Tartışmaların odağındaki Diyanet
Fotoğraf: Cem Genco/AA
Lüks makam arabaları, yurt dışı ziyaretleri, dışarıdan pahalı hizmet alımları, bankamatik ‘memurları’ ve son olarak bol etli yemek menüsü ile Diyanet İşleri Başkanlığı tartışılmaya devam ediyor.
Diyanet, 24-28 Nisan tarihlerinde -İsrail’in Filistinlilerin tepesine bombalar yağdırdığı dönemde - İsrail’den vize alarak Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya tur düzenlemişti.
Diyanetin Kudüs turunu, 18 Nisan tarihinde bu köşede “Diyanet İsrail’den vize aldı” başlığı ile duyurmuştuk. Filistinlilere destek açıklamaları yapan Diyanet aynı dönem İsrail’den vize almaktan imtina etmemişti.
Gazetecilikte fikri takip önemlidir. Hasan Saklanan adlı bir imamın 30 Nisan’da bir İsrail askerini bıçakladığı ve askerler tarafından öldürüldüğü haberlerini duyduk. İşte o imamın, Diyanetin turuna katılanlardan biri olduğu ortaya çıktı. Üstelik ailesine bile nereye gittiğini söylememiş. Eşinin ifadesine göre “Diyanetin turuyla Maraş ve Mardin’de tarihi yerleri gezeceğiz” diye çıkmış evden. 34 yaşında, 4 çocuk babası Hasan Saklanan, Şanlıurfa Haliliye ilçesi Kepez Mahallesi’nde Diyanetin imamı olarak görev yapıyordu.
Yakınlarının anlattığına göre imam Saklanan, bir süredir Gazze'ye giderek Hamas'ın askeri kanadı El Kassam Tugaylarına katılmak istiyordu. Saklanan’ın ölümünün ardından Türkiye’de birçok ilde gıyabi cenaze namazı kılındı, Ayasofya önünde lokma dağıtıldı. Hamas Lideri İsmail Haniye de aileyi arayarak taziyelerini iletti; Saklanan’ı “Kudüs’ün, Mescid-i Aksa’nın şehidi” olarak gördüklerini söyledi.
Diyanetin Kudüs turuna katılanlar arasında Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın kızı da vardı.
Diyanette, hac ve umre organizasyonları başta olmak üzere bu tür yurt dışı gezilerde hep aynı kişilerin, “torpillilerin” görevlendirilmesine ilişkin rahatsızlıklar var. Diyanetten görüştüğümüz bir haber kaynağı, artan bu rahatsızlığın bilinmesini istediklerini ifade etti. Ayrıca Diyanetin, dev bütçesi ve geniş kadrosu ile kurum içinde yaptırabileceği bilgi işlem vb. hizmetleri de yüksek meblağlarla dışardan satın alma yoluna gittiği de konuşuluyor.
Ekonominin hali ve vatandaşın alım gücünün giderek düşmesi kamuda harcamaları daha çok görünür kılarken, Diyanetin her gün benzer haberlerle gündemi işgal etmesi tepkileri büyütüyor.
* * *
‘HİÇBİR ŞEY OLMASA BİLE KESİNLİKLE BİR ŞEYLER OLACAK!’
AKP’de değişim olacak mı? Erdoğan yumuşayacak mı? AKP, MHP ile ittifaktan vazgeçerek yeni ittifak arayışlarına girecek mi? Yerel seçimden bu yana yanıt aranan bu sorular, parlamento kulislerinde de konuşuluyor. Kulislere yansıyan bilgilere göre, AKP’de “değişim” isteyen grup MHP’den kurtulmanın yolunu arıyor. Buna karşın “MHP ile ittifak devam etsin” diyenler de az değil. Özgür Özel ile görüşme sonrası Erdoğan’ın “yumuşama” mesajını, “MHP’den kurtulma” isteğine bağlayanlar var. AKP’deki “şahinlerin” ise Erdoğan üzerinde baskı oluşturmaya çalıştığı konuşuluyor. Öyle ki, Mehmet Uçum’un Adalet Bakanı olacağı, Süleyman Soylu’nun yeniden İçişleri Bakanı yapılacağı gibi iddialar birileri tarafından kulislere fısıldanıyor.
AKP’ye yakınlığı ile bilinen Gazeteci Abdülkadir Selvi köşe yazılarında verdiği değişim mesajları ile MHP’nin tepkisini çekti. Selvi, Osman Kavala başta olmak üzere Gezi davası hükümlülerinin serbest bırakılması gerektiği yönündeki yorumlarını sürdürüyor.
Bu yorumların yol açtığı tartışmaların özünde, AKP içindeki “değişim” isteği yatıyor. Yıllarca AKP sıralarında oturmuş, bugün ise muhalefet sıralarında olan bir milletvekili sohbetimizde şöyle söyledi, “AKP yeni bir ortak bulmadan mevcut ortaklığını bitirmez.”
Erdoğan’ın artık taşınamaz haldeki ekonomi nedeniyle MHP ile ittifaktan vazgeçmek zorunda olduğunu söyleyen milletvekili, “Değişim olmazsa dışarıdan para gelmez. Batı'ya yanaşmak zorunda” dedi.
Bütün bu tartışmaların odağındaki Gezi hükümlülerinin durumu önemli. Burada izlenecek yol, Kobanê davasını da etkileyecek. Ancak kimse Kobanê davasını ağzına almak istemiyor. Çünkü bu dava, “mayınlı bölge” olarak görülüyor. AKP içinde değişim isteyenlerin yorumu böyle. ‘Olası bir yumuşama sürecinin sekteye uğramaması için hassas davranmalıyız’ diyorlar.
Ortada henüz atılmış somut bir adım ya da siyasi iradenin bir beyanı yok, ama Ankara’da hakim hava, bir değişimin sürpriz olmayacağı yönünde. Bu nedenle 16 Mayıs’ta görülecek Kobanê davasından yine karar çıkmaması ve duruşmanın ertelenmesi ihtimali yüksek.
AKP’li Ali İhsan Yavuz’un 2019 İstanbul seçimleri sonrası söylediği, “Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu” sözüne atıf yapılan sohbetlerde, “AKP’de hiçbir şey olmasa da bir şeyler olacak” yorumu yapılıyor.
“AKP’de MHP’den yılmışlık, bu ittifaktan duyulan rahatsızlık var ve bu tartışmalar sırasında başka alternatiflerin de olduğu görülecek” deniliyor. Ama siyasette 24 saat uzun bir süre, bekleyip görmek lazım.
- Mücadele ile neler kazanılmaz! 14 Aralık 2024 04:32
- ‘Hangi enflasyona ezdirmeyeceksiniz?’ 07 Aralık 2024 06:35
- İşkencecilerin peşinde bir Yılmaz... 30 Kasım 2024 04:52
- 'Enerji, haberleşme, ulaşım en stratejik alanlar' 23 Kasım 2024 05:07
- AKP iktidarıdır ölümlerin sorumlusu 16 Kasım 2024 04:30
- İki tarafı keskin bıçak 09 Kasım 2024 04:43
- AÜTK lime lime edilmiş, Türk-İş’ten çıt yok! 02 Kasım 2024 05:47
- Yasayı meclisler yapmıyor! 19 Ekim 2024 05:00
- Halkın nabzı ve TBMM 12 Ekim 2024 05:01
- Diller başka, eller başka söylüyor 05 Ekim 2024 05:01
- MEB okulları mı kapatmak istiyor? 28 Eylül 2024 04:44
- AKP’nin cumhurbaşkanı adayı kim? 21 Eylül 2024 05:42