“Sorunun üstesinden gelmek için biz, büro olarak (danışmanlarımızdan bir tanesi ve biz), bakanlıkla işbirliği içerisinde Madencilik Atık Yönetmeliği hazırladık ve 6 ay kadar önce Çevre Bakanlığı’na teslim ettik. Dönemim koşullarından dolayı yasalaşmadı. Yakın bir tarihte Bakanlık, AB Maden Atık Yönetmeliği Taslağını göz önünde bulundurmak suretiyle Taslağı revize etmemizi istedi. Eldorado’nun bir iştiraki TÜPRAG ile birlikte taslağı tadil ettik ve bir hafta önce bakanlığa teslim ettik.

Dün Çevre Bakanlığı ile yaptığımız mülahazalardan sonra, herhangi bir ciddi izin verme süreci için mümkün olan en kısa süre içerisinde Maden Atık Yönetmeliğinin yürürlüğe konmasının doğru olacağı konusunda mutabık kalındı. Bürokratların süreci hızlandırmak üzere talimatlandırılmaları için Endüstri olarak siyasetin saflarında bulunanları itelememiz tavsiye edildi. Eğer her şey yolunda giderse üç ay içerisinde Yönetmeliğe sahip oluruz.

Özet olarak, sorunlar var ama hiçbir şey üstesinden gelinmez değildir.”

Ve ardından o tarihten bugüne kadar madenciliğin önünde ‘engel’ olarak görülen ve çok sayıda sahayı, varlığı koruması beklenen yasalar değiştirilerek her yer madenciliğe, kimyasal metal işletmeciliğine açıldı. Bunlar, orman, mera-kışlak-yayla, kıyı-kenar, tarihi-kültürel miras, zeytinlik, sulak alan, milli parklar gibi birçok alanı ilgilendiren koruma yasaları değiştirilerek yapıldı. Yasa ve yönetmeliklerde anayasaya aykırı olarak neredeyse her yıl yapılan değişikliklerle coğrafyamız bir yıkıma uğradı. Şimdi bu yasalara dokunmadan yıkımlar durdurulabilir mi?

Şimdi soru şu: Meclis Komisyonunda söz alan üye vekillerin bir kısmının seçildiği bölgelerde neler oluyor? Bazı örnekleri anımsatayım ve ilgili vekillere sorayım.

Antalya Korkuteli Dereköy yaylasında kömürcülerin önünün açılması için su kaynakları üzerinde neden Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu olmaksızın işlem başlatılmaya çalışılıyor? Acele ne? Bolu Pirahmetler bölgesindeki altın işletmesiyle ile ilgili bunca felaket varken tutumunuz ne olacak?

Erzincan için özel açılım yapmayı önemsediğim için vekillere özel olarak sormak gerektiği kanısındayım. 

Sayın Süleyman Karaman’a: İliç-Erzincan’da daha önce yaşanan yıkımlar ve uyarılar konusunda bir şey yaptınız mı ki; şimdi buradasınız. Ve 22 Temmuz 2004 hızlandırılmış tren faciasının ve ardı sıra birçok tren faciasının sorumlusu olarak tartışılır durumdasınız. Bu Komisyona nasıl bir katkınız olacak?

Sayın Mustafa Sarıgül’e: Seçim öncesi propaganda çalışması yaparken size “Sakın maden aleyhine konuşmayın! Şirket Erzincanspor dahil buraları finanse ediyor. Eğer laf ederseniz seçilemezsiniz” denildi mi? O dönemde ses çıkarmadıysa şimdi neyi araştıracaksınız?

Sayın Komisyon üyeleri;

Denizli Tavas Avdan’da kömür şirketlerine karşı tarlalarını savunan yaşlı kadınlar yargılanırken durumu hiç merak ettiniz mi?

Niğde Bolkar Dağları ve Arka Toroslar Adana’nın su kaynakları sayılır. Buradaki Kiraz Vadisinde bulunan altın işletmesinin yarattığı kirlilik ve yıkım ne durumda bileniniz var mı?

Adıyaman’da yıkıntıların nerelere döküldüğü ve bunun yarattığı kirlilikten haber var mı? Kahramanmaraş Afşin’deki kömür madeninde Şubat 2011’de kayan yüz milyonlarca ton malzeme altında kalanlardan bir bilgi var mı? Gündeminizde midir?

Giresun Doğankent Çatalağaç, Alucra, Gümüşhane Godil deresi ve Harşit çayı, Manisa’da Gördes ve Turgutlu-Çaldağ, Zonguldak, Akbelen, Latmos, Menteşe Deştin, Yatağan, Ankara Çayırhan ve Kazan, Bingöl, Biçin-Ovacık- Munzur dağları...

***

Meclis tutanaklarındaki tartışmalarda “işletmenin çalışmadığı” söyleniyor. Zaten istese de çalışamaz. Biz diyoruz ki; şirket tüm faaliyetlerden el çektirilsin. Artık ifadeye çağrılsınlar. Komisyon gerçeklere ulaşabilmek için Meclis araştırmayı, savcılık soruşturmasıyla birlikte ele almalıdır. Öncelikle tehlike konusunda uyaran, felaketi öngörenler dinlenmelidir. Başka sahalarda yıkıma neden olanların görüşlerinin, konuyu kapatmaktan başka işe yaramayacağını herkes biliyor. İşletmeciler bu yıkımdan sorumludur. Onların görüşleri ‘dinlenmez’, ancak sorgulanırlar. Araştırmada söyleyecekleri yanıltıcıdır. Tetiği çekenlerin kurşunladıkları kişinin ameliyatına katılmasına benzer! Gerçeğe varmak için önce durdurun!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa