Şimşek'in senaryosunu 1994’te izledik: ‘Tasarruf’ reklamlı boğaz sıkma
Fotoğraf: AA
Hükümet tasarruf paketini alayıvala ile duyurdu: ‘Eyy millet kamuda tasarruf yapacağız.’
Hedef, 100 milyar liralık tasarruf(muş).
Acaba öyle mi?
Paket incelendiğinde görülüyor ki…
Kamusal hizmet kısılacak, özelleştirilecek, memurlardan belediyelere uzanan düzenlemelerle halka fatura çıkacak pek çok başlık var.
***
Tek tek başlıkları açmadan önce soralım: Neden, günler öncesinde başlayan anonslarla, bu kadar büyük gürültü ile duyurdular paketi?
Milletin israftan, şatafattan kusar hale geldiği bir ortamda ‘Bak bunlara son veriyoruz’ imajı mı?.. Olabilir!
Artık kasada para kalmadığı için, bir yerden kısmaya başlamaya mecbur mu kaldılar? Olabilir!
Fakat asıl niyet çok daha kötü: Paketin, ‘Bak devlet tasarrufa başladı, sıra sende ey vatandaş’ demeyi sağlayacak bir göz boyama; kemer sıkmayı boğaz sıkmaya döndürecek sürece vatandaşı ikna yemi işlevi görmesi!
Biz bu filmi 1994 yılında izlemiştik.
***
1994 yılında da… Dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in ‘Faizleri düşürme’ adımı birilerini zengin etmiş ekonomiyi krize sürüklemişti.
Şimdi Hazine Bakanı Şimşek’in söylediği, tam 30 yıl önce o zaman dillendirilmişti: “Bundan sonra ücret düzenlemeleri hedef enflasyona göre yapılacak.”
Ne mi oldu?
O yıl memur maaşları artırılmadı.
İşçilerin toplu iş sözleşme farkları ertelendi.
Memurların maaşları ve işçilerin ücretleri reel olarak yüzde 20 civarında eritildi.
Bugün Şimşek’in açıkladıkları ile birebir aynı ya da benzeri adımlar da atıldı:
Kamuda personel alımı durduruldu.
Kamu yatırım projelerinde yüzde 20 oranında kısıntı yapıldı.
Kamu kuruluşlarının taşıt, lojman, sosyal tesis ve hizmet binası yatırımları durduruldu.
Ve kamudaki taşıtların önemli bir kısmının satışına veya trafikten çekilmesine karar verildi.
Bilmem, ‘Boğaz sıkmaya hazır olun’ hatırlatması yapmama gerek var mı?
MEMURA, BELEDİYEYE, DOĞAYA, HALKA…
Dahası var!
‘Kamuda tasarrufu verimlilikle sağlayacağız…’ Bu söz kamuda piyasacı, kapitalist zihniyetle gerçekleştirilecek dönüşümü özetliyor.
‘Performansa göre ücret…’ Bu bir kişiye üç kişilik iş yaptırma niyeti! Sadece çalışanı ağır sömürüye tabi tutmayacak aynı zamanda da… Sağlıkta olduğu gibi alınan hizmetin niteliğini azaltacak bir uygulama…
‘Kamuda uzaktan, esnek çalışma…’ İş güvencesini, kıdemi, ‘izin’-‘mesai’ gibi kazanılmış hakları ortadan kaldıracak adımı, ‘tasarruf’ adı altında atma!
‘Sadece emekli olan kadar personel alacağız’… ‘Siyasi atama olmayacak’ görüntüsü altında ihtiyacı karşılamayıp, özel sektörün önünü açacak düzenleme… Sayıştayın, ‘130 bin öğretmen atamasına ihtiyaç var’ tespiti yaptığı bir ortamda atamaları 20 bin ile sınırlayan zihniyet vatandaşı cezalandıracak!
