Alkışlar iyi muhabir Celal Başlangıç için

Ege Üniversitesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulundan 1978’de mezun olan, gazeteciliğe ise 1975’te Ege Ekspres’te başlayan Celal Başlangıç’ın yaptığı haberlerle kendisinden söz ettirmeye başladığı yıllar Cumhuriyet yıllarıdır.

14 Ocak 1989 gününün gecesi Cizre’nin Yeşilyurt köyü, TSK’nin özel timlerince kuşatılır. Celal Başlangıç’ın Cumhuriyet’teki haberi ile hem Türkiye, hem dünya, o baskında köylülere yapılan işkencenin dışkı yedirilmesine kadar vardığını öğrenir. AİHM tarafından Türkiye’nin mahkumiyetine neden olan bu olay, Türkiye’de Kürt sorunu gerçeği karşısındaki resmi tavrın varabildiği boyut açısından bir simgedir.

Medya ortamı açısından buralar hep dutluk iken Celal Başlangıç olmasaydı o haber Cumhuriyet’te yer bulabilir miydi?

Evrensel’in kuruluş çalışmalarına katılan ve ilk genel yayın yönetmeni olan Celal Başlangıç, sonrasında da mesleğe hep tutkuyla bağlı olarak yaşadı.

Kuruluşundan itibaren Artı Gerçek ve Artı Tv süreci, onun öncesinde, mesleki dayanışma açısından önemli örneklerden biri olan Haber Nöbeti’nin başlamasına giden ‘hendekler’ ve sokağa çıkma yasakları sürecinde yine Cizre, Silvan sokaklarında…

Basın özgürlüğü mücadelesinin türlü aşamalarında…

Metin Göktepe Gazetecilik Ödüllerinin başlangıcından itibaren ortaya konulan emekte…

Ve birçok başka yerde onun gazetecilik izlerini bulabiliriz.

Gazetecilik ile edebiyatın birleştiği röportaj türünün iyi örneklerine Radikal’deki döneminde imza atmaya devam etmişti.

Üç kuşağın gazetecilik dönemlerinde emeği olan bir gazeteciden söz ediyoruz.

Bizim kendisiyle mesleği hem gazete mutfağında hem Cizre sokaklarında, basın özgürlüğü mücadelelerinde, hem de dostluk, arkadaşlık olarak paylaştığımız süreç 29 yılı bulmuş.

Ama şimdi onlardan bahsetmenin çok da vakti değil. Böyle anlarda insanların kaybettikleri dostları üzerinden kendilerini anlatması ve dahası ondan mı bahsediyor yoksa daha çok kendisinden mi anlaşılamayan yazılar insan denilen türün garabet örnekleri oluyor, hiç de iyi olmuyor.

Onları belki başka zamanlarda konuşmak daha iyi. Şunu söylemekte bir beis yok: Celal Başlangıç, yöneticilik süreçleri bakımından her birimiz gibi hatalara da imza atmıştır. Basın alanında yöneticilik yapıp, ‘günahsız’ olduğunu iddia eden, kendisini abartılı derecede seviyor demektir(!) Hiç gerek yok!

Onun gazeteciliğinden bahsederken muhabirliğinin altını özellikle çizmeliyiz. Evet çok iyi bir muhabirdi Celal Başlangıç. En zor dönemlerde, dönüp hâlâ bakarak öğrenilebilecek gazetecilik işlerine imza atmış olan bir muhabirdi. Gazeteciliğin temeli de zaten muhabirliktir.

Dokunduğu, meslekte bir şeyler öğrettiği gazeteciler buna tanıktır zaten.

Yaşamının son döneminde mesleğe yurt dışında devam etmek zorunda kalması ve orada tedavi görürken yaşamını yitirmiş olması da bu ülkenin trajik bir gerçeğidir.