30 Mayıs 2024 04:36

Şalter

Özgür Özel ve Recep Tayyip Erdoğan

Fotoğraf: Alp Eren Kaya/CHP

Paylaş

Muhalefet ilginç. Ana muhalefet daha da ilginç(?)

Yerel seçimlerde en çok oyu aldı, ertesi gün sokağa çıktı. Emekli mitingi, atanmayan öğretmen mitingi, çay mitingi, 1 Mayıs Saraçhane girişimi derken iş geldi dayandı işçilerin, emekçilerin, geniş halk kesimlerinin erken seçim talebine.

Açlık sınırının altına sıkışmış işçiler istiyor, ortaokul öğretimi düzeyine inmiş, eğitimden çok kadro, makam, ihalenin konuşulduğu, tek yayını olmayan rektörlerin yönettiği üniversitelerin öğrencileri istiyor, sokaklarda katledilmekten kurtulmuşsa evdeki tencereyi boş kaynatan kadınlar istiyor, servisi bile elinden alınan memur istiyor, toplam sokak istiyor, bir tek ana muhalefet istemiyor. O, 4 yıl daha “yumuşama, normalleşme, koklaşma, söyleşme” derdinde. Kim öle, kim kala.

İktidarın ortağı, iktidar olmak için kurulup da başka partinin başkanına ’70’li yılların yazlık sinema filmlerindeki sanatçılarına bile rahmet okutacak şekilde “Bizi bırakma! Gidemezsin!..” diye haykıran siyasetçi, “Her şey zaten normal(?)” diyerek noktayı koydu, ama anlayana.

Hadi diyelim normalleştik, koklaştık, ağlaştık; geçmişe sünger mi çekeceğiz? 128 milyar doları mideye indirenler ne olacak? Ne alıp ne sattığı, nereden kazandığı belli olmayan küçükler için milyon, büyükler için milyar dolarları adalar arası sanal hesaplarda serbest dolaşan muhterem zevat ne olacak? İsviçre’de, Londra’da lüp edilen villalar, hesaplar? 1.2 milyar dolara yaptığı köprü için cebimizden şimdiden 3 milyar dolar tırtıklayan ve bu tırtıklama işini, ödediği komisyon karşılığı daha 15 yıl sürdürme garantisi alan sonradan olma müteahhit ne olacak? Emeklinin 5 buçuk çeyrek altınını çalan muhteremler ne olacak? 

Hiç.

“Türk parası en dibi gördü, bundan daha aşağı nereye düşecek” diyen bakana ne oldu ki?

“Neden üretelim, basarız parayı alırız dışarıdan” diyen tarım bakanına ne oldu ki?

“Aylık 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçi var” diyen eski bakana, 10 bin dolar alan siyasetçiye ne oldu ki?

Sokaklarda öldürülen insanlar için, “Olan oldu, giden gitti” mi diyeceğiz? Boşalan kasa için, “Hele var kuvvet şu kasayı bir daha dolduralım” mı diyeceğiz?  Vatan, millet, bayrak diye tepinip, dolardan başka hiçbir değer tanımayan üç kağıtçılara yumuşakça sarılıp, ağlaşıp, yoksulluğumuzun üzerine bir bardak su mu içeceğiz?

Güler misin, ağlar mısın?

Bu işi yine dünyanın en etkili gücü, işçilerin şalteri çözecek.

Son bir masrafla, uluslararası sermayenin taşeronlarına tek gidiş bileti yine işçilerin inen şalterleri alacak.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa