31 Mayıs 2024 04:45

MEB’in ‘Maarif’ modelinin maneviyatının maddiyata teslimiyeti: 5.7 milyar TL

Eğitim emekçileri açıklama yaptı

Fotoğraf: Evrensel 

Paylaş

İnsanlık tarihi aynı zamanda safsata ile bilginin mücadelesi tarihi sayılabilir. Safsataya/ yalana/ kandırmacaya kim ihtiyaç duyar sorusu, işin dünyevi olduğunu gösterdiği gibi aynı zamanda taraflarına da işaret eder. Bilginin yayılması her zaman insanın lehinedir, bilgiye kim erişirse o bundan fayda sağlar, halk erişirse halkın da yararınadır. O halde bilginin mistifize edilmesi, maniple edilmesi, safsata kimin işinedir? “Maarif Modeli” ve “Maarif Vakfı” meselesi de bu soruya ilişkindir.

Eğitim açısından son on günde yaşananlardan üçü şu şekilde sayılabilir: 1-MESEM’de çıraklıkta bir çocuk daha öldü, 2-“Maarif Modeli” onaylandı, 3-Maarif Vakfına 5.7 milyar TL aktarıldı.

Yaşanan dünyaya bakarsak değerin ne olduğu, uzay-zaman, canlılar ve insanlar dahil her şeyin önce materyal olandan geçtiği, materyal olanın diğer varlık basamakları için varlık şartı olduğu anlaşılır.

Bunu en açık şekilde Cumhurbaşkanlığı ve MEB ortaya koymuş bulunuyor. Hüküm/et sürmek bütçe işi, “maarif” bütçe işi. Mana, ruh, huzur, din, diyanet bütçe işi, maddiyattan, materyal dünyadan kaçış yok.

MİLLİ DEĞERLERİN, MANANIN, RUHUN, MAARİFİN MADDEYE TESLİM OLMASI: MAARİF VAKFINA 5 MİLYAR 702 MİLYON TL

MEB “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”, tüm okulların amaç ve müfredatlarının “maarifetullah”, dine/Tanrı “huzuruna” ermeye uygun olacağını, esasın “ruh” olduğunu, “mana” olduğunu, “kalbi selim, aklı selim, zevki selim” nesiller yetiştirmek olduğunu ilan ettiği müfredatları onayladığı günün ertesinde “28/5/2024 Tarihli ve 8568 sayılı Cumhurbaşkanı kararının eki: Amaç ve Kapsam madde 1- (1) (…) yurt içi de dahil olmak üzere (…) amacıyla kurulan Türkiye Maarif Vakfına kaynak aktarılmasıdır.

Kaynak tutarı madde 2- (1) Türkiye Maarif Vakfına, vakfın amaçlarını gerçekleştirmek için yapacağı hizmetlere ilişkin giderlerin karşılanmasına yönelik olarak, 2023 yılında Millî Eğitim Bakanlığı bütçesinden 5 Milyar 702 milyon Türk lirasına kadar kaynak aktarılabilir.

Yürürlük madde 3- (1) Bu Karar 1/ 1/2024 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.”

Eğitim bütçesi “Maarif Vakfına” aktarılırken mana, ruh, maneviyat, din, huzur, milli değerler maddeye teslim olmuş olmuyor mu?

Kaldı ki Maarif Vakfı zaten baştan sona maddi değil mi, binaları, personeli, bursiyeri, yurdu, bütçesi, faaliyetleri… hepsi maddiyattan geçmiyor mu?

AKIŞ ŞEMASI: MADDİYAT YOKSA HAYAT VE MANA YOK, İNSAN ÇAMURDAN YARATILDI

Tevrat uzun uzun yaratımı anlatıyor. “Tekvin 1 Yaratılış Dünyanın Yaratılışı. 1 Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı. 2 Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı’nın Ruhu suların üzerinde hareket ediyordu. (…) 3 Tanrı, “Işık olsun” diye buyurdu ve ışık oldu. (…)11 Tanrı, “Yeryüzü bitkiler, tohum veren otlar, türüne göre tohumu meyvesinde bulunan meyve ağaçları üretsin” diye buyurdu ve öyle oldu. (…)” Rab Tanrı gökyüzü, yeryüzü, deniz, kara, bitki, hayvanlar ve insanları sırayla yaratıyor. Kur’an’a göre insan balçıktan çamurdan yaratılıyor.

Biyolojinin ortaya koyduklarından vardığı hayat teorisi de öyle: Canlılık için çorba kanunu. İnorganik bazı elementler, su, enerji buluşunca, çorbadan çamurdan bios/canlılık/amino asitler vb. başlıyor.

MESEM’DE ÇOCUKLAR ÖLÜYOR, OKUL YEMEĞİNE BÜTÇE YOK, PARA PATRONA İKTİDARA MAARİF VAKFINA GİDİYOR

Oluş maddi sırasından anlaşılıyor.

Ülkenin neye değer vermediği de işyerlerinde ölen MESEM öğrencilerinden anlaşılıyor.

Ülkenin neye değer verdiği bütçe/kaynak/kadro paylaşımından anlaşılır. 

En fazla bütçe faize gidiyor. Para sahiplerine, bankalara aktarılıyor.

MESEM üzerinden yoksul çocuklar ezime angaryaya sömürüye ölüme konu edilirken işletme sahiplerine/patronlara hem de İşsizlik Fonundan halkın kaynakları aktarılıyor.

Arkada “değer vermedikleri” iki şey var: “Çocuk/insan ve doğa”.

Arkada “değer verdikleri” iki şey var: “Para” ve “iktidar”. Bütçe para kaynaklardan, iktidar bütçeden paradan geçiyor. İktidarını dayandırdığı müteahhitlere, tarikat ve vakıflara kadro ve para aktarıyor.

Yani “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”nde “ontolojik bütünlük” ve “epistemolojik bütünlük”ün oturtulduğu ruh, mana, maarif, huzur, din… daha arka planında materyal/maddi olana dayandırılıyor. “Maarif Vakıfına”, MESEM üzerinden patronlara aktarılan, hatta Diyanete aktarılan para, dahası her yerde yandaş kadrolaşma değerli olanı/ neye değer verdiklerini en somut haliyle gösteriyor.

Aç karınla eğitim olmuyor. Sağlık, sağlıklı beslenme hem de temel bir hak. Çocukların beslenme hakkına, okullara, nitelikli eğitime bütçe kısıtlı bulunuyor ama faize patrona yandaşa müteahhide rahatça aktarılıyor, servet sahiplerinin vergileri kolayca silinebiliyor.

EĞİTİM DE HAYAT DA BU DÜNYADAN DÜNYEVİ BİLGİ, FİKİR, VİCDAN, EYLEM

Sonuç olarak; ister “Maarif Vakfı” parasız bütçesiz olmuyor diyelim, ister parayı “maarif” için kullanalım diyelim, sonuçta illa bir mana aranacaksa materyal/madde olan aynı zamanda 1-bizzat kendisi mana oluşturuyor, en temel manayı uzay oluşturuyor, 2-dahası psişik ve tinsel/düşünsel olanın yani mananın/maneviyatın da varlık şartını oluşturuyor. Bedeni aç bitap düşen kafa biyolojik olgunlaşmasını bile tamamlayamıyor.

Çözüm yaklaşımı yani eğitimde amaç gizli saklı gayb sır değil çok açık: Çocuğun üstün yararı, insan toplum doğa yararına eğitim. Bunun için potansiyelin gerçekleşeceği ve daha da geliştirileceği bilgi-beceri-duyarlılık eğitimi. Nitelikli eğitimin şartı da planlaması da uygulaması da bilimi, araştırmaları, aklı düşünceyi felsefeyi, sanatı… temel almaktan geçiyor.

Hepsinin varlık yeri de varlık tarzı da varlık şartı da dünyevi ve bu dünyadan geçiyor.

Bedenin beslenmesi gıdadan ve hareketten, zihnin ve vicdanın beslenmesi bilim mantık matematik felsefe sanat akıl düşünmekten, düşüncesini fikrini bilinçli/ sağduyulu gerçekleştirmesinden/ eylemekten geçiyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa