Antikapitalist, kapitalist!..
Fotoğraf: Murat Çetinmühürdar / TCCB
Albaraka Türk adlı bir banka var Türkiye’de. “Katılım bankası” imiş. Zinhar faizcilik yok bu bankada! Faiz “haram” ya! “Faizsiz bankacılık yapıyorum” diyor!
Banka, gerçekte Bahreyn merkezli Al Baraka grubunun uzantısı. Grubun elinde “petro-dolarlar” birikmiş, değerlendiriyor. İslami ülkelerin hemen tümünde uzantısı var, yüksek miktarda faiz gelirleri elde ediyor. Faiz demiyor adına, oluyor bitiyor! “Türk” eki olanın, 226 şubesi var.
Tabii ki para “dağıtıyor”, yani kredi veriyor. Sonra krediyi alan, aldığı miktardan fazlasını geri ödüyor. İşin mantığı bunu gerektiriyor. Banka, çünkü bir takım yatırımlar yapmış; en azından banka şubeleri için binalar satın almış ya da kiralamış, eleman çalıştırıyor, bir dizi müdür, müdür yardımcısı, vezneci… Tümüne harcama yapıyor ve bir yerlerden çıkarması gerek. Nereden çıkaracak? Para ticaretinden gelir elde edecek tabii. Para satıyor. Fazlasını geri ödeme olarak alacak ki, giderlerini ödesin ve bir miktar da kâr elde etsin ki, yeni yatırımlar yaparak “işini” sürdürebilsin. Sair bankaların aldığı bu fazla parayla verdiği kredi arasındaki farka faiz deniyor. Beylerimiz “faiz” demiyorlar bu tatlı farka ve sorunu çözüyorlar! Adını faiz takmayınca faiz olmayacağını iddia edip inananları kandırıyorlar! Yerseniz!..
Eğer faizle işleyen bir ekonomide çalışıyorsa bu gibiler, “nas”a göre faizleri düşürüp sonunda kaldırmak gerektiğini ileri sürüyorlar. Erdoğan denedi bunu ve sonra finans ipinin ucunu Şimşek’e verdi, toparlasın dağınıklığı diye! Bu “yerli-milli” bankanın düzenlediği “finans zirvesi”ne Erdoğan katılıyor. Ve müthiş mi müthiş bir konuşma yapıyor.
Zirvenin “Global ölçekte İslam ekonomisine yönelik pazarların keşfedilmesinde zirvenin yardımcı olacağı kanaatinde” olduğunu söylüyor. “İslam ekonomisi” denen şey neyse?! İddiaya göre kapitalist değil ama! Nasıl bankaysa? Yahu, banka kapitalizmin kalbi oysa! Banka demek kapitalizm demek! Ya “pazar” nedir? İşçi üretiyor ve ürün pazara sürülüyorsa, bu kapitalizmdir!
Erdoğan, tersine, “Kapitalist sistem serbest piyasayı teşvik ediyor gibi görünse de tekelleşmeyi, paradan para kazanmayı ödüllendiriyor” diyor!
Kapitalizm “piyasa”dan yana görünüyormuş, aslında alakası yokmuş! Yahu, piyasasız kapitalizm mi olur? A. Smith örneğin, “serbest piyasa” diye boğazını yırttı, “Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” diye ortalığı birbirine kattı. Ne yapalım ki, tekelleşme çağı geldi çattı, piyasa varlığını sürdürmesine sürdürdü, ama artık eskisi kadar “serbest” olamadı. Serbest piyasayı savunduğu iddiasında olan Erdoğan’ın başında olduğu iktidar tüm ihaleleri, serbestlik falan tanımadan, Limak, Kalyon, Kolin, Cengiz Holding gibi tekellere dağıtmadı mı yani? Tekelleşmeyi teşvik etmedi mi Erdoğan, “beşli çete”den başka kimler ihale koklayabildi ki? Müşterisi olsun olmasın işlettikleri yollarla havaalanları hazine garantisinde değil mi?
Ya “Paradan para kazanmayı” Türkiye’de kim ödüllendirdi? Kapitalizmin çarklarının kimler lehine döneceği kararlarının altındaki imzalar kimin? “Paradan para kazanmak” ve kazandırmak, faizcilik yani, AKP hükümetleri döneminin birincil işi olmadı mı? 2023 bütçesinde faiz ödemesine ayrılan para tamı tamına 28.4 milyar dolar. 2022’ye göre bir mislinden fazla artmış ve her 100 TL verginin 15 TL’si faiz ödemesine gitmiş. Erdoğan’ın başında olduğu hükümet 2024’te 8 trilyon 437 milyar lira gelir elde etmeyi planlıyor. Bunun 1 trilyon 254 milyarı faiz harcamasına gidecek. Yani yüzde 17’si.
Toplamını verelim. 2003-2023 yıllarını kapsayan 21 yıllık AKP hükümetleri döneminde Türkiye faize 563 milyar dolar ödedi. Bir de paradan para kazanmaymış, kapitalizmmiş vesaire, vesaire!
Kendi döneminde “fakir” zenginleşmiş, örneğin işçilerin milli gelirden aldıkları pay 5 puandan fazla düşmemiş, emekli katbekat fakirleşmemiş gibi, Erdoğan, hâlâ “Nasıl toparlarım?” hesabında! En büyük zenginlerinden olduğu kapitalist Türkiye’yi yöneten kendisi değilmiş gibi, “Fakiri daha da fakirleştiren kapitalist sistemin dertlerimize derman olamayacağını kabul etmek zorundayız” diyor!
Ve iddiaya bakın: “Fakirden zengine doğru artan bir servet transferi yaşanıyor.” Ya Türkiye? Fakir sürünüyor Türkiye’de ve bu en başta Erdoğan’ın eseri!
- Gündem ve saptırma... 14 Ocak 2025 04:53
- Öcalan görüşmeleri ve CHP 07 Ocak 2025 05:17
- 2. çözüm süreci mi? 31 Aralık 2024 06:30
- İçeride ve dışarıda kriz... 24 Aralık 2024 05:36
- Milli güvenlik, Türkiye ve İsrail siyonizmi... 17 Aralık 2024 05:56
- Ortadoğu yeniden dizayn edilirken... 10 Aralık 2024 05:08
- Esad’la görüşüp anlaşma mı, kavga mı? Hangisi? 03 Aralık 2024 06:45
- CHP ile Cumhur ve sınama yanılma… 27 Kasım 2024 06:45
- Papatya falı ve havuçla sopa... 19 Kasım 2024 04:58
- İngiltere'de Kasım Gelincikleri ya da 'şehitleri anma' günü 12 Kasım 2024 04:26
- Hoş geliyorsun faşizm… 06 Kasım 2024 04:55
- İşçi sınıfının ekonomik mücadelesinde kendisinden başka güvenecek kimsesi yoktur! 22 Ekim 2024 04:50