AKP tasarruf paketinin arkasından dolanıyor

İktidarın “tasarruf tedbirleri paketi”ne tepkiler ve tartışmalar çok su götürecek gibi. Çünkü pakette işçi ve emekçiler var, bir kendileri yok. Emekçinin servisinden, lojmanından “tasarruf” planlayan iktidar, kendisine gelince “İtibardan tasarruf olmaz” görüşünde.

Bir yandan “tasarruf” diyerek, zaten açlık ve yoksulluk sınırındaki işçi ve emekçinin üç kuruşuna göz dikerken, bir yandan da yeni israf alanları yaratma peşinde.

AKP Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı kurma peşinde.

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen teklif ile merkezi Ankara’da olan Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı kurulması öngörülüyor.  

Çok geniş yetkilerle donatılan bir vakıf…

Yani tasarruf genelgesinin arkasından dolanma…

Yani hülle…

Genelge ile bakanlıklara, kurumlara araç alıp, satma, kiralama gibi sınırlamalar getiriliyor ya, işte kurulması planlanan bu vakıf ile bütün bu yasakların arkasından dolanılıyor…

Nasıl mı?

Vakıf aracılığıyla…

Vakfın görev ve yetkileri, alıp satma dahil o kadar çok ki say say bitmiyor:

-Dışişleri Bakanlığının hizmet ve kurumsal kapasitesinin artırılması amacıyla her türlü taşınır ve taşınmaz almak, kiralamak, inşa etmek, gerektiğinde bunların kullanımını kısmen veya tamamen Bakanlığa bırakmak, her türlü taşıt aracı almak, kiralamak, gerektiğinde Bakanlığa tahsis etmek;

-Bakanlığa ait veya tahsisli olup güncel olarak ihtiyaç duyulmayan taşınmazların ilgili mevzuat hükümlerine uyulmak suretiyle Bakanlık yararına değerlendirilmesine yönelik çalışmalar yapmak;

-Yükseköğretim kurumları kurmak; personelin niteliklerinin ve temsil kabiliyetinin geliştirilmesini desteklemek;

-Vakfa gelir temin edilmesi ve vakfın amaçlarına tahsis edilmesi maksadıyla yurt içinde ve yurt dışında taşınır ve taşınmaz almak, satmak, kiralamak; ayni ve nakdi, fikri ve sınai her türlü hak ve alacağı temin etmek;

-Takas, trampa, ipotek tesisi ve benzeri tasarruflarda bulunmak;

-Taşınmaz inşa etmek ve ettirmek;

-Devlet iç borçlanma senetleri ve 4749 sayılı Kanun kapsamında Hazine Müsteşarlığı Varlık Kiralama Anonim Şirketi tarafından ihraç edilen kira sertifikaları, şirket tahvilleri, hisse senetleri ve sair menkul kıymetler almak, satmak;

-Şirket ve ticari işletme kurmak, işletmek, işlettirmek…Yasa’nın yürürlüğe girmesinden itibaren bir ay içerisinde vakfın kuruluş işlemlerinde kullanılmak ve kalanı vakfa bırakılmak üzere Dışişleri Bakanlığı bütçesinden 10 milyon liranın aktarılması…

Bu düzenleme ile bırakın tasarrufu, olağanüstü yetkilerle donatılmış vakıfların önü açılıyor. Vakfa bütçeden aktarılacak kaynaklar, yapılacak harcamalar, mütevelli heyetinin ve denetleme kurulları üyelerinin alacağı ücretler, huzur hakları…

Yeni çifte maaşlı kadrolar…

Eee nerede tasarruf, nerede paket?

Mehmet Şimşek araç alımı, kiralaması, bina kiralaması vs. yapılmayacak demişti, ne oldu?

Anlayacağınız AKP’de oyun da hülle de bitmiyor.

*   *   *

 ‘Çocuklar yılın 10 ayı oruç!’

Bu paketin içerisine girmeyecek ve asla girmemesi gereken bir şey var ki vicdanı olan kimsenin de “tasarruf” gerekçesini sunmayacağı bir konu: Okullarda bir öğün ücretsiz yemek…

Meclis Başkan Vekili, CHP’li Gülizar Biçer Karaca ile makamında görüştük. Karaca kendisini ziyarete gelen heyetteki bir öğretmenin anlatımından çok etkilenmiş; “Böyle bir şeyi vicdanlar kabul etmez” diyor.

Karaca’nın aktarımına göre öğretmen ile çocuklar arasında geçen diyalog şöyle:

“- Çocuğum yemek yediniz mi?

- Tokuz öğretmenim.

-Yemek yediniz mi?

-Yemedik ama tokuz öğretmenim.

-Çocuğum yemek yemeden nasıl tok olursunuz?

- Biz açlığa alıştık öğretmenim…”

Öğretmen, Karaca’ya şöyle diyor: Bu çocuklar yılın 8-10 ayı oruç tutuyor!

Yani çocuklar okula aç gelip gidiyor ve hâlâ okullarda bir öğün ücretsiz yemek verilmiyor.

“Yüreğinde, vicdanında zerre insanlık kırıntısı bulunduran herkesin içini sızlatması gereken bir şey bu” diyor Karaca ve ekliyor: “Bir öğün yemek çok önemli ama temiz suya erişim hakkı, yani içme suyu da çok önemli. Emekçilerin kuru ekmekle karın doyurmaya çalıştıkları bir süreçte çocukların 10 liraya temiz içme suyu almaları çok zor (50 cc pet şişe su 10 TL). Ücretsiz yemek hakkı ne kadar önemli ise temiz içme suyu da bu kadar önemli.”