Generallerle halkın benzerliği var mı?
Fotoğraf: Mehmet Emin Mengüarslan / AA
Geçtiğimiz haftanın tartışmasız en çarpıcı iki gelişmesi “Kobanê davası”nın ağır cezalarla sonuçlanması ve Erdoğan’ın “28 Şubat davası”ndan yatan generalleri af etmesiydi.
İki dava ve bir mahkumiyetle bir af!
Davalar siyasaldı, sonuçları da siyasal oldu.
Kobanê yargılamalarının “Yargıya güvenin” diyen adalet bakanının komikliğini ve yargının nasıl tepeden tırnağa siyasallaştığını bir kez daha gösterdiğini sonuçtan saymıyoruz. Öncekiler bir yana son hafta içinde siyasal grupların yarıştığı Yargıtay başkanı seçimiyle Yargıtayın başsavcısının atanmasının yeniden kanıtladığı yürütmeye bağlanmış siyasal yargı artık bu ülkenin kanıta gerek olmayan gerçeği.
Tartışmasız siyasal. Ancak mahkumiyetlerle af ne tür bir siyaseti işaret ediyor?
Selahattin Demirtaş ve arkadaşları halkı galeyana getirmekle suçlandı. Kobanê’de saldırıya geçen IŞİD’ın durdurulmasını, örneğin sınırın açılmasını talep etmişler, bu amaçla bir tweetle halkı tepki vermeye çağırmışlardı. Bir tweet sadece! Silah yok, külah yok! Sonuç 30-40 yıllık ağır hapis cezaları! Tweet ve açıklamalarına bakılsa D. Bahçeli’nin örneğin ağırlaştırılmış müebbetten aşağı almaması gerek. Ama tweet var tweet var! Bazılarına cezaevi reva görülüyor, bazıları ülkeyi yönetiyor!
Herhalde Demirtaş ve arkadaşlarının cezalandırılmamaları için IŞİD’i suçlamak yerine desteklemeleri gerekiyordu! Nitekim sınırı açmayıp IŞİD ilerleyişiyle keyiflenenler ceza almadı.
Soru şu: Siyasal İslam’ı bayrak edinip sadece Irak ve Suriye’de değil, Türkiye dahil tüm dünyada hedef gözetmeden halklara ateş açan, eline geçirdiklerinin kafasını kesip diri diri yakan IŞİD’i savunmak mı suçlamak mı? Hangi siyaset savunulmalı? Halkları mı savunmalı halk düşmanlarını mı?
Açık ki haklı ve adaletli olan, sadece Türkiye halkına değil, dünya halklarına düşmanlık güden IŞİD’e karşı çıkmaktır. Karşı çıkanlar halkı ve çıkarlarını savunmuştur, halktandırlar. Hak ve halk savunucularıdır. Suç olan ve yargılanması gereken IŞİD yandaşlığıdır.
Ya generallerin affı? Ona ne demeli?
Bir “dengeleme” peşine düşüldüğü ve muhalefetin yatıştırılmak istendiği ortada. Ama hangi muhalefeti nasıl dengeleme?
Öncelikle, hukuksal değil siyasal bir işlemle karşı karşıya olduğumuz açık. Hukukta denge yoktur. Ve zaten 28 Şubat davası kadar generallerin affı da siyasal işlemdir. Adli tıp kararı, yaşlılık ve “kocama” durumu affın hukuksallığının kanıtı olarak ileri sürülecekse, geçilsin. Öyleyse eğer, neden bir yıldır uygulanmamıştır? Gerekçe bu denirse hele af hiç hukuksal değildir!
İnsanlık? İnsani yaklaşım? Humanizm? Tümü siyasaldır, zamanımızda siyasete bağlanmayan şey kalmamıştır. Ancak yine de 80’ini devirmiş hasta kişilerin general de olsa hapiste tutulmalarını diretip savunmak insani olmadığı kadar devrimciliğin de gereği değildir. Ama burjuva siyasete yıllarca sığmıştır.
Ötesine geçip Kobanê davası ve cezalandırılanlarla karşılaştırılırsa biri siyahsa diğeri beyazdır. Kobanê davasında halkı ve hakkı savunanlar cezalandırılmıştır. Affedilen generallerse halka zulüm edenlerdendir. Erdoğan egemenliği öncesi dönemin hükümdarlarındandırlar.
Yargılamalardaki düzmece kanıt ve tanıklarla FETÖ-AKP kumpasına alınmış olmalarını dayanak edinen burjuva muhalefet generallere sahip çıkıyor. Ancak ya halk ya sömürücülerle generalleri.
Şimdi artık pek isimleri hatırlanmayan 12 Mart generalleriyle başta K. Evren olmak üzere 12 Eylül generalleri en seçkinleridir. Silah tekeliyle özel silahlı birliklere dünya kuruldu kurulalı ihtiyaç duyulmamış, ordularla polis teşkilatları kalubeladan bu yana var olmamıştır. Halk kendi tükettiğinden fazlasını üretmeye başlayıp bu fazlaya el koyma, yani sömürü ve sömürü ilişkileri ortaya çıkınca bu ilişkilerin devamını sağlamak için sömürücüler silahlı adamlara ve silahların halktan alınıp onların tekeline verilmesine ihtiyaç duymuş, başına da önce şefler, emirler, sonra generaller geçmiştir.
Halka vurmak-kırmak onlardadır, Amerikancılık, Denizlerle Erdalları asmak, sendikalarla grevleri yasaklamak da onlarda.
Tamam insanlık ve tamam “kocamışlar”, kendi işlerini görememektedirler; ama halkı ve hakkı savunanlara yüksek cezalar kesilirken generallere af işlemi bir arada doğrusu tam adalettir!
- Böyle nereye kadar? 28 Ocak 2025 06:55
- Suriye ve Doğu Akdeniz niyetleri ve gerçekler… 26 Ocak 2025 04:51
- 'Savaş ilanı'... Kim, kime? 21 Ocak 2025 13:45
- Gündem ve saptırma... 14 Ocak 2025 04:53
- Öcalan görüşmeleri ve CHP 07 Ocak 2025 05:17
- 2. çözüm süreci mi? 31 Aralık 2024 06:30
- İçeride ve dışarıda kriz... 24 Aralık 2024 05:36
- Milli güvenlik, Türkiye ve İsrail siyonizmi... 17 Aralık 2024 05:56
- Ortadoğu yeniden dizayn edilirken... 10 Aralık 2024 05:08
- Esad’la görüşüp anlaşma mı, kavga mı? Hangisi? 03 Aralık 2024 06:45
- CHP ile Cumhur ve sınama yanılma… 27 Kasım 2024 06:45
- Papatya falı ve havuçla sopa... 19 Kasım 2024 04:58