27 Mayıs 2024 04:36

Tökezleme koltukları: Madımak

Sergiden bir kare

Fotoğraf: Zeki Gül

Paylaş

Her şey elle başladı, ellerle bitecek” der Abidin Dino. “Elleri insan gibi çizen” sanatçımızdır o.
Nereden bilsin Madımak Otelinde insanlığı yakanların yanan elleri ile işkencecilerin incinen ellerinin hep sağ elleri olacağını: Bu eller ‘devletin sağ elinin’ suretleridir.

Nereden bilsin haramilerin ‘vekalet savaşçıları’ ile hemhal olduğu bir dönemeçte, babası Şair Metin Altıok’un ardından sevgili Zeynep’in “Vekaleten yaşıyoruz” diyeceğini

İşkencecinin incinen eli, Madımak katillerinin yakarken yanan eli şifa için mağdurların yatırıldığı hastanelere götürülen, yan yatağa yatırılan bir coğrafyanın çocuklarıyız: 2 Temmuz 1993.

Yüzlerce kolluk kuvvetinin aynı anda aldığı adli raporlarda sadece sağ el avuç içinde lezyonlardan bahsedilirken, pişkin pişkin mahpuslar saldırdı denebilen bir zamanın yolcularıyız: Mahpuslara kalas ve coplarla saldırırken suç aletinin bıraktığı izin ‘üf hali’, devletin “Hayata Dönüş” hali, 19 Aralık 2000…

Bourdieu “modern rasyonel devletin iki eli, ‘sağ eli ve sol eli’ olduğunu” söyler ve ekler: “Devlet içinde cinsiyete dayanan bir iş bölümü vardır.”
Ona göre devletin sağ eli paternalisttir. Kontrol eden, disipline eden bu eldir. “Maliye bakanlığı, ordu, polis kuvvetleri, hapishane sistemleri gibi görevlerin erkekler tarafından yapıldığını, bu işlevlerin erkeklere özgü” olduğunu söyler. 

Madımak Otelini yakanlar da, 19 Aralık 2000 tarihinde, 20 cezaevine birden yapılan, 2’si asker 32 kişinin öldürüldüğü, yüzlerce kişinin yaralandığı, adına “Hayata Dönüş” denen kıyımın da baş faili yine erkekler ve devletin sağ elidir. Dile kolay, Sivas’ta buharlaşan “Hayata Dönüş” ile cezaevlerinde zuhur eden yaklaşık 10bin erkek güvenlik görevlisi…

Bir ambulanstan inerken “Diri diri yaktılar” haykırışıyla tanıdık onu: 19 Aralık 2000, Birsen Kars… Ölüme, öldürmeye “Hayata Dönüş” demişti dönemin erkek adalet bakanı oysa. 

Madımak Katliamı’nın anısına Ümit Kıvanç’ın yönetmenliğini yaptığı “Çok Kötü Bir Şey Oldu”- Madımak Katliamı ve Ötesi Üzerine Bir Film’in” gösterimi cumartesi günü İzmir’de gerçekleşti. Belgeselde erkek katillerden birisinin oteli yakarken yanan eli için kendisi ile aynı odada bir yatağa yatışını anlatan, ölüm tehdidi hastanede devam eden bir kadın tanıklığıyla iz bıraktı izleyenlerde…

Bourdieu, devletin günümüzde yeniden kurulumunun sağ ve sol eller arasında bir mücadele olduğunu savlar. “Devletin sağ eli ise bakan, besleyen, koruyan eldir.” Belgeselden öğreniyoruz ki Madımak katillerinin avukatları tüm Türkiye’den özenle seçilmiş ve sonrasında devletin o sağ eli üzerlerinden hiç eksilmemiş, devlet kademelerinde önemli görevler bahşedilmiş. Aynen “Hayata Dönüş” kıyımının ceza ve tevkif evleri genel müdürüne sonrasında AKP tarafından “devlet üstün hizmet madalyası’ verilmesi misali…

‘Devletin sol eli’ nicedir halka dair umursamaz. Şimdi “devletin bakan, besleyen, koruyan sol elini” hatırlatan ne varsa müesses nizamın hedefinde. Bir kolektif hafıza olarak Cumartesi Anneleri baskı ve zulümle sınanageldi. Bu hafta 1000. kez gerçeği sordular, hakikati araladılar.

Toplumsal hafıza önemli. 2005 yılında İzmir Tabip Odası başkanı iken Emek ve Demokrasi Platformuna bir önerim hayata geçmişti o yıl. İzmir’den Sivas’a giden bir otobüsten ön sırada iki bilet alınmıştı. Madımak’ta katledilen iki şairimiz sevgili Dr. Behçet Aysan ve Metin Altıok’un fotoğrafları birer çiçek buketi eşliğinde Sivas’a gönderilmişti. Orada Sivas Tabip Odası tarafından karşılanmıştı. En azından 40 yolcuya 24 saat bir hatırlatıcılık! Sonrasında devam edemedi. Devam etseydi, tüm kentlere yayılsaydı, bizim ‘tökezleme koltuklarımız’ olacaktı dünden geleceğe.

Abidin Dino, “Eller” adıyla 1991’de yayımlanan kitabında bakın ne diyor: “Oldum olası alt-üstlerden hoşlanmam, özellikle parmaklar söz konusu olunca, başparmak örneğin. Onu başparmak seçen kim? Ya da kendini beğenmiş şahadet parmağına bakın, ne kadar bağnaz, ne kadar dogmacı, aforozcu bağnaz”: Ah, o Sivas’taki şahadet parmağı!

“Her şey elle başladı, ellerle bitecek” diyor ya Abidin Dino, anmakta yarar var. TİHV (İnsan Hakları Vakfı) logosu 1990’da onun tarafından tasarlanıp TİHV’ye armağan edilmişti: ‘Çığlık atan insan figürü’ 

O çığlık geçen hafta sonu Galatasaray Lisesi önünde ve tüm Türkiye’de Cumartesi Anneleri, İzmir’de belgesel gösterimi ışığında Madımak’tı. 
Hafıza önemli. Madımak Katliamı Hafıza Merkezi Projesi Koordinatörü ve Sanal Müze Yönetmeni Eylem Şen, Yönetmen Ümit Kıvanç ve tüm emeği geçenlere, Madımak aileleri ve Cumartesi Annelerimize sonsuz teşekkürler.
Sağlıcakla kalın.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa