15 Mayıs 2024

Şiirden korkan rejimde yaşanmaz…

DİĞER YAZILARI
İnsan olmak 29 Ocak 2025
Anılara dönmek 22 Ocak 2025
Gemici Islığı 1 Ocak 2025
Dünden bugüne 25 Aralık 2024
Ellerinize ve yalana dair  18 Aralık 2024
Eski dostlar 11 Aralık 2024
Korku üzerine 27 Kasım 2024
YAZI ARŞİVİ

İnsanlık tarihi bir bakıma düşünen insanla düşünceyi, bilgiyi reddeden, özetle cahil insanlar arasındaki mücadeledir. Bu yüzden çıkan savaşlarda ne çok insan kıyımı gerçekleştiğini uzun uzun anlatmaya gerek yok. Toprak kazanma, inandığı dili kabul ettirme ve teknolojinin ilerlediği dönemlerde silah ticareti için yapıldı bu savaşların çoğu. Kapitalist sistem insan değeri söz konusu olduğunda pek acımasızdır. Ülkelerini savaşlara sürüklerken ne insanın değerini ne doğada yaşayan canlıları ne de gelecek nesilleri dikkate alırlar. Hiroşimalar, Guernicalar, içinde faşizm ve Nazizm’i barındıran II. Dünya Savaşı hâlâ düşünen insanların belleklerinde büyük bir insanlık dramı olarak yerini almıştır.

21. yüzyıla barış, demokrasi umuduyla girmişti halklar. Oysa kapitalist düzenin; yeterince irdelemeyen, sorgulamayan bireyleri kandırması çok da zor olmadı. Neoliberaller 21. yüzyılı totaliter ülkelerin demokrasiye kavuşacağı bir yüzyıl olarak karşıladılar. Ve bu görüşün en hararetli savunucuları oldular. Medyanın da pompaladığı dönemin yalan haberleri elbette çok geçmeden gerçeklerle çürütüldü. Ancak ölümle ve yıkımlarla gelen felaketin bedeli halklar için çok büyük oldu. Bu kez Ortadoğu yine cehenneme döndü. Emperyalist ülkeler yerkürenin değişik bölgelerinde kazançlarını artırmanın yollarını bölgesel savaşlarda buldu. Afrika’dan Asya’ya az gelişmiş ülkelerin halklarını birbirlerine kırdırmaya başladılar. Şimdilerde insan kalmanın gerçekten güç olduğu bir dönemden geçiyoruz. Dinsel cehaletin silaha da büründüğü o korkunç dönemde, insanlarda şefkatin, iyiliğin giderek yok edildiği kötücül bir yüzyılın ikinci yarısına doğru koşarak gidiliyor. Başta Büyük Britanya olmak üzere kimi Avrupa ülkelerinin desteğiyle 1948’de Filistinlilerin yaşadığı topraklarda İsrail devleti kuruldu. O yıllardan beri İsrail, kendi küçük bölgesini korumak ve genişletmek amacıyla Filistin topraklarına göz dikti. Birleşmiş Milletler de Yaser Arafat’ın ustalıklı siyasetine rağmen bağımsızlığına kavuşamayan, bir devlet olmayı başaramayan Filistin, Yaser Arafat’tan sonra daha da güç durumlarda kaldı. Arap Yarımadası’ndaki, Ortadoğu’daki ve Rusya-Ukrayna anlaşmazlığındaki çatışmaları fırsat bilen İsrail şimdi, Gazze’de yeniden Filistin’in boğazını sıkıyor. Amerika ve İngiltere’nin ısrarla desteklediği İsrail, adeta dünyaya meydan okuyor. II. Dünya Savaşı’ndaki insan trajedisi bu kez Filistin’de yaşanıyor.

İşte böyle değerli okur. Barışı, iyiliği, bilimi, sanatı savunan emek insanları, aydınlar, akademisyenler, emperyalizme karşı mücadele vermeye devam edecekler. Ama bu o kadar da kolay olmuyor.

Filistinli Şair Samih El Kasım (1939-2014) şöyle diyor bize: “Şiirden korkan rejimde yaşanmaz…” Yazıyı Samih El Kasım’ın “1948’li Çocuklar” şiiriyle sonlandıralım. A. Kadir - Afşar Timuçin’in çevirilerinden okuyalım:

Sokaklarda, köşe başlarında bir avuç kuru balık gibiler.
Oynar dururlar bir şeylerle, İngilizlerden kalan:
Bir boru… Uçak kalıntıları… Otomobil parçaları.
Bir asker rubası, lime lime… Yanmış gülleler…
Bozuk bomba kırıntıları falan.

Ey kara kardeşler, çıplak kardeşler,
ey tarihim benim, kara yazılım,
türküler çığırın, türküler,
hora tepin yıkımların, cinayetlerin arasından.

Onlar ne “Don Kişot”u okudular ne savaş öyküleri okudular.
Savaşları düşünebiliyorlar ama düşman ordularını düşünebiliyorlar:
İlerleyen atlılar, ellerinde silah yerine sopa var,
Atlılar, iki büklüm olmuşlar açlıktan;
darağaçlarını düşünebiliyorlar,
delikanlı kılığında alçak vampirler için
portakal bahçelerinde kurulan.

Kardeşlerim, canlarım,
ne yorucu öyküler ekmişler atalarımız toprağa:
Yetim yuvaları ekmişler, kısır manzaralar.
Cahillikten bize ne kalmışsa toplayalım,
ihanetten, cinayetten ne kalmışsa,
kavganın ekmeğini toplayalım,
korkunç açlığın felaketini.
Ey kara kardeşlerim,
bir bayrağı düşleyip duran,
çıplak kardeşlerim,
darmadağın, perişan.
Tutacağımız tek yol,
doğruların yolu.

Tarihi bitirmeden önce
Tutacağımız tek yol.

Evrensel'i Takip Et