‘Personel servis araçlarını kısıtlayacağız…’ Makam araçlarını biraz azaltırken kamu emekçisine de fatura çıkarma…
‘Tasarrufu yerel idare ile birlikte yapacağız…’ “Belediyede ‘tasarruf’ için belediye çalışanlarından (servis gibi) ve vatandaştan bazı hizmetleri esirgeyeceğiz” demenin ta kendisi!
‘Yenilenebilir enerjiyi, yeşil dönüşümü destekleyeceğiz’… Enerji bağımlılığını mazeret gösterip yağma sürdürülecek.
Nasıl mı?
Daha iki gün önce… Yenilenebilir enerji kaynak alanı olarak ilan edilen alanlarında imar izni ve planı olmadan santral kurulmasına onay veren yasal düzenleme yürürlüğe girdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı eğer derse ki… ‘Şurayı yenilenebilir enerji kaynak alanı olarak ilan ettim’… İşte o zaman denizler, baraj gölleri, tabi göller, kıyılar imarsız, plansız enerji santrallerine açılacak. Bu yağmaya desteğe tasarruf yok!
‘Kamu mallarının satışı ve özelleştirme…’ Bugüne kadarki örnekleri, tasarruf mu yoksa sermayeye peşkeş mi takdirinize bırakıyorum.
Uzatmak mümkün ama özünü özetleyelim:
Kamu hizmetleri kısıtlanacak, özelleştirilecek paralı hale getirilecek! AB ülkelerine göre kamu istihdamı düşük olmasına rağmen, kamuda çalışan işçi ve emekçi sayısı düşürülecek! Esnek, uzaktan çalışma, performansa dayalı ücret artışını yaygınlaştırarak sömürü yoğunlaştırılacak! Yerli-yabancı tekellerin kasasına aktarım sürerken halktan kısılacak! ‘Yeşil ekonomi”, ‘gıda arzı güvenliği’ söylemiyle doğa ve çiftçinin toprağı sömürülecek.
***
Üzerine eklenecek var!
Açlık sınırının altında kalan asgari ücrete temmuz zammı yapmamak…
Memuru düşük, (Epeyce kısmı vergi kesintisine uğrayacak), zamma mahkum etmek…
Emekliyi süründürmeye devem etmek…
‘Önümüzdeki düzenlemelerde vergide adalet gelecek’ söylemiyle önden duyurusu yapılan yeni vergiler salmak…
Ve daha nicesiyle ekonominin yükünü, boğaz sıkarak emekçilerin üzerine yıkmak!
MERTEĞİ BIRAKIP DİKENİ ÇIKARMAK
Oysa…
Eğer niyet tasarrufsa, boğaz sıkmaya hiç gerek yok! Çünkü kesilmesi halinde, çok büyük tasarruf edilebilecek hortumlar var.
Misal… Yap-işlet-devret modeliyle oluşturulmuş, ödeme garantisi verilmiş köprü, şehir hastanesi, havalimanı, otoyollar…
Söz konusu projelere bu yıl 160 milyar lira ödeme öngörülüyor.
Durdurulmalı.
Neden mi?
Osmangazi Köprüsü’nün sözleşmeye göre (KDV hariç) geçiş ücreti 35 dolardı. ABD enflasyonuna bağlı olduğu için bu yıl 50 dolara kadar yükseldi.
Ücreti yüzde 42 arttı!
3 TL olan dolar kuru, 10 kattan fazla arttı.
Soyguna bak. Hükümet hiç oraya bakmıyor.
Başka neye bakmıyor? Devlet kaynaklarını yandaşa aktarma mekanizması ihalelere…
Dünya yolsuzluk endeksinde Türkiye 115. Yolsuzlukta 114 ülkeden beter durumda. Buraya bakan da yok.
Sermaye transferini durduralım da yok!
Açıklanan çay fiyatına bakalım!
Yaş çaya yüzde 50 zam yapıldı; kilogramı 17 TL’ye çıkarıldı!
Enflasyonun, yüzde 100 zam yapılan asgari ücreti bile eritip, açlık sınırının altına itecek düzeyde yüksek olduğu günümüz koşullarında çaya fiyatına artış çok düşük kaldı.
