AKP’ye yeni bir hayat öpücüğü olmasın

Geçen haftaki yazımda, “Yeni anayasa tartışmaları AKP’ye can suyu olur mu?​” diye sormuştum. CHP Grup Başkan Vekili Gökhan Günaydın da bu sorumu pekiştirircesine, “Yeni anayasa tartışmalarının AKP’ye yeni bir hayata öpücüğü olabilecek yanları olduğuna” değindi.

Son seçimlerden ikinci parti çıkmasına, büyük de bir yenilgi almasına rağmen AKP hâlâ gündem belirlemeye, vatandaşın en ağır gündemi olan açlık ve yoksulluğun üzerini örtmeye devam ediyor. Bunun için de yeni anayasa gündemini çok iyi kullanıyor.

Nitekim sadece AKP’nin değil, Meclisin, siyasetin, muhalefetin de gündemi haline geldi yeni anayasa tartışmaları. Gazeteler, televizyonlar, akademisyenler, parti grupları… Hepsi, hepimiz yine bu gündemin peşinde, “Acaba AKP’nin yeni anayasadan amacı ne?​” diye sorguluyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, yeni anayasa için destek istemesinin beklendiği CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüşmesi bugün AKP Genel Merkezinde gerçekleşecek. Erdoğan’ın CHP lideri ile 8 yıl aradan sonra tekrar görüşecek olması, iktidarın kutuplaştırmayı yıllardır ana siyaseti haline getirdiği bir tabloda doğal olarak ilgi çekiyor. Peki, Erdoğan’ın ikinci turda Cumhurbaşkanlığı kazanabildiği genel seçim ve CHP’nin birinci parti çıktığı yerel seçimden sonra Özel böyle bir görüşmeye nasıl gidiyor? CHP’li kurmaylar, kendi gündemlerinde ısrar edeceklerini belirtiyorlar. Kaybeden AKP’li belediyelerin seçimlere sayılı günler kala milyonlarca liralık harcamayla borç batağına soktuğu yerel yönetimler nedeniyle uluslararası kaynaklardan kredi bulduklarını belirten CHP’li kurmaylar, Erdoğan’a bu kredileri onaylaması talebini ileteceklerini de belirtiyor.

Erdoğan –Özel görüşmesi CHP MYK’sinde de görüşüldü. Kulislere yansıyan bilgilere göre, MYK neler konuşulması, neler söylenmesi gerektiği konusunda bir fikir geliştirdi. Özel’in giderken bu konuda heybesi dolu yani. Ancak Erdoğan anayasaya destek dışında ne talep eder ya da neler konuşulur belli değil ama “Bu gerici Anayasa’nın olumlu birkaç hükmünü bile uygulamaktan kaçınanlardan, demokratik bir anayasa beklenmediği” de ifade edilecek.

‘SORUNLARIN ÜZERİNE SİS OLMASIN’

Nitekim Numan Kurtulmuş ile görüştükten sonra konuşan Özgür Özel’in de vurgusu bu yönde olmuş ve “Bugün sorun yoksulluk, işsizlik ve yüksek enflasyon, artan fiyatlar, insanları yoksullaşmasıyken biz anayasa konuşup, bir sis indirip, bu sorunları görünmez kılıyorsak, vatandaşın mesajını alamamış oluruz. Eğer bir şeyin yenisini alacaksak, kullanacaksak alınır. Anayasa yapacaksak, uyacaksak yapılır” demişti.

‘CHP GÖRÜŞMELERE AÇIK OLACAK AMA…’

Yani, CHP kapıyı kapatmayacak, görüşmelere açık olacak. Nitekim, CHP Grup Başkan Vekili Gökhan Günaydın, “Siyasetin gereği olarak oturalım; herkes herkesle konuşsun. Kimse kimseye kapıyı kapatmasın, meseleleri beraber ele alalım” diye açıklıyor bunu. Yeni anayasa ve Erdoğan-Özel görüşmesinde temel alacakları meselenin vatandaşın ekonomisi, adaletsizlik, giderek artan yoksulluk olacağının da altını çiziyor ve “Meseleyi 50+1’e getirirlerse, ‘Buyurun canınız kiminle isterse çalışın’ diyeceğiz. Ama bir taraftan da sürecin AKP’ye yeni bir hayat öpücüğü vermekle eş değer olabilecek yanları var. Sadece biz değil, bütün partilerin çok dikkatli olduğunu görüyorum” diye de ekliyor. 

Günaydın vatandaşın gündeminin anayasa olmadığını da şöyle anlatıyor: “Kızılay’a çıksak, ülkenin en önemli sorunu ne diye 100 kişiye sorsak, o 100 kişiden bir kişi anayasa der mi acaba? Demez. Açlık, yoksulluk, demokrasi eksikliği…”

DEM PARTİ: ÖNCE ‘YOL TEMİZLİĞİ’

Öte yandan, Numan Kurtulmuş bugün DEM Parti ve Saadet Partisi ile de görüşecek. Saadet Partisi nasıl karşılar, neler konuşulur, şimdiden öngörmek zor…

Ancak DEM Parti’nin nasıl karşılayacağına ilişkin ipuçlarını DEM Parti Grup Başkan Vekili Gülistan Kılıç Koçyiğit veriyor. AKP’nin samimi olmadığı, gündemi değiştirmek için manevra peşinde olduğu görüşünde olan Koçyiğit, “Kobanê kumpas davasının, HDP’ye kapatma davasının devam ettiği ve DEM Parti’ye de kapatma talimatlarının verildiği, basın özgürlüğünün, en temel hak olan toplanma hakkının yok edildiği bir ortamda nasıl konuşacağız? Bence soru bu” diyor.

AKP’nin gündemi değiştirmeye çalıştığını bilse de DEM Parti, bu görüşmelerin dışında kalamayacaklarını şu sözlerle aktarıyor Koçyiğit: “Bu tartışmanın dışında durma lüksümüz yok. O zaman şöyle bir şeye dönüşecek, ‘Bakın görüyor musunuz, biz anayasa yapmak istiyoruz ama onlar istemiyor.’ Bütün muhalefette bu hassasiyeti görüyorum. ‘Nasıl bir anayasa yapılmalı, nasıl yapılmalı ve nasıl bir zeminde yapılmalı’ya çekmek lazım.

Anayasa yapacak bir zemin var mı ülkede? Bizim açımızdan yok. O zaman bir yol temizliğine ve samimiyete ihtiyaç var. Halkta güven yok. AKP’nin önce bu güveni tesis etmesi ve bir yol temizliği yapması gerekiyor. Aksi durumda havanda su döveriz.

Mesele 50+1’i nasıl revize ederiz, AKP’nin 2028 yürüyüşünü nasıl sağlamlaştırırıza dönecekse ki ifade edilmeyen niyet o. O zaman tüm muhalefet, toplum olarak bütün olmak lazım” diyor.

Sadece CHP ve DEM Parti değil, Mecliste grubu bulunan diğer muhalefet partilerinin de bu konuda böyle düşündüğü konuşuluyor. Ancak hangi partinin nasıl tutum alacağı önümüzdeki süreçte belli olacak. Kurtulmuş, Mecliste grubu bulunan partilerle görüşmenin mayıs ayı sonunda tamamlanacağını, partilerin yaz döneminde kendi tekliflerini hazırlayıp, Meclisin yeni döneminde de komisyon oluşturulup, görüşmelerin başlayacağı takvimini verdi. Bu da gösteriyor ki AKP en az iki yılı bu anayasa tartışması ile götürmek niyetinde…