Hükümet telafi için hamle yaptı; geçen yıl fiyatın yüzde 3’ü bile olmayan prim desteğini fiyatın yüzde 11’i düzeyine çekti. Primi 2 TL olarak açıkladı.
Bu demektir ki… Özel sektör 17 TL gibi fiyattan çay alacak, devlet onların aldığı 700 bin ton çaya 2 TL prim ödemesi yapacak.
Tam bir özel sektöre kaynak aktarma taktiği.
Bunun gibi sayısız aktarımdan da vazgeçmiyor hükümet!
Tabii itibardan da! Marmaris Okluk’ta yazlık saraya… Bitlis’teki Ahlat Köşkü’ne (kışlık saray)… Külliyeye… Servet harcamaya devam.
Cumhurbaşkanının sayısız uçağına da…
Saplanmış koca merteği bırakıp, iğnenin peşine düştüler. Saflıktan değil zar; niyetin bozukluğundan.
"YAPILMASIN MI?" DEĞİL ASIL SORU
Asıl hortumların yanında, yapılması gereken 100 milyar liralık tasarruf bir hiç!
2.7 trilyon TL olan bütçe açığının karşısında da devede kulak.
Böyle olsa da vazgeçilsin tabii gereksiz çok makam aracından. Şatafatlı ağırlama törenlerinden.
Mesele bu değil.
Öncelikle…
O marka araba yerine bu marka araba alınarak çözülecek bir mesele de değil, kamu israfı meselesi.
Bu meselenin küçük bir parçası ama asla özü değil!
Üstelik bazı tasarruf adımlarının zararı bile olabilir; (Fiziki ilerlemesi yüzde 75’in üzerinde olan yatırım projeleri için ‘Öncelikli olacak’ deniyor; bu durumda diğerlerini bekletmenin, inşaat malzeme fiyatlarındaki artış, sözleşme yenileme zorunluluğu gibi maliyetleri olabilir).
Bir de işin şu tarafı var: Tasarruf gösterip vurgun vurmak gibi!
***
Sorulması gereken ‘Bunlar yapılmasın mı?’ değil.
Bazı tasarruflar yapılırken halka fatura çıkmasın.
Peki ne yapılsın?
‘İstisna, muafiyet, teşvik’ adları altında bu yıl sermayeden alınmayacak olan 2 trilyon liranın üzerindeki vergi alınsın.
Köprü ve otoyollar başta olmak üzere yerli-yabancı tekellere ödemeler durdurulsun, verilen bütün garantiler ve tanınan ayrıcalıkları iptal edilsin!
Servet vergisi uygulansın!
Tüm bunlar için de mücadeleden başka yol yok.
- Et ithalatı da sürer gıda pahalılığı da 08 Kasım 2024 11:17
- Türkiye BRICS’te de kapıda bekletiliyor, kapının ardı cennet değil ki! 24 Ekim 2024 13:08
- Bütçenin özeti: Hem yakacak hem kıracak 19 Ekim 2024 07:06
- Şimşek’in haraç şovu 16 Ekim 2024 04:57
- İTO Başkanı ‘şeytan’ taşlatıyor! 09 Ekim 2024 04:39
- Patronlardan 21. yüzyılda 19. yüzyıl talepleri: Bir adım ötesi zincire vurmak 28 Eylül 2024 06:47
- Erdoğan’ın ABD temasları: Mesaj mı yoksa yalvarış ve temenni mi? 26 Eylül 2024 06:27
- Fiyatlar artarken enflasyon düşüşünün yorumu: Kağıt üstünde düşüş, kemikte hissediş 04 Eylül 2024 05:53
- Vergi listesindeki 3 çeşit yüzsüzlük 29 Ağustos 2024 05:34
- Çin istilasına yol! 27 Ağustos 2024 05:10
- 12 şirket neden Varlık Fonu’na devredildi? 22 Ağustos 2024 04:55
- Bir programın keskin bıçağı, ‘az çalışacağız’ diye pazarlanıyor 20 Ağustos 2024 05:00